KARANLIK RÜYALAR

40 4 7
                                    

                        1.BÖLÜM
             KARANLIK RÜYALAR
Olağanüstü durumlar sizce söz konusu olabilir mi ?
Ya da normaldir ama bugüne kadar biz mi farkedememişizdir . Ya hâlâ bir yerlerde farkedemeyenler varsa ? Ki bence var . Bunun cevabı aslında bu durum ile karşı karşıya gelinince anlaşılabilirdi ve galiba bende karşılaşmıştım . Ya da daha önce karşılaştım ama hafızam bu duruma yenik düştü ve bazı silüetler , cisimcikler veya kara bulutlar olarak bıraktı bana . Galiba bazı kişiler veya bazı toplumlar ile istemeden bile olsa bir araya gelmem gerekiyormuş . Ben de bunu tesadüfen anlamıştım.

1. BÖLÜM
KARANLIK RÜYALAR
Yine bu aralar olduğu gibi uykudan kan ter içinde uyanmıştım . Korku insanın içini yiyip bitiren bir duygu olmuştur her zaman ve ben artık bu duygudan bıkmaya başlıyordum . Hava dahaca aydınlanmamış çatı katıma sabahın ilk ışıkları vurmamıştı . Aşağıdan bir ses Buğlem daha kalkmadın mı ? Diye seslenince ben , kocaman açılmış gözle r , havaya kalmış kara ve biraz kalın kaşlarım ile tiz bir ses esliğinde nasıl yani ? Kaylaa ! senin sabahın bu saatinde benim evimde ne işin var diye aşağıya doğru bir soru yönelttim.
Aşağıdan gelen tok ses ise bana şu cevabı verdi :
- Canım , sen değil miydin benim yarın erken kalkıp akademiye gitmem lazım , oaradan da iş görüşmesine gideceğim bu kadar erken uyanamam işe giderken gelip beni uyandırır mısın diyen ? Diye bir ses yükselmişti.
- Ben de bu soruya istinaden ; aaa unutmuşum ben de akıl mı kaldı ki ? Diye seslendim .

Üstüme sabablığımı geçirdim , ayağıma terliğimi giyip aşağıya indim .
Kayla benim için kahvaltı hazırlamış kendine de çatal bıçak koymuştu .
- Ellerine sağlık canım , teşekkür ederim sana da zahmet oldu bu seferlik affediver dedim .
- O da : Olur mu canım öyle şey afiyet olsun ben baksana sadece sana değil kendime de hazırladım diyip dalga geçti .
Bende onun bu içtenliğine karşılık olarak yüzüme sıcak bir gülümseme yerleştirdim .

Ama içimde bir sıkıntı , his vardı . Sanki bugün bir şey olacakta günüm mahvolacak , düzenim bozulacak gibiydi . Yada sadece benim kuruntum , benim hayal dünyamdı .

Kahvaltı bitmiş , Kayla da işe gitmişti . Bende yukarı çıkıp led ışıklarımı söndürdüm çünkü artık odama güneşin sıcaklığı ve aydınlığı girebiliyordu. Yatağımın kenarlarında duran pofuduk yastıklarımı kabarttım , yatağımın üstünde kalan boşluklarada bir kaç puf yastık koyarak aralıkları kapattım ve üstümü giyinmeye başladım . Üstüme kahve tonunda bir triko altıma da beyaz pantolon giydim üstüme kabanımı aldım . Kol çantamı taktım ve ayağıma yine kahve tonunda süet botumu geçirdim ve kapıyı açtım . Hava da hafif rüzgar vardı . Dalgalı saçlarımda rüzgarda savruluyor bazılatı dudağıma sürmüş olduğum kreme denk geliyordu. Kapıyı yavaşça çektim ve kilitledim . Anahtarı çantaya koydum . Telefonumu da çantama koyayım derken gözüm ana ekranda ki tarihe ilişti . Ne zaman bu tarihe gelsek içimde farklı duygular canlanıyordu . 19 Eylül ...
Ne vardı ki bu tarihte , ne olabilir yada sorun tarihte değil de ben de miydi ?
Telefonun ekranını kapatıp çantaya koydum tam fermuarı çekerken gözümde bir şey canlandı sanki . Bir çanta belirdi gözümün önünde içinde okların , yayların , tüfeklerin ve ucu keskin bıçakların olduğu bir çanta .
Neydi şimdi bu on saniyeliğine bir şey görmüş ona da mantıklı bir açıklama bulamıyordum .

Akademiye doğru ilerlerken aklıma gördüğüm kesik kesik rüyalar geldi . İstemsizce düşünmeye başlamıştım . Rüyalarımda son birkaç aydır tuhaf şeyler görüyordum . Bir adam bana doğru karanlıktan geliyor , anlamadığım bir şeyler söyleyerek gözlerimin içine sanki en derinlerine bakıyordu . Sonra arkadaki o insanlar ellerinde silah , ok bıçak ve adını bilmediğim nesneler bana doğrultulmuş .

KARANLIK RÜYALARIN GERÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin