SOĞUK ATEŞ (BİTTİ)

🔥 AYRILIK

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. İYİ OKUMALAR 🔥❤

NOT: 300 BEĞENİ GELMEDEN BÖLÜM GUNCELLEMIYORUM.

26.Bölüm

Axel ile görüşmemizden bu yana tam iki hafta geçmişti. Bu süreçte hamileliğimin belirtileri kendini yavaş yavaş gösteriyor, bebeğim için ilk kez heyecan kırıntıları taşıyordum. Kreon ise Orphix toplantısına hazırlanırken bir yandan da Archer ile ilgileniyordu.

Archer'ın Hellion'a yerleşmesiyle, kendisine ait bir kulübesi olmuştu. Evimize pek uzak olmayan bu sevimli yer, Archer'ın istek ve zevklerine göre döşenmişti. Kreon, Archer neisterse yerine getirmeye çalışıyor, bir yandan da Archer'ın ejderha dünyasına adapte olabilmesi için onu yalnız bırakmamaya çalışıyordu.

İkisinin arkadaşlığı iki hafta içerisinde öyle ilerlemişti ki bazen saatlerce vakit geçirir olmuşlardı. Kreon ne biliyorsa Archer'a öğretmeye çalışıyor; Archer ise Kreon'un kurallarına alışıyordu. Ya da Archer kendi kurallarını, Kreon'a zorla kabul ettiriyordu. Bir şey isteme konusunda inatçı bir yapısı vardı. Bu durum Kreon'u sinir ederken aynı zamanda eğlendiriyordu. Sanırım sevgili kocam kendi karakterine çok benzeyen bir arkadaş bulmuştu. Oğlunu!

Yine Kreon , Archer'ı görmeye gittiğinde Joy soluğu bizim evimizde almıştı. Kreon herhangi bir terslikte yanımda olması için Joy'u her sabah yanıma yolluyordu.

Salondan içeri kırmızı bir yanakla girdiğinde, "Nasılsın bugün?" diye sordu. Uçma yetisi olmayan bir ejderha olduğu için Kreon'un sarp kayalıklarda yer alan evine gelmekte zorlanmış olduğu belliydi. Gri saçlarının ucu terden ıslanmış, gömleğinin bağrı açılmıştı.

"Ben iyiyim de sen iyi misin?"

Soluklanırken başını salladı. "İyiyim. Keşke Kreon evini yıldızlara inşa etseydi. Ulaşması daha kolay olurdu."

Özür diler gibi gülümsedim. "Kusura bakma!"

Koltuklardan birine kendini attığında 'Boş ver' dercesine el işaret yaptı.

"Bir dahakine Silas'tan rica edeceğim. Seni buraya bıraksın."

Joy'un yanakları bu kez utançla kızardı. "İstemem."

"Neden?"

"Hellion'un kadınlarıyla yatmak varken neden beni buraya taşımakla uğraşsın ki? Bey efendiyi işinden alıkoymayalım!"

İç çektim. Anlaşılan geri zekalı erkek kardeşim Joy'un kendisine olan ilgisini asla fark edemeyecekti. "Belki de sana başka birini bulmalıyız, Joy."

Joy kaşlarını çattı. "Bu da ne demek?"

"Silas'a ilgin olduğunu yüzyıllardır biliyorum demek."

"B-Biliyor muydun?"

Başımı olumlu anlamda salladım. "Öldüm ve geri döndüm. Bir sürü olay atlattım. Fakat siz gram ilerleyememişsiniz."

Joy gözlerini yere üzüntüyle dikti. "Çünkü Silas bana asla o gözle bakmaz. Hellion'da beraber olmadığı kadın kalmadı. Fakat bana gelince sanki bakan kör! Belki de konumum yüzünden benimle olmayı düşünmüyor. Ben kanatları olmayan altıncı sınıf bir ejderhayım."

Joy'un sırtını arkadaşça sıvazladım. "Öyle deme! Sen sahip olduğum en iyi arkadaşlardan birisin. Kanatlarının olmaması hiçbir şeyi değiştirmez."

"Sana göre öyle, Hestia. Fakat kabul edelim Silas benimle asla birlikte olmaz."

"Merak etme." Mırıldanışım benim için bile inandırıcı değildi. "Her şey düzelecek."