Merhaba 💛
Keyifli okumalar.
☀️
"Ne diyorsunuz lan siz?"
Alnı ve boynunda beliren hırçın damarlar, öfkeyle inip kalkan göğsü ve dehşete kapılmış bakışları ile bağıran Ulaş, hızlı adımlarla babasına doğru ilerlemeye başladı.
O anda "Emir, Ulaş'ı tut!" diye bağıran Yavuz ise babasının önüne geçerken, afallamış olan Emir'in harekete geçememesiyle "Allah'ım sen bana sabır ver!" diye yakındı sertçe. Ardından da onlara taraf gelen Ulaş'a koşup omuzlarından tuttu kardeşini.
"Bırak abi!"
Onu itmeye çalışan kardeşini zapt etmeye çalışırken, "Ulaş, sakin ol." diyen Yavuz, var gücüyle ileri atılmaya çalışan Ulaş'ın beline sarıldı ve "Annem bilmiyor." diye ekledi. Ardından da kızgın bakışlarını şoka girmiş halde onları izleyen Emir'e kaydırdı. "Emir yardım etsene!"
O sırada "Lan annemi mi aldattın sen?!" diye haykıran Ulaş ise işaret parmağını onu tutmaya çalışan abisine rağmen Engin'e doğrultup sallamaya devam ediyordu. "Haysiyetsiz puşt! Ölümle pençeleşen birine bu adiliği nasıl yaparsın lan sen?!"
"Emir, gelsene buraya!"
Yavuz'un yeniden bağırmasıyla şoktaki Emir de bir seraptan uyanmış gibi kafasını iki yana silkip, Ulaş'ı zapt etmeye çalışan arkadaşına yardıma koştu ve güç bela Ulaş'ın kollarını kavradı. O esnada aralık kalan dudakları ile olanları bir filmi izliyormuş gibi şok içinde seyreden İnci de irkilerek, hızlı adımlarla onlara doğru ilerledi.
"Bırakın beni abi, vurmayacağım ama hesap soracağım bırakın!"
"Ulaş bağırma!" diyen Yavuz, telaşı her halinden belli olan İnci'nin de Ulaş'ı tutmak için meylettiğini görünce, sol elini bir çırpıda kıza doğru uzatıp onu dirseğinden yakaladı ve hafifçe geriye itti. "Hayır İnci." dedi kararlılıkla. Güçlükle tutabildikleri Ulaş'ın ani hareketleri sonucunda İnci'nin darbe almasından çekiniyordu. "Sen bu hengamenin ortasına asla girmeyeceksin İnci! Sakın!"
"Ama Yavuz-"
İtiraz etmeye hazırlanan kızı, son derece otoriter ve tahammülsüz çıkan sesiyle "İnci, hayır dedim sana!" diye bağırarak reddetti Yavuz. "Eve dön hemen!"
Şu an olan biteni korkulu şoku ile izleyen Engin'e ve adamın ağzından çıkabileceklere zerre güvenmeyen İnci, Yavuz'u o adamla bırakmak istemediğinden geri geri adımlayıp Ulaş'tan uzaklaşsa da eve gitmedi.
O anda "Bırakın lan siz de beni!" diye yeniden bağıran Ulaş da öfke ateşiyle parlayan gözlerini babasından tek saniye olsun ayırmadan, Emir ve Yavuz'un kollarında debelenmeye devam ediyordu. "Senin ben vicdanına sıçayım! Haysiyetsiz herif!"
Olanları gözlerindeki pişman, suçlu ve telaşlı ifade ile izleyen Engin ise oğlunun gür sesiyle donakalmış halinden sıyrılarak, korkuyla kafasını iki yana salladı.
"U-Ulaş, bağırma annen duyacak oğlum!"
"Kes ulan! Bir de konuşuyor musun? Seni buraya gömerim bak delirtme beni!"
Ağzı neredeyse köpük atan Ulaş'ın tükürürcesine kükremesiyle elini onun ağzına kapatmayı denedi Yavuz. Ancak tam o anda, zıvanadan çıkmış olan kardeşi elini ısırmaya yeltenince vazgeçti bundan. Dişleri arasından ıslığı andıran sabır dolu bir soluk çekti.
Sonra da "Ulaş çeneni kapat ve sakinleşmeye çalış!" diye ikaz etti Ulaş'ı, tahammülünün kalmadığını belirten sert tonlamasıyla. "Bak ben de zıvanadan çıkarsam iyi şeyler olmayacak! Zor sabrediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşi Yakala
General Fiction"Bu senin düğün istemeyen halin miydi?" diye sordu Yavuz duruşunu bozmadan. Nefesini düzene sokmaya çalışan İnci "Sana nikahı bastım diye dans ettim bu kadar, evet." dedi dalga geçerek. Bir şey söylemedi Yavuz. Önündeki su dolu şişeye uzanıp bardağı...