HİLAL (ASKIDA)

Bölüm 24

Elena dün akşamdan beri çok şaşkındı. Francisco ona evlenme teklifi etmişti. Çok heycanlanmıştı Elena. Elena hiç düşünmeden kabul etmişti. Elena Francisco'yu gerçekten çok seviyordu. Francisco da Elena'yı çok seviyordu. Tam birbirlerine göreydiler. Birbirleri için yaratılmışlardı.

Ama Elena İsabel'e çok üzülüyordu. Harry'i kendi elleriyle öldürmüştü. Ya o ölecekti ya da İsabel. Açıkçası Elena Harry'nin ölmesine sevinmişti. Asla ikizini (en iyi arkadaşı İsabel'i) kaybetmek istemezdi. Düşüncesi bile Elena'nın tüylerini diken diken yapmaya yetmişti. Ama Harry'nin ölmesi İsabel'i bitirmişti. Onun için her saniye ağlıyordu. Hiç aklından çıkmıyordu. Ama sevdiğini kaybetmek çok zordu ve Elena İsabel'e hak vermeye başladı. Zaten herkes İsabel'in üstüne geliyordu. İsabel zaten kendini yiyip bitirmişti bir de etrafındakiler baskı yapınca çok kötü oluyordu.

Elena üstünü değiştirdi ve İsabel'in yatağının yanına çöktü. İsabel derin uykuda görünüyordu. Elena İsabel'i dürtüklemeye başladı.

"Rahat bırak beni" diye mırıldandı İsabel.

"Olmaz. Hadi kalk uykucu maymun, daha kahvaltı yapacağız. Biliyorsun dün çok yorucu bir gündü bu gün dinlenip enerjimizi toplamamız gerek." dedi Elena.

" Beş dakika daha..." diye mırıldandı İsabel.

" Sadece beş dakika ama sonra kalkacaksın tamam mı ? " dedi Elena. Ama İsabel'den ses gelmedi. Biraz bekledi. Cümlesini tekrarladı ama İsabel'den cevap gelmedi. Elena İsabel'i cimcikleyerek uyandırmayı düşündü. Ama sonra hemen vazgeçti. İsabel gerçekten çok yorulmuş ve yıpranmıştı. Biraz huzur onun hakkıydı. Belki biraz dolaşmaya çıkabilirdi. Ona çok iyi gelebilirdi. Zaten şu an ayaklı bir zombiden farkı yok diye düşündü Elena.

* * * * * * * * * * * * *

Mary'nin poposu gerçekten kutuplara dönmüştü. Dün gece Bill, Mary'yi ve John'u kovunca bu ormandaki küçük kulübeye gelmişlerdi. Dışarsı kadar soğuk olmasa da ev gene de soğuktu. Keşke Mary çıkarken poposunun altındaki hırkayı alsaydı. Ya da şu an yanında Molly olsaydı. Molly her zaman Mary'le aynı yatakta yatardı. Molly Mary'nin hemen poposunun yanına kıvrılırdı ve Mary'nin poposunu soğuktan korurdu. Mary biraz düşününce "popo" kelimesini fazla kullandığını düşündü. Ama gerçekten poposunun sıcak bir Molly'e ihtiyacı vardı. Şu an donmuştu.

Bir anda John'un kahkaha atmasıyla Mary düşüncelerinden kurtuldu. Niye gülüyordu şimdi? John kahkahalarına ara verip başka bir odaya girdi ve dolapları karıştırmaya başladı. Mary dikkatle ona bakıyordu. Ona gülmesine gerçekten çok kırılmıştı Mary. Acaba neyime gülmüştü? Diye düşündü Mary.

" Al bakalım battaniye." dedi John elindeki battaniyeleri Mary'e uzatırken.

" Teşekkür ederim " dedi Mary. Ohhh poposu donmaktan kurtulacaktı diye düşündü Mary. John tekrardan kahkaha atmaya başladı. John:

" Ne kadar da önemli popon varmış." dedi kahkahasına devam ederken. Ahh Mary tamamen unutmuştu. John düşünce okuyabiliyordu. Mary bir anda kıpkırmızı oldu. John Mary'nin düşündüğü her şeyi duymuştu. Mary utancından burada eriyip yok olmak istedi. Ama imkansızdı. John Mary'nin utandığını anlamış olacaktı ki hemen konuyu değiştirdi.

" Hadi hazırlan da gidelim. Sonra neredesiniz diye meraklanacaklar" dedi. Yine ahhh. Kızlar bu olanları öğrenirse Mary'i doğrayıp etini de kurtlara verirlerdi. John karşı takımdandı yani düşmandı ama galiba Mary John'u sevmişti. Vini bunları duymamalıydı kesinlikle yoksa çok fazla incinirdi. Ama Mary Vini'yi de seviyordu. İkilemde kalmıştı. Bu olanları kimseye anlatmamalıydı. Ama yalan atmakta da pek iyi sayılmazdı Mary.

Mary John'un yanında düşündüklerine dikkat etmeliydi. Hatta John'un yanında bile olmamalıydı. Kesin birileri görecekti. "Molly bensiz gezmezdi. Kesin şu an evde çıldırıyordur "diye düşündü Mary evden çıkarken.

************

Vini meraktan ölmüştü. Mary neredeydi? Hem de Molly'i de yanına almamıştı. Kesin başına bir şey geldi diye düşündü Vini. Mary'i çok seviyordu. Ama Mary son zamanlarda ona biraz soğuk davranıyordu. Çok şey yaşamışlardı. Bunları atlatabilmesi için biraz zamana ihtiyacı var Mary'nin diye düşündü Vini.

Vini tam odanın kapısını açıp dışarı çıkacaktı ki Miranda heyecanla içeri girdi.

" Mary kayıp!"