patience // ognis

x55

Athena dinlerken gece üçte aklıma geldi yazdım yayınlıyorum hata varsa özür dilerimmm

iki yıl önce

Ogeday

--

Beraber çalışmaya başlayalı 4 ay olmuştu, ve ben bu 4 ayın her günü ona daha fazla bağlanıyor gibiydim. En ufak konuşması, şakası, gülümsemesi, gülmesi, somurtması, her şeyi beni ona daha da bağlıyordu ve ben onu aklımdan çıkaramayacak hale gelmiştim. Evinde rajska yediğimiz günden sonra antrenmanlar dışında da sık sık görüşmeye başlamıştık. Birbirimizin evine de gidiyorduk, dışarıda da fazlaca zaman geçiriyorduk. Bazen merak ettiğini söylediği yemekleri ve tatlıları denemesi için onu ünlü yerlere götürüyordum, bazen İstanbul'un hiç görmediği güzelliklerini görmesi için gezdiriyordum. Çok yorgunsak eğer, ikimizden birinin evinde Marvel filmi izliyorduk.

Şimdi salonda otururken bir yandan bir elimdeki konser biletlerine bakarken, diğer elimde de telefonumda Nisa'nın numarası açıktı. İhsan yardımı ile Athena konserine 2 bilet bulmuştum ve Nisa'yı çağırıp çağırmamak arasında karar vermeye çalışıyordum.

Nisa'yı antrenman çıkışı evine bıraktığım günlerden birinde radyoda çalan Athena şarkısıyla çok mutlu olduğunu görmüştüm.

"Athena'yı çok mu seviyorsun?" diye sorduğumda söyleyenin kim olduğunu bilmediğini, ama bu şarkıyı Çekya'da yaşarken bile çok dinlediğini söylemişti. O gün trafikte, yol boyunca Athena dinleyip bağırarak eşlik etmiştik. Artık antrenmanlarda, sabah onu aldığımda, akşam evine bırakırken, kısacası her yerde Athena dinliyorduk.

"Lan kızı davet etmeyeceksen benden iki kişilik bileti neden istedin?" İhsan'ın sesini duyunca gözlerimi telefonumdan çekip ona döndüm.

"Ya, çağırmak istiyorum da, bilmiyorum işte İhsan."

"Neyi bilmiyorsun Oge? Hoşlanıyorsun işte kızdan, basbaya belli. Çağır ne olabilir ki?"

"Ya," Oflayıp arkama yaslandım. "Ne bileyim abi."

"Ne senin aklına takılan, bi' söylesene."

"İhsan, her şeyden önce 6 yaş fark var aramızda, 20 yaşında kız. Sonra yani, kız burada yaşamıyor bir kere. Yarışma için gelmiş, yarışma bitince döner büyük ihtimalle, kıza hoşlandığımı söylesem ne fark edecek?"

"Off, çok boş yapıyorsun. 20 yaşında kız Ogeday, 15 değil. Gayet aklı başında bir kız, çocuk değil ki. Ayrıca ne malum, belki iyi gider aranız burada kalır yarışmadan sonra? Hem oğlum, şimdiden düşündüğün şeye bak ya. Sen önce kızı konsere çağır, sonra yarışmadan sonra nerede kalacak konuşursunuz."

"İyi tamam, çağırıyorum."

Telefonumu alıp mutfağa ilerledim ve Nisa'nın numarasına tıkladım. Birkaç çalmadan sonra açtı.

"Efendim?" Uykulu sesiyle güldüm.

"Yine mi uyuyorsun sen?"

"Bugün mola günüm, tüm gün uyurum."

"Mola günü tüm gün yatmak değildi hani Nisacım, anlaşmıştık sanki az da olsa bir yürüyüş yapacağına?"

"Bunun için mi aradın Ogi? Uyuyacağım tekrar bak?"

"Yok yok, başka bir şey için aradım."

"Dinliyorum." Esneme sesini duyunca gülerek alnımı ovdum.