♠️MERHABA! 💙 NASILSINIZ PAPATYALARIM ☺️🌼 ARTIK BÖLÜMLER SIK SIK GELECEK ÇÜNKÜ HEMEN HEMEN TOPARLADIM DURUMLARI. AYSAR'IN OKUNMA SAYILARININ FARKINDAYIM VE ALDIĞI VOTEYİ GÖRÜNCE ÜZÜLÜYORUM AÇIKÇASI AMA YAVAŞ YAVAŞ. ✨ BANA KIZGINSINIZ FARKINDAYIM ALDIĞIM MESAJLARDAN VE OKUMALARDAN AMA BELKİ SİZ 'YOK HABİŞ'İM NE KIZGINLIĞI' DEYİP BENİ YALANCI ÇIKARIRSINIZ. 😆 VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM BEKLİYORUM LÜTFEN GÖRÜŞLERİNİZİ BİLDİRİN. İYİ OKUMALAR... 💜
***
• Nazlı •
Elimde ki bezleri masanın üzerine bırakırken derin bir nefes aldım. Bir an hiç bitmeyecek sanmıştım. Biraz soluklanacaktım normalde ama en iyisi bezleri lavaboya bırakıp Efsun ile bana kahve yapmaktı yorgunluğumuzu alsın diye.
Gözlerim yerleri silen Efsun'a değince kafamı yana doğru yatırdım. Bir zorunluluğu olmamasına rağmen benimle birlikte saatlerdir burada etrafı toparlıyordu. Efsun gerçekten dost diyebileceğim nadir insanlardandı. Kötü gün dostu dedikleri türden.
"Efsun hadi bırak onu da dinlen bende kahve yapayım," dedim ona gülümseyerek. Efsun'un gözleri bana döndü ve o da kafa salladı. "Tamam kuzum bitti zaten," dedi Efsun.
Ben mutfağa doğru yönelmiş giderken arkamdan nefes nefese gelen bir ses işittim ve olduğum yerde durup tekrar arkamı döndüm.
"Efsuna abla!" diyen kişi Gurur ve Çakır'ın yanında çırak olarak çalışan on sekizlerinde ki Salih idi. Efsun ile ikimiz merakla ona bakmaya başladık.
"Ne oluyor Salih ne bu hal?" dedi Efsun endişe ile. Bende elimde ki bezleri yan masaya bırakmıştım. "Efsun abla Gurur abi gönderdi beni. Kardelen ablaya araba çarpmış hastaneye kaldırılmış Çakır abiler oraya gittiler. Gurur abide senin gidip Dilek ablayı almanı oradan hastaneye gelmeni söyledi."
"Ne?" Efsun ile ikimizin ağızından aynı anda döküldü o şaşkınlık nidası. "İyi miymiş Kardelen?" dedi Efsun. "Hangi hastane?" dediğim sırada üzerimde ki önlüğü çıkarıp attım. Efsun da aynısını yaptı.
"Bilmiyorum ki abla Çakır abiyi aramışlar hastaneden."
***
Hastanenin beyaz koridorlarında koşturan Dilek teyzeyi tutmaya çalışırken kadın gözümüzün önünde darmaduman olmuştu. "Dilek teyze dur Allah aşkına," dedi Efsun titreyen sesi ile.
Dilek teyzenin ise durmaya niyeti yoktu. Kızının ameliyata alınacak kadar ciddi durumu olduğunu öğrenen bir anne nasılsa Dilek teyze de öyleydi.
Ameliyathane yazan koridora girdiğimizde Çakır ve diğerlerini orada gördük. "Oğlum!" diyen kadın koşarak oğluna gitti bir umut. "Kardelen nasıl? İyi değil mi benim kızım?" dedi kadın ağlayarak. Çakır'ın ise yutkunduğunu hareket eden adem elmasından anladım. "İyi olacak annem," demekle yetindi sadece ve kollarından tutup hemen yanda ki sandalyeye oturttu annesini.
Çakır'ın ses tonu bana yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu hissettirdi kısa bir an. Aklımda ki felaket senaryolarını kafamı iki yana sallayarak def etmeye çalıştım.
Herkes endişe ile Kardelen'den gelecek haberi bekliyordu. Dilek teyze iki gözü iki çeşme ağlarken hemen yanında dikilen Çakır dimdik duruyordu ama gözlerinde saf bir korku hüküm sürüyordu.
Derin bir nefes aldım ve Dilek teyzenin yanına oturup destek vermek için elini avuçlarımın arasına aldım. O sırada ameliyathanenin kapısı açıldı ve doktor olduğu belli olan bir adam çıktı. Hepimiz aynı anda yerimizde hareketlenip doktorun etrafına toplandık. "Kardelen Emiroğlu, "dedi doktor iç çekerek. Hiç hayra alamet değildi bu. "Durumu iyi. Kendisi narkozun etkisi ile uyuyor," dedi doktor direk göz kontağını Çakır ile kurarak. "Sabaha uyanır," diyen doktorun gözleri kısa bir an ağlayan Dilek teyzeye dönmüştü. "Kaza sırasında omurilik zedelenmesi meydana gelmiş. Şimdilik net bir şey söyleyemem, hasta uyandıktan sonra daha net bir bilgi verebilirim," dedi doktor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYSAR
Romanceİnsanı en çok güvendikleri yıkardı. En çok yapmazdedikleri sırtından bıçaklardı. Her insan bir gün ihanet ederdi ve yalnızca gerçek sevdikleri insanı öldürebilirdi. Düşman art arda kurşunları sıksa daisabet ettiremezdi o ihanet kurşunlarını. Dost is...