Geldi istediğiniz kavuşma sahnesi aşcöaslcö İlk defa smut yazdım özür dilerim ascmakslcamsc
--OGEDAY--
Final gününden beri günlerimiz Nisa'nın Türkiye'deki akrabalarını ziyaret etmekle geçmişti. Çoğuna gitmesem de arada ben de peşine takılıyordum. Bugün sonunda Bekir baba ve Jana anne Çekya'ya dönüyorlardı. Selma bir süre daha bizimle kalacaktı.
Selma bizimle kalmak için izin aldığından beri sürekli kürek dersi almak istediğini söyleyip duruyordu. Bugün sabah kahvaltıdan sonra ilk iş Selma'yı İhsan ile beraber Winka'ya göndermiştim.
Şimdi Nisa'yla koltukta birlikte uzanıyorduk. Kollarımın arasındaydı. O önümde uzanırken arkadan sıkıca sarılmıştım, arada boynuna öpücükler konduruyordum.
"Sakın bir daha yok böyle uzun süre gitmek." Boynuna bir öpücük daha kondurup fısıldadığımda güldü.
"Söz aşkım, gitmem." Kollarımı belinden ayırıp bana doğru döndü. "Şimdi tekrar sarılabilirsin." Gülüp kollarımı tekrar beline sardım. Kafasını göğsüme yasladı.
"Nasıldı beni televizyondan izlemek, anlat bakalım Ogi bey."
"Hiç güzel değildi. Beğenmedim."
"Neden?"
"Öyle görüp sarılamamak, öpememek, dokunamamak çok zormuş. Hiç beğenmedim." Çocuk gibi dudaklarımı büzdüğümde bayıldığım kahkahasıyla güldü. Yüzümü anında bir gülümseme kapladı.
"Ben seni göremedim bile ama, sen yine iyisin."
Elimi yanağına koyup okşadım. "İletişimlerde her ağladığında çok üzüldüm biliyor musun. Özellikle ilk o fotoğraflı mailde. Keşke ben göndermeseydim bile dedim."
"Sen göndermeseydin döverdim seni."
Gülüp burnunu ısırdım. "Döversin sen, inandım artık dövebileceğine."
"Gerçekten unutmuştum ama sesini bile." Dudağını büzdü. "Böyle ilk başta anılarımızı düşünmeye çalışıyordum, sonra hiç kafamda canlanmamaya başladı yüzün falan. O zaman çok ağladım."
"Kıyamam ben sana miniğim benim. Ayrılmıyoruz bundan sonra."
"Ayrılmayalım." Yaklaşıp dudaklarımızı birbirine değdirdiğinde gülümsedim.
"Bak kaçamazsın ama."
O da güldü. "Kaçmam ben de."
Sonunda dudaklarımızı birleştirdiğimde ellerim beline yerleşti. Birbirimizi yavaşça öperken sanki günlerdir çölde yürüyormuşum ve sonunda su bulmuşum gibi hissediyordum. Uzun bir süre birbirimizi öptükten sonra ayrılıp alnını alnıma yasladı.
"Ogi, özledim seni." Elini enseme koyup saçlarımla oynarken nefes nefese söylediği şey ile yutkundum.
"Güzelim, çok zorluyorsun." Hafifçe güldüm.
"Niye durmaya çalışıyorsun ki?" Gözlerini açıp gözlerimin içine baktığında onun da gözlerindeki isteği gördüm.
Elim tekrar beline yerleşirken yavaşça üstüne çıktım. Dillerimiz birbirleri ile dans ederken ağzından dökülen inleme ile dudaklarımızı ayırdım. Dudağına bir öpücük kondurdum, keskin çene hattına bir öpücük kondurdum, boynuna öpücükler kondurdum. Elleri saçlarımı çekiştirirken boynunda öptüğüm yerleri emdim. Ayrılıp yüzünü inceledim. Saçları yatağımızda dağılmıştı, dudakları kızarmış ve şişmişti, yanakları kıpkırmızıydı. Çok güzeldi. Fazlasıyla güzeldi.
"Neden öyle bakıyorsun?"
Utanarak konuştuğunda güldüm. Yaklaşıp önce alnından, sonra burnundan, sonra da dudaklarından öptüm. "Çünkü çok güzelsin."
Ellerim üstündeki tişörtümün eteklerine gittiğinde hızlıca üzerinden çıkarttım. Tekrar öpücükler kondurarak aşağıya kaydım. Elim kopçasına giderken göğüslerinin üstüne öpücükler kondurdum. Sütyenini çıkarıp kenara attım. Aldığı hızlı nefeslerle göğüsleri kalkıp inerken karın çizgisine öpücükler kondurarak aşağı kaydım. Yardım etmek için kalçasını kaldırdığında çamaşırını da çıkartıp kenara fırlattım. Bacaklarını ayırıp omuzlarıma atmasına yardımcı oldum. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan bacaklarının iç taraflarına öpücük kondurdum.
"Ogeday." İnleyerek altımda kıvranması hoşuma gidiyordu. 6 ay boyunca en çok bunu özlediğimi söylesem bu beni kötü biri yapar mıydı?
Yaklaşıp dudaklarımı kadınlığı ile buluşturduğumda ağzından yüksek sesli bir inleme çıktı. Elleri saçlarımı çekiştirirken dilimle hassas noktasına dokunmaya başladım. Altımda kıvranırken kafamı ona daha da bastırdı.
"Ogi o-orası."
İnlemeleri beni daha da hırslandırırken dilimle yaptığım hareketleri hızlandırdım. İnce sesiyle inlediğinde ve omuzlarımdaki bacakları titremeye başladığında zirveye ulaşması için klitoristini ovmaya başladığımda vücudu gerildi. Zirveye ulaştığında rahatlaması için yavaş hareketlerle bir süre daha devam ettikten sonra bacaklarını omuzlarımdan indirip yüzlerimizi aynı seviyeye getirdim. Nefes nefeseydi, yüzü kızarmıştı. Dudaklarımı yalayıp gülümseyerek ona baktığımda o da gülümsedi. Rahatlamanın etkisi ile mayışmıştı, gözlerini zor açık tuttuğu belli oluyordu. Yanına uzanıp saçlarını öptüm.
"Uyu hadi. Buradayım ben."
"Ama sen?"
"Şşş, daha çok zamanımız var güzelim. Yorgun olduğunu biliyorum."
Dudakları yukarı doğru kıvrılırken gözlerini kapattı. Ben de o uyanana kadar saçlarını okşayıp onu izledim. Bu manzarayı çok özlemiştim.
///
ÇOK UTANIYORUM AYYYY ASLÖCLŞASÖCALŞ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
patience // ognis
Fanfictionnisa survivor'a gidiyor, ogeday istanbul'da sevgilisini bekliyor