HİLAL (ASKIDA)

Bölüm 19

Sonunda uzun yolculuk bitmişti. Savaş Oyunları'nın bulunduğu yere gelmiştik. Herkes çok heyecanlıydı. Mary bir elinde köpeği Molly'nin tasması diğer elinde ise çantaları varken yürümekte çok zorlanıyordu. Molly yerinde hiç durmuyordu. Bir o yana bir bu yana koşturup duruyordu. Mary Molly yüzünden en arkadan yürümek zorunda kalmıştı. Biraz daha yavaş yürürse onları kaybedecekti. Burası gerçektende çok güzel ve büyük bir yerdi. Mary etrafına bakmış yürürken birden sert bir şeye çarptı ve elindeki çantalar yere saçıldı. Mary çarptığı şeyin ne olduğuna bakmak için kafasını kaldırdı.

"Önüne baksana be!" dedi genç bir çocuk. Mary utangaç bir tavırla:
-"pardon" dedi. Ah süper bizim tayfayı kaybettim diye geçirdi içinden Mary. Elindeki çantaları toparlayıp bir kenara oturdu ve kafasını ellerinin arasına gömdü. Mary çok korkmuştu. Ya onları bulamazsa? Burada ne yapıcaktı Molly 'le? Kaybolmuştu. Hemde Savaş Oyunları'nda.

-" Mary?" Mary bu sesle kafasını kaldırdı. Seslenen Elena'ydı. Mary birden sevinç çığlığı attı.
-" Aman tanrım. Elena beni nasıl buldun?"
-" Sence zeki Mary? Nasıl bulmuş olabilirim bir düşün? neyse bir daha bu kadar yavaş yürüme hadi herkes seni bekliyor Mary." dedi Elena ve hızlı hızlı yürüdüler.

Onların olduğu yere gelmişlerdi. Mary ilk olarak Vini'ye bakmıştı. Vini ona bakmıyordu. Aksine başka yerlere bakıyordu. Bu Mary'i üzmüştü. Hem de çok. En azından "iyi misin, ne oldu?" gibi sorular sorabilirdi. Ya da hiç konuşmasa da olabilirdi. Sadece ona sarılsa da olabilirdi. Sessizce. Uzun uzun. Mary buna bile razıydı. Ama Vini ona bakmıyordu. Bakmamak değil ilgilenmiyordu. İşte bu Mary'nin kalbinde büyük bir acıya sebep oluyordu. Mary çok ama çok üzülüyordu. Ama bunu dışarı yansıtmamaya çalıştı. Tabi ne kadar başarılı olduysa... İsabel Mary'nin kulağına " Mary senin üzüldüğünü hissediyorum. Ne olduysa bana istediğin zaman söyleyebilirsin." diye fısıldadı.

Bill herkesin odalarını gösterdi. Bir odada iki kişi kalacaktı. Mary ve Miranda, İsabel ve Elena, erkeklerinde üçü bir arada kalacaktı. Dinlenmek amacıyla bu odalar onlara verilmişti. Biraz burada oturup dinleneceklerdi ve Savaş Oyunları'na hazırlanacaklardı. Elena odasında İsabel'le birlikte eşyalarını yerleştirmeye başladı. Elena bu Savaş Oyunları işini gerçekten çok sevmişti. Hem Elena savaşmakta diğer kızlara göre daha iyiydi. Savaşmayıda severdi. Aslında her zaman barıştan yanaydı Elena ama savaş yapmayıda çok heyecanlı bulurdu. İsabel de şu an Savaş Oyunlarına katıldığı için çok mutluydu. İsabel üstüne rahat eşofmanlarını geçirdi ve yatağa attı kendini. Biraz dinlenmeliydi. Ne de olsa birazdan Savaş Oyunları'na girecektiler. İsabel gözlerini kapattı ve kendini rahat yatağa bıraktı. Mary odanın içinde dört dönüyordu. Miranda'yla ne hissettiğini konuşmuştu. Aslında Miranda, Mary'e girerek bir şeyler olduğunu öğrenmiş ve Mary'nin tam neler olduğunu anlatmasını istemişti. Mary Miranda'nın ısrarı üzerine herşeyi anlatmıştı. Miranda, Mary'e ne olduğunu sorduğuna çok pişmandı. Çünkü Mary'nin ağızını zorla açmıştı ama şu an kapatamıyordu. O kadar çok konuşuyordu ki Mary Miranda artık onu dinlemek istemiyordu. Mary sonunda susmuştu. Miranda bu fırsat kaçmadan konuşmaya başladı. -"Şimdi bunları düşünme Mary. Sonra düşün. Ama sakın şimdi düşünme. Bu günlük düşünme limitini çoktan aştın. Biraz akışına bırak sonra düşünürüz. Şimdi hazırlan. Çünkü birazdan Savaş Oyunları'nda oynuyor olacağız ve çok da kolay olacağını sanmıyorum." dedi. Miranda ilk defa bu kadar uzun bir cümle kurmuştu Mary sayesinde. Ve kızlar hazırlanmaya başladı.

1 saat sonra :

Herkes hazırlanmıştı ve yerlenini almıştı. Oyun birazdan başlıyacaktı ve hepsi hayatta kalmaya çalışacaktı. Bu iş göründüğünden de zor olucaktı. Mary etrafa bakarken bakışları bir anda Vini'de durdu. Vini de ona bakıyordu. Bir süre öyle bakıştılar. Ama Vini gözlerini Mary'den kaçırmıştı. Bu Mary'nin sinirini bozuyordu. Bu aralar herşeye çok üstüne alınıyordu.

Megofonlardan sesler geldi.
-" Oyun başlıyor. Herkes hazır olsun. Savaş Oyunları başlamıştır." Mary arkasında çok sessiz bir fısıltı duydu:
"Kendine dikkat et Mary."

Bu ses Vini'nindi.