Sabahın erken saatlerinde uyanmışdım. Banyoya geçib elimi yüzümü yıkadım. Aynadakı yorgun yuzume baktım, gözlerimin altı şiş-şişdi. Tabi gece saat 3'e kadar ders çalışırsam olacagı bu. İç sesim tıpkı annem gibi konuşdu. Neyse kafamdakı saçma sapan fikirleri bir kenara koyalım bu gün büyük gündü. Kaan okula gelecekdi.
Kaan - Okulun yakışıklı ama bi o kadar da kendini begenmiş züppe cocugu.Ailesi zengin oldugu için okula her gün ayrı ayrı pahalı arabalarla gelir. Genç kızların hayallerini süsleyen bir erkek tabi Yağmurunda. Daha çok Yağmur Kaana deli gibi aşık desek daha dogru olur.Ama Kaan belki de Yagmurun varlıgından bile habersiz.
Okul daha yeni başlamışdı bu yıl mezun olup universite sınavına girecek tiler. Onun için Yağmurun tek hedefi universiteydi. Kaana aşık olması ise derslerine o kadar da etki yapmıyordu. Gerçi Yagmurun öğretmenleride Yagmurdan emindi, biliyordular ki Yagmur çok çalışkan biri, onun için universite sınavını vermek su içmek gibi bir şey. Ama Yagmur nedense kendinden o kadar da emin deildi. Tam iki yıldı ki Yagmur Kaandan hoşlanıyordu.
Elini yüzünü yıkayıp odasına geçdi.Dar cin pantolonunu giydi, üstüne koyu mavi T-shirt ' unu giydi son olarak üstüne kalın, uzun, siyah hırkasını geçirdi. Çantasını ve siyah numaralı gözlüklerini alıp odadan çıktı.Kahvaltı masası hazırdı.Annesi, babası ve 10 yaşındakı küçük kardeşi Engin artık masaya oturmuşdular. Hızlıca masaya geçip bir şeyler atışdırdı. Ayağa kalkıp annesinin babasının yüzünden öpdü ve kardeşinde alıp kapıya dogru ilerledi.
- Bu kadar çabuk mu? Daha dogru durust bir şeyler yemediniz .
- Annecigim okula gecikiyoruz. İlk ders yazılım var.
- Demek o yuzden gece yarılarına kadar ders çalışdın. Bundan sonra en geç 12 ye kadar uyanık kalınacak.
- Ama anne. . .
-İtiraz istemiyorum!
Hızlıca ayakkabılarını giyip evden çıktılar. Yagmurun gerçektende yagmur gibi masmavi gözleri vardı.Beyaz tenli, kumral saçlı, su gibi bir kızdı.Yagmur Obsesif-kompülsif hastası.Yani düzensiz ve dağınık sevmeyen bir tip.Düzensiz ya da dağınık bir şey görse düzeltme ihtiyacı duyar.Eger düzeltemezse kaşınır.
Ve işte okula geldiler. Ilk dersin başlamasına 10 dakika vardı. Okulsa 4 katlıydı. Engini sınıfına yollayıb 4 cu kata çıkana kadar artık 7 dakikası gitmişdi sonunda zile 1 dakika kalmış sınıfa ulaş tı. O kadar hızlıca girdiki sınıfa yeni gelen cocugu bile fark etmemişdi. Öğretmen sınıfına girdiyi gibi sınav kagıtlarını dagıtdı ve sınav başladı. 1 saat sonra sınav bitdi. Tabii ki Yagmur sınavı çabuk bitirdiyi için hemen kantine indi gözleri Kaanı arıyordu ve buldu da. Kaan kantinde bir kızla oturuyordu. Her zamanki gibi! Yagmur yan sınıfta okuyan en yakın arkadaşı Çağlanın yanına oturdu.
Çağla :
- Naber?
Yağmur :
- Iyi.
- Ne oldu niye keyfin yok? Sınav kötümü geçti yoksa?
- Yo hayır.
-Ha sen Kaana şey yaptın... Üzülme canım biliyosun bildigimiz yakışıklı çapkın erkek tipi işte !
- Dogru söyluyosun yakışıklı erkek. . . . Bana neden baksın ki???
- Ya Yagmur biliyosun öyle söylemek istemedin. Eminim ki oda senin farkında.
- Ya bırak Çağla ya, tam 2 yıldır ki ben Kaandan hoşlanıyorum ama sorsan adımı bile bilmez.
Bir kaç dakika sonra zil çaldı 2ci ders başlayacaktı. Yagmurla Çağla ayrıldı.
Yagmur sınıfına girdi ve hızlıca yerine geçti. Tabi yeni gelen cocukdan habersiz. Yagmur en arka sırada oturmuşdu bu gun. Genelde ön sıraların birinde oturur ama bu gün derse geçiktigi için ön sıraların hepsi dolmuştu. Yagmur yan sırada oturan çocuktan ne dersi oldugunu sordu
Çocuk :
-Matematik.
Yağmur :
-Evet! Işte bunu seviyorum!
-Delisin sen böyle bir dersi nasıl seversin? Matematik çocugum olsa evlatlık veririm.
İkiside kıkırdadı. O anda kapı açıldı müdür yardımcısı içeri girdi. Öğretmene dönerek :
-İzninizle Egeyi alıcam. Müdür çagırıyor.
-Tabii ki izin sizin.
Egemi? Egede kim? Bu isim Yağmura hiç de tanıdık gelmiyodu.
-Bizim sınıfa Ege diye bir çocuk yok ki
Yandakı cocuk :
-Yanılıyosun. Var. Bu gun yeni geldi. Görmedinmi?
-Hayır.. Ama nasıl olurda görmedim?...
" Her halde aceleden fikir veremedim" diye geçiştirdi "Şimdi nasıl olsa ayağa kalkarken görürüm " dedi ama yeni gelen cocuk on sırada oturuyodu kalkdıgı gibi sınıftan çıktı. Cocugun suratını göremedi. Yagmurun gördügü tek şeyse cocugun uzun boylu ve deri bir ceket giydiyiydi.
