Ders bitmişdi ama hala Ege denilen o yeni gelen çocuk ortalarda yoktu. "Acaba kimdi? " Nasıl bir çocuktu? " çok merak ediyordu Yagmur. Olamaz saat 12! Çantasınıda alıp koşarak 3cu kata indi.
Matematikten özel ders alıyordu. Genelde ders çıkışı okulda oluyordu özel dersler
Ama Yagmurun özel derse ihtiyacı yoktu bunu kendi de biliyordu. Sadece matematigi çok seviyordu.
Koşarak hızlıca kapının önüne geldi ve durdu. Koşarken saçları dagılmışdı. Yagmur takıntılı biri oldugu için dagınık sevmez. Hemen saçlarını düzeltip odanın kapısını tıklatdı. İçeriden "Gir" sesini duyunca kapıyı açıp odaya ilk adımını atdı ve o an; Ege içeride oturuyodu, şu yeni gelen çocuk. Aman Allahım bu ne??? Şakamı bu?? hani kameralar nerde ? Allahım sen neler yaratıtosun böyle? Yagmur beyninden vurulmuşa döndü.
Evet, işte Yagmurun yıkılıgı o an. Şu anda Egenin agzını burnunu dagıtmamak için kendini zor tutuyordu. Neden mi? Egenin ustunde beyaz T-shirt vardı. T-shirt un yarısı dışarda yarısı pantalonunun ustundeydi.Saçı öyle dagınıktı ki sanki az önce kafasında 3cu dünya savaşı olmuş.Öğretmen :
-Yagmur, neden kapının önunde dikiliyosun? Geçsene içeri.Yagmur hiç bir şey demeden içeri geçti oturacak boş bir sandalye arıyordu.
-Geç şu yenigelen çocugun yanında otur.
Ne?? Asla, olamaz, oturamam onun yanında. Hay Allah, Acaba sacını başını düzeltmesini istesem ya da, ben düzeltsem ? Off saçmalama Yagmur, kafayı yedin herhalde!Çaresizce yeni gelen çocugun yanına oturdu. Kitab defterini çıkardı.
Olamaz bir bu eksikdi tam oldu şimdi! Bu kaşıntıda nerden çıktı? Kolu, agzı, burnu, yuzu, elleri istemsizce kaşınıyordu. Kolları kaşınmaktan kıpkırmızı olmuşdu. Anlaşıldı daha fazla dayanamicam. Hocadan izin alıp çıktı, bu gun özel derse katılamicaktı. Engini şöfor gelip almıştı. Eve yalnız gidecekti.Sonunda okulda da özel ders bitdi. Ege çantasını alıp dışarı çıktı. Hava soguktu deri ceketinin fermuarını sonuna kadar çekti. Oda her kes gibi okuldan çıkıp eve gitmicekdi. Bi kafede part-time iş bulmuşdu. Dogruca oraya yollandı. Ege ailenin tek çocuguydu şu anda 18 yaşındaydı. Babasını daha 15 yaşındayken kaybetmişdi. Bu onun içinde, annesi içinde çok zor olmuşdu. Bununlada bitmemişdi. Çok geçmeden, 1 yıl sonra anneside hastalandı ve Ege 16 yaşında çalışmaya başladı ve halda bu işi sürdürüyor. Egenin şu anki özel okula girmeside bir yakınları vasıtasıyla olmuşdu. Matematikten özel ders fikriyse annesinin ısrarıydı. Ege annesini çok seviyordu teklifini geri çeviremezdi. Otobuse bindi. zaten çalışıcagı yer okula yakın bir yerdi. Otobusde bu gun özel dersdeki kız aklına geldi. Adı neydi? Hah! işte hatırladım! Yagmur! Gerçektende Yagmur gibi gözleri vardı. Güzel kızdı Allah için . Heralde sevgilisi falan vardır. Zaten olmazsa şaşarım! Restorana artık az kalmışdı. Bütün bu düşüncelerden kurtulup otobusden indi. Kapıdan içeri girdi saat 3'e çeyrek geçiyordu.