Gördüğüm manzara karşısında adeta nutkum tutunuyordu.
Teoman,ortalıkta ne var ne yoksa dağıtmış; kendisi güvertenin denize bakan tarafından aşağı sallandırıcak bir vaziyette asılı kalmıştı.İntihar ediyordu.
O anda o kadar sersemlemiştim ki ne yapacağımı bilemeden var gücümle ona yaklaşarak "DUR!"diye bağırdım.
Yüzünü bana çevirdi.Gözlerinin altı torba gibi şişmişti ve mosmordu.Berbat gözüküyordu.
O sırada gözüme yerlerde duran yığınla beyaz beyaz tozlar takıldı.Bunlar uyuşturucu olmalıydı.Teoman'ın sorunlu bir tip olduğunu zaten ilk gördüğümden beri ısınamamış olmamdan ve gemide geçirdiğimiz yirmi gün boyunca sergilediği soğuk tavırlardan anlamıştım ama kesinlikle madde bağımlısı olduğunu ve intihar teşebbüsünde bulunacak kadar ciddi olacağını düşünmemiştim.
Gemide ikimiz dışında uyanık kimse yoktu ve ben adeta şoktaydım.Vakit kaybetmeden ona doğru yaklaştım.O anda "SAKIN GELME"diye bi çığlık kopardı.
O kadar kendinde değildi ki beni tanımamış bile olabilirdi.
Ne yapacağımı bilmiyordum.Her an kendini bırakabilirdi ve böyle bir şeyin gözümün önünde canlanacak olmasını asla atlatamazdım.Teoman'ın suratı bir anda ciddileşti.Ağzında bişeyler geveliyordu ama o kadar kısık sesle konuşuyordu ki hiçbirşey anlamıyordum.Yanına yaklaşmama da o engel oluyordu.
Aşağa inip Tuncay Abileri uyandırsam ben inine kadar kendini atar korkusuyla yerimden de kıpırdayamıyordum.Çok zor durumda kalmıştım ve elimden bişey gelmiyordu.Onu ordan çekmek zorundaydım.O sırada Teoman paltosunun cebinden haritaya benzer bir karton çıkardı.Yüzündeki ciddi ifadenin yerini bir anda muzip bir sırıtış almıştı.
Gözlerini bana dikerek alaycı bir şekilde yüzüme baktı.Kulaklarımı mümkün olduğunca kısık sesine odaklamaya çalışarak ne dediğini anlamaya çalışıyordum.En sonunda bütün dikkatimi ona vererek "Bir ada var" dediğini işittim.
Gözlerini benden çevirdi ve elindeki kartona baktı."Orası mükemmel bir yer...Ada mükemmel bi yer..."
"Ne adası Teoman ? Nerden bahsediyosun ?"
"Ah Koray... " Suratında yine o muzip gülüş vardı. "Adın gerçekten Koray değil mi ? "
Onu dinlemeyerek kollarımı ona doğru açıp bana doğru gelmesini ima eden bir bakış attım ama o benimle ilgilenmiyordu bile.
"Babanı boşuna arama delikanlı,o yaşamıyor"
O anda kan beynime sıçradı.Onu aradığımı nerden biliyordu ? Babamı tanıyor muydu ? Teoman kimdi ?
Sesimi istemsizce yükselterek "Ne diyosun sen ?!" diye kükredim.
"Baban saf bir adamdı Koray,bedelini canıyla ödedi."
Bu laf üzerine kartonu gemiye fırlattı ve yıldızlara bakarak ağzının çıktığı kadar bağırmaya başladı.Acı çekiyor gibi bir hali vardı ve korkunç bir görüntüye bürünmüştü.
Bense ona bakıp korkuyu,endişeyi,merakı,çaresizliği ve şoku bir arada yaşıyordum.O anda kendini denize bıraktı.Aşağa baktığımda Teoman yoktu...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA
AdventureOn sekiz yaşındaki Koray'ın hayattaki en büyük hayali bir gün geçmişte çok iyi bir kaptan olan babası gibi denizlere açılabilmekti.Peki Koray'ın bu hayalini kısıtlayan en büyük şey neydi ? Koray çocukluğundan beri kurduğu bu hayali gerçekleştirebile...