Müdür beyin odasından çıktığımızda ikimiz de mutluyduk. Hatta müdür bey de mutluydu. Annem, duyduklarından memnun olmuşa benziyordu. Ben zaten, okulun iyi olup olmadığına bakmıyordum. Önemli olan benim yapacaklarımdı!
Müdürün kapısının önünde, birkaç aile bekliyordu. Belli ki biz içerdeyken gelmişlerdi. Ama o çocuk, hâlâ buradaydı. Henüz gitmemişti ve ailesi, yine görünürde yoktu. 'Çok ilginç.' diye düşündüm. Acaba bu çocuk kimdi ve neden yanında hiç kimse yoktu? Bu elbette, beni ilgilendirmiyordu ama yanlış tahmin etmediysem aynı yaştaydık ya da benden yaklaşık bir yaş büyüktü. Aynı okulda olacaksak insanları tanımalıydım. Fakat bu çocukta, insanın ilgisini çeken o kadar çok şey vardı ki...
Aman, bana ne canım ! Onun dikkat çekici olması, beni değil başkalarını ilgilendirirdi. Benim tek merak ettiğim; annem beni bir saniye olsun gözünün önünden ayırmazken bu çocuğun, nasıl saatlerdir burada tek başına oturuyor olmasıydı. Belki de yanlış tahmin ettim ve bu çocuk, aslında son sınıf öğrencisiydi. Öyle bile olsa hiç mantıklı değildi. Ben düşüncelerle boğuşurken çocuğun bana baktığını fark ettim. Belli ki o da benim hakkımda bir şeyler düşünüyordu. Tahminimce; 'çok güzel bir kız değil ama fiziği gayet güzel, boyu da standartlarda, belki biraz makyaj yapsa çok daha iyi olur ve tabii ki de saçını açarsa' diye düşünüyordu.
Genelde çoğu erkek, ilk bakışta hakkımda bunları düşünürdü. Kimse kurallara uymayan, hırçın, çoğu erkekten daha güçlü bir kız olduğumu tahmin edemezdi. Ama onları suçlayamam. Ailem bile benim sıradan biri olduğumu düşünürken bir başkası benim gerçek kişiliğimi nereden bilebilirdi ki? Ama çocuk hâlâ gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Daha önce birçok erkeği korkutan sert bakışımla baktığımda bile gözlerini bir saniye olsun üstümden ayırmamıştı. Ne kadar sinir bozucu biri! Üstelik ben ona sinirli bir şekilde bakarken o bana gülümsemişti. Bu kadarına da katlanacak değildim. Annemin kolundan tuttum ve oldukça hızlı bir şekilde -neredeyse koşarak- okuldan çıktık. "Ne yapıyorsun kızım? "deyip kolunu çekti annem. Ne mi yapıyordum? Sanırım kaçıyordum. Ama neden, ortada hiç sebep yokken niçin bu kadar hızlı bir şekilde okuldan çıktım ki? Rahatsız olduğum için mi? Genelde insanları rahatsız eden kişi ben değil miydim? Öyleyse şimdi ne olmuştu? Bilmiyorum...
Anneme dönüp "Her şeyi öğrendik. Daha fazla orada durmanın ne anlamı var ki? " dedim. Aslında ne olduğunu, niçin böyle davrandığımı bilmiyordum. O çocuk, sıradan biri gibi görünüyordu fakat üzerimdeki etkisi... O... O, gerçekten farklı biriydi. 'Görünenin arkasında bambaşka biri.' diye düşündüm. Bunu hemen anlamıştım. Annemin itiraz etmesine izin vermeden doğruca arabaya bindim. Annem yaptıklarıma şaşırmıştı fakat üzerinde durmadı. Belli ki okul heyecanı yaşadığımı sanıyordu. Bir ara yanıma gelip "Merak etme, zaten sınıfındaki çoğu kişiyi tanıyorsun. Hemen hepsi ilkokuldan arkadaşın. Tek tük tanımadıkların varsa bile tanışırsın. Zaten hepsinin saygın ve zengin ailelerin çocuğu olduğunu, söylememe gerek bile yok! O yüzden endişelenme. " dedi. Oysa bilmediği şey, benim kimseden çekinmediğimdi. Sadece o çocuğun üzerimdeki etkisini düşünüyordum. Onda farklı olan neydi?
Dış görünüşüne bakacak olursak epey yakışıklı denebilirdi. Daha önce de dediğim gibi, birçok kızın hayalini kurduğu türden bir erkekti. Oysa ben, o kızlar gibi değildim. Hiçbir erkeğe arkadaşlıktan başka bir gözle bakmamıştım. Kimseyi sevmemiştim. Ayrıca bu hissettiğim şey, sevgi miydi? Bunu bile bilmiyordum. Bu düşüncelerle uykuya daldım.
YOU ARE READING
Kara Melek
Novela JuvenilKara Melek Hayatım boyunca tek amacım farklı olmaktı. Her zaman diğer insanlar gibi olmadığımı kanıtlamak istedim. Şimdi kendi sıra dışı dünyamda yeni farklılıklar ortaya çıktı. Ben Melek. Kendi hayatımı kendi ellerimle yönetmeye alışmışken bir anda...