Nisa'nın mızmızlanmasını duyunca karşıdaki aynadan ona baktım. Spor salonuna gelmiştik, ve o her ne kadar beni izleyip çikolata yemeyi tercih etse de onu da çalıştırıyordum.
"Nisa, güzelim, hadi kalk ama. Ağır bir şey yapmıyorsun ki."
"Dinleneceğim biraz, sen devam et, aferin sana."
Bağdaş yapıp oturmaya devam ettiğinde gülüp ağırlıkları kaldırmaya devam ettim. Aynadan Nisa'ya baktığımda gözlerinin sırtımda olduğunu fark edince sırıttım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ağırlığı yerine bırakıp gülerek ona döndüm. "Hoşuna gitti galiba gördüklerin?"
"Baya." Sırıtarak söylediği şeye gülüp yanına gittim ve kollarından tutup kaldırdım.
"Oturmak yok hadi güzelim, hadi miniğim."
"Ogi valla çok yoruldum, yeter." Dudaklarını büzüp baktığında gülüp dudaklarına hızlı bir öpücük kondurdum.
"Öyle olsun, ama yavaş yavaş döneceksin eski çalışma planına tamam mı? Bu ödemleri atıyoruz küçük hanım." Gülerek yanaklarını sıktığımda kaşlarını çattı.
"Sen bana şişko mu diyosun?"
"Saçmalama. Ben bu yanaklarını çok sevdim. Ama sağlıklı değil güzelim."
"Bildiğin şişko dedin Ogi. Küstüm sana."
Arkasını dönüp kenardaki bar kısmındaki İpek'in yanına ilerledi. İpek, Nisa'nın önüne smoothiesini bıraktığında arkasından yaklaşıp kollarımı beline sardım. Boynuna öpücükler bıraktıktan sonra yanağımı yanağına yasladım.
"Güzelim, ben sana şişko der miyim?"
"Dedin Ogi, ödemlerini atman lazım dedin."
"Sevgilim, ben onu kilolusun diye söylemedim ki, sağlıklı olmadığı için söyledim." Boynuna bir öpücük daha kondurup kulağına yaklaştım. "Hem, inan kalçanın bu hali daha çok hoşuma gidiyor. Böyle kalsa hiç şikayet etmem."
Söylediğim şeye gülerken kollarımdan ayrılmadan yüzünü bana döndü. "Hiç hoşuna gittiğini belli etmiyorsun ama?"
"Spor salonunda beni böyle zorlaman hiç hoş değil ama?" Yaklaşıp burnumu burnuna sürttüm.
