Shin Ryujin
"OF TAMAM GELDIM!"
Ben daha yüzümü bile yıkayamamışken kapıyı alacaklı gibi çalan Ning'di. Saçlarımı karıştırarak balkona çıktım. Aşağıda yukarıya bakan bir adet Ning vardı. Gülümseyerek el salladı. Tamam, tatlıydı.
"Kapıda kaldımmm."
Başımı sallayıp aşağı inip kapıyı açtım. Açar açmaz üzerime zıpladı.
"Çok özlediiim."
"Bende ama önce içeriye girelim. Gel hadi." Ben içeri girerken o arkamdan kapıyı kapatıp yanıma geldi.
"Aç mısın?"
"Evet. O yüzden hemen hazırlan. Beraber kahvaltıya gidiyoruz."
"Evde yapsak?" dedim. Anında yüzü düştü.
"Ya! Sabah sabah seninle eğlenmek için geldim ve sen uyuşukluk mu yapıyorsun? Olmaz çabuk odana git ve giyin. Bekliyorum."
"Ama-"
"Ben seçiyorum kıyafetini." dedi. Bu kabus gibiydi.
"Tamam, vazgeçtim. Ben kendim giyineyim en iyisi."
Bebekler gibi ellerine birbirine çarparak koltuğa zıpladı. Bu tatlı haline gülerek üst kata çıkıp odama girdim. Önce yüzümü yıkadım daha sonra dolabımın kapağını açtım. İşte şimdi o kutsal sorunun vaktiydi:
Ben ne giyecektim?
Yaklaşık 15 dakika dolabımı süzdükten sonra siyah bir crop ve altına yine siyah bir eşofman giyindim. Siyah her zaman en iyisidir. Saçlarımıda aynanın önünde tarayıp siyah güneş gözlüklerimi ve siyah şapkamı aldım. Eğer tanınılırsam büyük ihtimalle hiçbir şey yapamazdık. Ning'in yanına indim. Beni görünce gülümsedi.
"Vay vay vay! Bu sade kıyafetlerin içinde bile mükemmelsin." Utanmıştım.
"Hadi hadi abartma da gidelim." O daha yeni çıkarttığı ceketini giyinirken bende Cheirs'e mamasını koydum.
"Annecik ne zaman gelir bende bilmiyorum. Ama eğer geç kalırsam bil ki bu cadı yüzünden. Bana değil ona sinirlen olur mu?" dedim Ningning'i gösterirken. Başından öpüp büyük ihtimalle beni beklerken ağaç olmuş Ning'in yanına gittim. Arkamızdan kapıyı kapatıp çıktık.
"Benim arabama binelim. Aklımda çok güzel bir yer var." Başımla onayladım.
...
"Hem güzel hem de çok göz önünde değil. Buraya oturalım." Ning'in dediği yere oturduk. Yaklaşık beş dakika sonra garson geldi.
"Ne alır- aman tanrım burada sizinle karşılaştığıma inanamıyorum. Ningning hanım acaba bi fotoğraf çekilebilir miyiz? Benim idolümsünüz." Ningning adamın dedikleri ile kıkırdadı.
"Benim çekmemi ister misiniz?" dedim. Ning başını salladı. Adam hemen Ningning'in yanındaki sandalyeyi tutup oturdu. Adamın verdiği telefon ile iksinin birkaç fotoğrafını çektim.
"Teşekkür ederim. Gerçekten çok tatlısınız." Ning utanmıştı.
"Ah, seyyy..." dedi Ning siparişi hatırlatmak adına.
"Ah, doğru ya siparişiniz vardı. Ne istersiniz?"
"Biz iki kahvaltı tabağı alalım." dedi Ning.
"Artık dört tane." dedi arkadan bir ses. Kim olduğuna bakmak için döndüğümde Choi Beomgyu ile göz göze geldim. Sesin ona ait olmadigina emindim. Yanındaki Sunghoonie'ye aitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
oyun, beomryu ✓
FanfictionBeomgyu×Ryujin Shin Ryujin'e gelen yeni dizi teklifi onu heyecanlandırmıştı. Bu dizi onun dönüm noktası olacaktı. Choi Beomgyu kendisine gelen her dizi teklifini reddediyordu. Uzun zamandır çalışıyordu ve artık tatil yapma vakti gelmişti. Fakat son...