3

2.5K 251 50
                                    

arkadaslae genelde ilk ikiye oy verilip birakliyo, bence bundan sonrasi daha sariyo yani ama neyse olsun dkwowjdosja

_

Okulun açılmasına bir kaç gün kala Changbin'in ısrarı üzerine toplanmışlardı.

"Changbin bak dağıtma. Bide seninle uğraşamayız." Sonunun öyle olacağını bile bile söylendi Seungmin. Changbin başını sallayarak onayladı onu. Dağıtacağını o da biliyordu elbette. Minho onların atışmasına gülerken Jeongin'in takılı kaldığı yöne baktı.

Hyunjin'in yanında sarı saçlı tatlı bir çocuk duruyordu. 'Hay anasını satayım zaten tüm sene göreceğim bari burda çıkmayın karışma .' diye yüzlerine karşı bağırmak istedi. Etraflarına baktığında Jisung'u gördü. Onun yanında da sarı saçlı gamzeli bir çocuk vardı.

"Oha manita mı yapmışlar?" Seungmin elindeki bardağı Minho'nun eline tutuştururken sordu. Minho elindeki bardağı hızlıca içerken omuz silkti. "Of çocuk çok yakışıklı. Bu varken neden bana baksın zaten." Minho kaşlarını çattı boşta kalan eliyle Jeongin'i kolunun altına aldı.

"Kendi kaybeder Jeonginimmmm." Kelimeleri uzatarak Jeongin'i güldürmeye çalışıyordu. "Zaten sadece beğenmiyor muydun çocuğu? Kafana takmana gerek yok. Hem belki sadece arkadaşı olabilir." Jeongin gülümseyerek başını salladı. "Haklısın belki sadece arkadaşı."

Minho gözlerini devirdi Seungmin'e karşı. "Umut vermesene bebeğime. Sadece arkadaş olsalar bile o çocukla olmazsın herhalde Jeongin? Aramızın nasıl olduğunu biliyorsun." Jeongin'in suratı asılmıştı. Başını aşağı doğru eğmiş elleriyle oynarken başıyla onayladı Minho'yu. Minho küçüğünün saçlarını karıştırıp Changbin'e göz kulak olmak için ayrıldı yanlarından.

Seungmin, Jeongin'i böyle görmek istemediği için koluna girerek Hyunjin'lerin olduğu tarafa doğru ilerledi. "Bu yaptığım aramızda kalıyor tamam mı aşk adamım?" Jeongin ne olduğunu anlamıyor Seungmin nereye çekiştirirse oraya gidiyordu.

"Selam Jisung." Jisung, Seungmin ve Jeongin'i görünce gülümsedi. "Selam." Diğerleriyle araları ne kadar iyi olmasa da Seungmin ve Jeongin'le aralarında bir sorun yoktu. Hyunjin Jeongin'i görünce hemen Felix'in yanından çekilerek Jeongin'in karşısına geçti. "Naber?"

Jeongin gülümseyerek cevap verdi "İyidir senden naber?"

"İyidir." Aptal gibi gülümsediği için Jisung hemen konuyu değiştirdi. "Aa siz tanışmıyorsunuz. Bu Felix." Felix gülmeseyerek elini kaldırdı. Diğer tarafa dönerek Chris'in koluna girdi. "Bu da aşk adamım Chris." Chris iğrenir gibi Jisung'a baktıktan sonra "Chan'ı kullanıyorum." diyerek gülümsedi. Seungmin de gülümsedi. "Ben Seungmin, bu da Jeongin."

Jeongin kendine engel olamayarak sordu Jisung'a. "Sevgili mi yaptınız?" Felix öğürür gibi yaparak başını iki yana salladı. "Umarım beni bu lamayla sanmadın. O kadar deli değilim."

Hyunjin ihanete uğramış gibi bakıyordu Felix'e. Jisung gülmemeye çalışarak başını iki yana salladı. "Çocukluk arkadaşlarımız. Kore'ye yeni döndüler." Jeongin anladığını belirten mırıltılar çıkardı. Seungmin az ilerde Changbin ve Minho'yu görmesiyle tekrar Jeongin'in koluna girdi. "Tanıştığımıza memnun olduk. Görüşürüz."

Hızlı adımlarla ordan uzaklaşırken, Seungmin Jeongin'i tembihliyordu. "Bunu o iki hıyara söylemiyoruz tamam mı?" Jeongin başını aşağı yukarı salladı. Sevgilisi olmadığı için mutluydu. Aptal sırıtmasını yüzünden silmeye çalışarak Minho ve Changbin'in yanına ilerledi.

"Jeongin diye bahsettiğin bu muydu?" Hyunjin başını salladı. "Evet, çok tatlı değil mi?" Elini kalbinin üzerine koyarak kalp krizi geçiriyormuş gibi yaptı. "Bu çocuk sana bakmaz kanki." dedi Felix. Jisung kendine engel olamayarak kahkaha attı.

inattendu, stray kidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin