SÜPRİZ

183 40 2
                                    

Sabah kalkıp istemeye istemeye okula gittim. Deniz yoktu sınıfta. Ve benim sıramdada Ege vardı.
"Günaydın prenses"
"Günaydın"
"Deniz yok bugün"
"Yaa neden.?"
"Banada Selim dedi ama nedenini bilmiyorum"
"Peki tamam"
Zil çalmıştı. O kendi sınıfına gitti. Bende rahat rahat sıramda uyudum.

Öğle tenefüsüydü. Yemek yedikten sonra kantine inmiştim. Otururken yanıma Ege geldi.
"Naber.?"
"İyi sen.?"
"İyi sıkıldın galiba kankan olmayınca"
"Evet sıkıldım"
Konuşuyorduk öylece. Birbirimize bakarken nedense bir sessizlik oldu kantinde. Bende göz ucuyla baktım. Galiba karşımızda biri vardı ama yüzünü görememiştim. Yan masadaki kız bakakaldı. Meraktan bende baktım. Ve karşımda Berk vardı.
"Berk" diye şaşırıp kalmıştım öylece.
Bir 5 dk öyle bakmıştım donmuştum gözlerimde dolmuştu. Ve sonra Ege'ye baktım. Oda şaşırmıştı. Onun yanına gittim.
"Ne işin var senin burada.?"
"Öykü konuşmamız lazım" dedi ve elimi tuttu beni çekiyordu.
"Bırak beni Berk" diye bağırıyodum. Hem kızgın hemde duygusaldım.
"Öykü gidiyoruz"
"Farkındaysan okuldayım"
Elimi bırakmıyodu ve acıtıyordu.
"Bırak elimi" elimi çektim.
"Ne yapıyosun sen ne istiyosun benden Berk neden geldin.?"
"Konuşmalıyız çünkü" tüm okul bize bakıyordu.
"Konuşcak bişey kalmadı defol git burdan" dedim. O sinirliydi ve bu sözümden sonra bana tokat atmıştı. Şok olmuştum dudağım kanıyordu. Selim yanıma geldi. Ege'de geldi. Önce iyi misin diye sordu. Ben dudağıma ellerken Ege Berk'le konuştu.
"Ne yapıyosun lan sen.?" dedi ve yumruk attı Ege Berk'eye. Kantindeki kızlar bağırmaya başladı. Ben onları durdurmaya çalışıyodum.
"Ege dur lütfen" ben böylece bağırırken hem canım acıyodu hemde ağlıyodum. İkiside birbirleriyle kavga ediyodu. Ege'nin yüzünü göremedim ama Berk'in burnu kanıyodu. Ben hala bağırıken kantin boşalmıştı. Ege Selim'e bağırdı sonra.
"Öykü'yü götür burdan" Selim beni götürmeye çalışıyodu. Beni itiyodu. Ben ondan kurtulmaya çalışıyodum.
"Selim Ege"yi görmek istiyorum bırak beni lütfen"
"Hayır öykü bahçeye çık"
Hala kurtulmaya çalışıyodum. En sonunda başaramayacağımı anlayıp bahçede bir banka oturdum. Selim geldi yanıma.
"Selim ne oldu Ege'yi görmek istiyorum"
"Bak onlar şu an revirdeler"
"Ben oraya gidiyorum"
"Hayır olmaz bak ben seni eve bırakayım gözlerin kıpkırmızı olmuş"
"İstemiyorum ben Ege'yi görmek istiyorum" ama sonra vazgeçtim ve Selim'in arabasına bindim. Beni eve bıraktı. Eve gelmiştim. Kimse duymadan odama çıktım ve ağlamaya başladım. Sonra Kumsal geldi. Ona sarıldım. Ağlıyodum hala. Üstümü değiştirdim. Ege'nin gelmesini bekliyodum. Arıyodum açmıyodu. Sonunda geldi. Aşağı inip onunla konuşacaktım. Alnına bant yapıştırmıştı.
"Ege" diye bağırdım bana baktı eve girmeden.
"Ne var.?"
"İyi misin.?"
"Bak prenses bir daha sakın o çocukla görüşme ve sakın ona okulun adresini verme beni anladın mı.?"
"İyide ben adres vermedimki"
"Bak uzak dur bendem tamam mı kavga etmek istemiyorum ben kimseyle"
"İyide ben-"
"İstemiyorum" diye bağırdı. Şaşırmıştım.
"Uzak dur benden"
"Benim ne suçum var.?"
"Hayatıma gir-" duraksadı.
"Devamını getir"
"Hayır evine git"
"Devamını getir" diye bağırmıştım.
"Hayatıma girdin oldu mu .? Senin yüzünden her şey senden nefret ediyorum"
Gözlerim dolmuştu. Sadece ince bir sesle "Ne" diyebilmiştim. Kırılmıştım. Arkamdan "Ben öyle demek istemedim" diye mırıldandı.
Eve doğru koştum.
Benimle oyuncak gibi oynamıştı demekki. Şimdide canı yanınca bana kızıyordu.

Gülümse KöpeğimleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin