16. BÖLÜM

20 3 0
                                    

İnsan hiç çevresi kalabalıkken yalnız hisseder mi? Hiç sevilmemiş ya da böyle bomboş hisseder mi? Neden benim kalbim acıyor ? İki günlük adam bana yalan söyledi diye bu kadar acı çekmem, hayatıma bir yalanla girdi diye ona kızgın olmam normal mi? Kendimi o kadar yalnız ve kırık hissediyorum ki alışkın olduğum duygu neden farklı bir şekilde parçalıyor kalbimi anlamıyorum. Düşüncelerimi bölen tanıdığım ayak sesi ve tanıdığım o parfüm kokusu oldu. Kalbim onun kokusuyla sarhoş oluyor resmen. Efken'i görünce akşam arabanın önüne atladığı geldi gözümün önüne. Resmen pervasızca atmıştı kendini arabanın önüne gerizekalı neymiş beni durduracakmış.  Böyle oyunlara kanar mıyım ben artık. Bende ki kredisini iyice kaybediyordu haberi yok.

"Eslem lütfen sana açıklama yapmama izin ver." Deyip bir adım daha yanaştı yanıma onu sallamayıp dibine gelen sigaramı söndürüp bir yenisini yaktım bu devam et deme şeklimdi o da anlamış olacak ki bir sigara yakıp derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.
"Beni, senin yanına baban gönderdi bu doğru, o gün karşılaştığımızı harabe yere seni götürmemi o istemişti. Seni son kez görmek için. Eslem baban seni gerçekten çok sev-"
Cümlesinin bitirmesine dayanamayıp "Sevmiyor Efken beni şu evrende bir Allah'ın kulu sevmiyor. Herkes bir çıkar uğruna giriyor bok gibi olan hayatıma. Sen de onlardan birisin söylesene babam sana beni kontrol etmen için kaç para verdi söylesene benim değerim sende kaç para Efken." Ben taramalıya bağlamış devam ederken duymayı beklemediğim bir cevap verdi.

"Seni başkasına emanet edemeyecek kadar çok, seni her gün görmek isteyecek kadar çok, sırf sen o sokaktan geçtin diye geçtiğin sokaklardan geçmeyi sevecek kadar çok, anlasana be Eslem seninle olmayı umut edecek kadar çok,  sana umudumsun diyecek kadar çok değer verip seviyorum."
Duyduklarımın ağırlığıyla eziliyordum şu an Efken'in sözleri gene yalan mı bu da mı oyunun parçası bilmiyorum, anlamıyorum ben Efkeni çözemiyorum zaten bu hayatta çözemediğim bir sonraki adımını asla tahmin edemediğim tek kişi. Efken'in gözlerine bakamıyordum gözlerine baksam o yeşillikler benim benliğimi kaybettireceklerdi biliyorum. Arkamı dönüp balkonun kapısına geldiğimde saniyelik o güzel gözlerine baktığımda yüzünde ki o hayal kırıklığını görmek kalbimi daha da sıktı. Merdivenlerden odama çıkarken " Eslem iyi misin neden ağlıyorsun" diyen Toprağın sesiyle yanağıma süzülen göz yaşımı sildim. O söyleyene kadar ağladığımı fark etmemiştim bile.
" Bu da soru mu baksana şu halime bomba gibiyim." Diyerek bir adım atıp harabeden farksız olan bedenimi gösterdim. Topladığım saçım açılmış, toka sadece bir tutam saçımı tutuyor. Makyajım yüzümün her yerine bulaşmış, rimelim gözlerimin altına bulaşmış  resmen bok gibi duruyordum.

Toprak ani bir hareketle beni kolları arasına alınca tek tek akan göz yaşlarım onun omuzlarına resmen sel gibi akmaya başladı. Toprak samimi bir şekilde başımı okşarken,
"seni üzenin canını almak istiyorum" diye fısıldadı. Kim üzdü, kim ağlattı seni söyle bana diyerek beni kendinden uzaklaştırıp gözlerime baktı. Toprak bana huzur veriyordu. Ona her sarıldığımda sanki onu yıllardır tanıyormuşum hissi yaşatıyordu kalbime. 

Perdemi delip odama giren güneş, gözümü de delmek istercesine gözüme vurunca gözlerimi açtım. Zaten bütün gece ağlamaktan  zar zor uyuyabilmiştim. Toplasam bütün gece sadece 2 saat uyumuşumdur. Artık yaşadıklarımı kaldıramıyorum. Dedim ama ben girmesin hayatıma kimse diye al işte Eslem kalbinde kırılmaya yer kalmışçasına insanları al içeriye. Yok valla yok ben akıllanmaz bir ruh hastasıyım. Hani ben her acıyı görmüştüm hani kimse daha benim canımı yakamazdı. Bu ne o zaman ben bir annemle abimden ayrıldığımda bu kadar ağlamıştım. bir de bu ağlayışım Annemle abimin acıttığı yerle Efken'nin acıttığı yerin aynı eş değer  de olması çok saçma değil mi ya. Düşünceler tekrar kafamın içine dolunca olan uykumda gitmişti. En iyisi kimseyle muhatap olmadan hazırlanıp evden çıkmam.

MAVİYE KARIŞAN SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin