8. Bölüm

69 38 2
                                    

 "Mutluluğu uzaklardan getirmek."

Yemekten sonra bir bardak kahve alıp camın karşısındaki puflarımıza yerleşmiştik. Bir kaç dakika evi süzdüm ve sonra kapı çalması ile ayağa kalktım. Şaşkınlık içinde konuşmaya başladım.

"Bu kim şimdi? Akşam akşam."

Abim ise cevap vermeden sanki kapının çalmasını bekliyormuş gibi ayaklandı ve konuştu.

"Sana bir sürprizim var, o gelmiştir."

Sürprizi merak edip abimin ardından kapıya koştum ve kapıyı açtık.

Karşımda gördüğüm manzara ile şoka girmem bir oldu..

Karşımdaki kişi ablamdı. Kanlı, canlı karşımda duruyordu. Şaşkınlık içinde abime döndüm, aynı anda abim de bana kafasını çevirdi. Soran gözlerle abime baktığımda açıklama yapması gerektiğini fark edip konuşmaya başladı.

"Erim benim sürprizim bu değildi."

Abimin söyledikleri sonrası tekrar ablama döndüm ve şok içinde baştan aşağı inceledim. Sonunda kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Umutla gözlerimin içine bakıyordu, abim ise hayretle bir ablama bir bana bakıyordu. Öfke ile bir adım ileri gittim ve dişlerimi sıka sıka konuşmaya başladım.

"Neredeydin bugüne kadar?"

Bir kaç saniye soran gözlerle baktım ve sonra devam ettim.

"Neden şimdi abla? Neden tam hayatımı düzeltmeye karar verdiğimde geliyorsun!?"

Ablam boynunu büküp dolu ve mahcup gözlerle sadece bana bakıyordu. O sırada abim kolumu tutup konuşmaya başladı.

"Erim lütfen sakin ol."

Ani bir çıkışla abime döndüm ve konuşmaya başladım.

"Neye sakin olayım ben, neye!! Tam dedim ki toplayacağım gene her şey alt üst olacak.."

Son cümlemden sonra gerçekten de alt üst olmuştum. Gözümden akan yaşları silip ikisini de umursamadan koşarak odama gittim. Kendi odamın kapısının sesinden sonra evin kapısının da sert bir şekilde kapandığını duydum.  Ardın sıra gelen seslerle de bunu teyit etmiştim..

"Sana Erim'den bir süre uzak durmalısın demiştim Cemre!"

"Çınar yerimde sen olsaydın durabilir miydin!?"

Kulağımı kapıya yaslayıp kavga seslerini dinlemeye başladım. Bir elim kalbimde bir elim kapıda içeride benim yüzümden kavga eden iki kardeşin bağırmalarını dinliyordum. İçime içime ağlamaya başladım. 

"Benim yüzümden."

"Keşke, keşke ölsem! Keşke bensiz mutlu olsalar..!!"

O sırada içerinden gelen ve şiddetlenen bağrışma sesleri ile kendime geldim. Bir kaç saniye duraksamanın ardından ayağa kalktım ve kapıyı açıp odamdan çıktım. Bir kaç adımda koridoru geçip tam ablam ve abimin karşısında durdum. Susmuş beni izliyorlardı, bir kaç saniye sessizce onlara baktım ve sonra konuşmaya başladım.

"Siz neden akıllanmıyorsunuz?"

Gözümden akan bir damla yaştan sonra burnumu çektim ve abime dönüp devam ettim.

"Abi biz buraya yeni umutlarla gelmedik mi!? Biz burada düzeleceğiz demedik mi?"

Abim derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Haklısın Erim ama ben aylarca içimdekileri Cemre'ye karşı dökmek için bekledim. Benim yarımı nasıl benden alıp götürür onun hesabını sormak için bekledim!"

Yutkundum ve ellerimle göz yaşlarımı silip tekrar konuşmaya başladım. 

"Tamam, hesabınızı görün ama birbirinizi incitmeyin."

Ben sözümü bitirir bitirmez tekrar kapı çalmasıyla kafamı kapıya çevirdim. Abim hızla gidip kapıyı açtı. Gelen bir kuryeydi ve abime bir zarf verip gitti. Abim arkasına dönüp zarfı açarak bize doğru yürüdü. 

"O ne?" Diye sordum abime. Yüzünde mutlu bir ifade vardı. Kafasını kaldırıp bana cevap verdi.

"Babamın bize verdiği hisseleri geri ona devrettim. Sözleşmeyi diğer ortakları ile ondan habersiz yaptık, bu da imzalamam gereken o sözleşme."

"İyi de bunu neden yaptın şimdi?" ablamın sorusuna hak verdiğim için daha bir şey sormadım.

"Babamların enkazının altından çıkabilmek için bu gerekiyordu."

Bu seferde abime hak veriyordum ama aklıma takılan bir şey vardı.

"Biz nasıl yaşayacağız şimdi?" abim soruma karşılık vermedi, yüzü gülüyordu ve eline aldığı kalemle sözleşmeyi imzalamaya çalışıyordu. Önüne geçip dizlerimin üstüne oturdum ve tekrar sordum.

"Abi peki nasıl yaşayacağız?"

Ablam peşim sıra koltuğa oturdu ve konuşmaya başladı.

"Sanırım kendisi çalışmayı düşünüyor." ablamla bir kaç saniye bakıştıktan sonra tekrar abime döndük ve cevap vermesini bekledik. Abim sonunda artan merakımıza dayanamayıp cevap verdi.

"Ben iş buldum zaten."

Kaşlarımın çatılmasıyla hemen abimin sözünün peşi sıra sorumu sordum.

"Ne işi bu?"

"Kurumsal bir ecza deposunun ilaç denetim müdürü oldum."

Sinirden ufak bir kahkaha attım ve konuşmaya başladım.

"Bana ne zaman haber verecektin?"

"Dedim ya sürprizim var diye, işte bu o sürprizdi."

Abim imzalama işlemini bitirip kağıtları tekrar zarfa koydu ve götürüp televizyonun yanındaki çekmecenin üzerine bıraktı. Sonra tekrar dönüp yanıma oturdu ve 3 kardeş tüm gece konuştuk.

Ablamın eve geri dönüşü içimize bir huzur bırakmıştı. Ve bütün gece önümüzdeki hayatımız için diğer insanların yaptıkları planlardan yaptık. Gecenin sonunda artık bizimde kimle olursak olalım tüm insanlarınki gibi düzgün bir hayatımızın olacağını anlamıştım. Ve o gece ilk defa yatağıma mutlu dönmüştüm..

Aile Topluluğu - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin