patience // ognis

x14

—NISA—

Açık arttırma oyununu kaybetmiştik. Şimdi de karşımızda Ünlüler bizim verdiğimiz paralardan fazlasını verip her şeyi yerken biz de izliyorduk. Sinirlerim bozulmuştu. Bu kadarı da acımasızlıktı ama yani.

Acun abi, Hande ablanın getirdiği tabağın kapağını kaldırınca içimdeki ağlama isteği iyice artmıştı. San Sebastian getirmişti. Artık bunu da yiyemezsem gerçekten ağlamaya başlayacaktım.

"150'den açıyorum." Acun abi açık arttırmayı başlattığı anda elimi havaya kaldırdım. Hemen arkamdan Sercan da kaldırdı.

"Evet Nisa?"

"200."  Ben 200 dedikten sonra Mert abinin Sercan'a dönüp bir şeyler söylediğini duydum.

"Hayır, hayır. Girme. Girmeyin durun." Sercan Mert abiyi ve kızları açık arttırmaya girmemeleri için ikna etmeye çalışırken yandan Gizem'in beni dürttüğünü hissettim.

"Evet Sercan? Elin havadaydı?" Acun abi Sercan'a sorunca Sercan gülmeye başladı.

"Nisa yesin abi ya, kıyamıyorum ona." Cemal ve Gizem bana dönerken bir tepki vermedim. Gerçekten sadece cheesecake'i yemek istiyordum.

Acun abi 200'le kapattığında paramla beraber yanına koştum. Hande abla kesip en büyük dilimi tabağıma koyduğunda Sercan'a döndüm.

"Teşekkür ederim."

Yemek için kendi benchime geçecekken Ünlüler'den Barış seslendi.

"Nisa bi' koklayayım mı ya?" Yanına gidip koklaması için tabağı uzattım. "Sen olmasan var ya kimseye bırakmazdım, ama sen girdin işte."

Ona da gülümseyip yerime geçtim. Cheesecake'i yemeye başladığımda Sercan ve Barış'ın birbirlerine ters ters baktıklarını gördüm. Ben her oyundan sonra sevgilimin adını bağırıyordum bunlar farkında mıydı?

Cheesecake'imi bitirir bitirmez arkasından Hande abla tiramisu getirmişti. Gizem girince aslında girmek istememiştim ama canım deli gibi tatlı istiyordu. Elimdeki paraya bakınca 300 kaldığını gördüm ve elimi kaldırdım.

"300."

Ben söyler söylemez Ünlüler benchi Sercan'a bakıp gülmeye başlamıştı.

"Hadi bakalım şimdi." Ersin abinin söylediği şeyle herkes gülmeye başladı. Sercan da bana bakıp güldü.

"Sen çok tatlı yedin ama Nisa."

"Tatlı severim." Gülerek cevap verdiğimde herkes Sercan'a bakıyordu.

"Tamam Nisa yesin abi." diyip yerine oturdu.

Ben tam paramı hazırlarken Barış da hemen atladı.

"Sen giriyorsun diye tatlı yiyemiyorum bak, sen girmesen de ben de paramı koysam." Ona da gülüp Acun abiden tiramisumu aldım ve yerime geçtim. Bugün de tatlıya doymuştum.

——

Oyun bittiğinde safarileri beklerken Cemal'le konuşuyorduk. O sırada Gizem'in suratında kocaman bir sırıtmayla bana koştuğunu fark ettim.

"Nisoooo."

"Noldu?"

Elindeki kağıdı bana uzattı.

"Sercan sana vermemi istedi." Gülerek kağıdı elime tutuşturup kolumu cimcikledi. "Aç hemen aç ne yazmış bakalım."

Kaşlarımı çattım. Sercan bana niye Gizem'le not gönderiyordu?

Kağıdı açıp okumaya başladım. Gizem ve Cemal de omzumun üstünden okuyordu. Saçma sapan bir aşk mektubu yazmıştı. Kağıdı buruşturdum. Neydi şimdi bu?

"Kızım niye buruşturuyorsun ya adam ne güzel yazmış."

"Gizem saçmalama ya. Sevgilim var benim iyi misin sen?"

"Ya kızım n'olucak kim bilecek iki eğlenirsin işte." Gülerek omzuma vurduğunda geriye çekildim.

"Gizem uzatma ya. Benim sevgilim var onu seviyorum ben, onunla evleneceğim."

Oflayıp göz devirdi.

"Evlenmeyiver Nisa ya!"

Bir şey demesi için Cemal'e döndüm.

"Gizem sen git Sercan'a söyle Nisa'nın sevgilisi olduğunu ve ilgilenmediğini. Kızı muhattap etme. İstemiyor işte."

"Aman ya. Çok sıkıcısınız." Gizem göz devirip Sercan'a doğru ilerlediğinde Cemal'e baktım.

"Sağol Cemo ya, delirmiş bu kız."

—•—

"Sercan?"

"Efendim Gizem?"

"Nisa okudu mektubunu."

"Ne dedi?"

"Yani sevgilisi var dışarda biliyorsun..."

Sercan oflayıp kafasını salladı. "Biliyorum."

"Ama vazgeçme sen, bak bugün yaptıkların falan baya hoşuna gitmiş, zaten boş değil o da yani, yoksa şimdiye açık açık reddederdi. Ayarlarım ben sizi. Girerim onun aklına." Gizem gülerek koluna vurduğunda Sercan da güldü.