Odanın önünden geçen temizlikçinin elindeki boş kovayı düşürmesiyle Ege uykudan uyandı ama Yagmur hala uyuyo du. Hem de Egenin omzunda.
Ege :
- Bu nasıl bir uykudur arkadaş ya. Koskoca kova devrildi kulagının dibine. Yagmur... Yagmur kalk.
Yagmur :
- Hıı. . 5 dakka daha anne yaa
Ege :
- Aradıglnız anneye şu an ulaşılamıyor Ege var olurmu?
Yagmur yerinden fırlama tabirinde uyandı.
-Ne .. ne oldu yaa nerdeyim ben?
Ege :
- Günaydın hanımefendi, heleşükür uyana bildinizmi?
Yagmur :
- Off. . Sol çenem uyuşmuş , seninde vucudun demirdenmi arkadaş yaa?
- Bi süre bayağ boksla uğraşmıştım. Onun katkılarından. Bu arada gözlerin şişmiş iquanalara benziyosun.
Yagmur :
- sende develere benziyorsun
(Ikiside güldü)
Ege :
-Deve ne alaka?
-Ne bileyim aklıma başka bi şey gelmedi. Bu arada saat kaç?
Ege :
- 9'a çeyrek geçiyor.
Yagmur :
- ben gitsem iyi olur. Okula hazırlanmam gerekiyor. Okula gelicekmisin?
Ege :
- Yok sen git. Ben bi doktorla konuşucam.
( Yagmur içinden konuşarak ) " Hadi ya unutdum. Kahretsin! Egeden önce ben konuşmalıyım doktorla "Yagmur :
- Acele etme istersen daha sabah
Ege :
- anlamadım. .. ne alakası var?
-Yani daha çok erken, annenin doktoru daha gelmemiş ola bilir
Ege :
- haklısın, bir azdan konuşurum. E o zaman ben sana bi taksi çeviriyim
Yagmur :
- Tamam olur.Ikiside dışarı çıktılar Ege bi taksi çevirdi. Taksiye önceden parasını verib Yagmuru istedigi adrese götürmesini söyledi. Taksi qazlandı, Egede hastaneye girdi. Araba hastanenin çıkışına yaklaşınca Yagmur taksiyi durdurdu :
-Bi dakika beklermisiniz içerde bi şey unutdumda hemen alıp geliyorum
Taksiden indi koşarak hastanenin girişinin önüne geldi. Egenin ortalıkta olmadıgından emin olduktan sonra Hasteneye girdi. Doktor Murat Öztürkün odasını buldu. Bu Egenin annesini tedavi eden aynı zamanda yakın aile dostları olan doktor Murat Öztürk tü .Fadimeteyze sabah bi tas sıcak yemek yapıp Egeye getirmişdi
Ege :
- Çok sag ol Fadime teyze . Ellerine saglık.
-Bi şey degil canım benim. Sende benim bi oglumsun. Yalnız ben bi lavaboya gidib gelicem
-Tamam.Egenin komşusu lavaboya giderken Yagmuru hastenenin içinde gordu. Fakat Yagmur bunun farkına varmadı.
Doktorun odasının kapısını tıklatdı. İçeriden "Gir" sesini duyunca kapıyı açdı. Odaya girdi.
Dr . Murat Öztürk:
- Aa Yagmurcugum senmiydin, bende hemşire sanmıştım. Nasılsın? baban nasıl ? Uzun zamandır görüşemiyoruz
Yagmur :
- Iyi ler. Şu anda burda degiller.
-Benden çok selam söyle. Bi ara görüşelim . Bu arada senin ne işin var hastanede?
Yagmur :
- hah bende onu konuşacaktım sizinle. Dün birlikte geldigim arkadaşımın annesi fenalaşmış. Durumları pek iyi degil sizden ricam bir az yardımcı olursanız onlara çok iyi olur.
Doktor :
- anladım, sen merak etme için rahat olsun.
-Çok teşekkür ederim. Annesinin durumu nasıl peki? İyileşicekmi?
Doktor :
- Aslında Pekte bir ilerleme kayd etmetik. Şimdi muayine etmek için gidicem.
-Tamam o zaman ben sizi tutmayayım .
-Tamam Yagmurcugum . Ba bana selam söyle.Kapıya dogru keskin adımlarla yürüyen Yagmur sanki bir şeyi daha söylemedigin farkına varıp duraksadı. Oldugu yerde dönerek doktora :
-Ha bu arada bu konuştuklarımlz aramızda kalırsa çok sevinirim Murat amca.
Doktor:
- Sen hiç merak etme.
-Teşekkür ederim.
Doktor
-Önemli degil.Hastaneden çıkıp dışarda bekletdigi taksiye bindi. Dogruca eve ordanda okula gidicekti.
-Allah Allah Ege yavrum, şu arkadaşın olan kız gitmemişmiydi
Ege :
- Evet gitdi. Hatta ben taksiye bindirdim. Ne oldu ki?
-demin lavaboya giderken onu gördüm hastanedeydi.
- Bu imkansiz çünki az önce taksiye binip gitdi. Herhalde birine benzetmişsindir. ..
Daha sonra doktor geldi. Hastayı muayine etmeye.
Ege :
-Ne oldu doktor bey durumu nasıl?
- Sizlere iyi bir haberim var. Hasta tedaviye cevap verdi. Durumu iyiye gidiyor
Fadime teyze :
- Allahım çok Şükür sana.
Doktor :
Ama tabur cu olmak için tam kararı akşam açıklıyıcam.Yagmur eve vardı hemen ustunun deyişdi. Şöforun gelemsine 15 dakka vardı. Çantasını toparladı Artık şöfor gelmişti. Aşağı inip arabaya oturdu. Araba okula dogru haraketlendi.
Okula gitdi Çaglaya dün neler oldugunu anlatdı.
Çagla :
- Oha ya film gibi. Ama annesine çok üzüldüm
Yagmur :
- Evet, bende. Bu gün Okul çıkışı hastaneye gidicem
-Bende geliyimmi?
Yagmur :
- Saçmalama Çağla, kafayı yedin herhalde. Ben sana burda bu anlatdıklarım aramızda kalıcak diyorum senin bana söyledigin şeye bak!
-Çagla:
-Tamam özür dilerim Eşşeklik etdim.
Yagmur :
- Kaanı gördünmü?
-Evet az önce buralardaydı. Her halde yeni kız arkadaşıyla okulu asmıştır
-Çok güzel, biz burda aşk acısı çekelim başımıza gelmeyen kalmasın Kaan efendi yeni kız arkadaşlarıyla keyif çatsın. Amaan benimde etdigim lafa bak! Sanki Kaanla sevgiliymişiz gibi. Çocugun benden haberi bile yok .
Çağla :
- Belkide ondan o kadar kaçıyosun ki seni göremiyor
-Ne?
-Varlıgını hissetdiriceksin. Ben burdayım diyiceksin. Göstericeksin kendini ya.
-Amaan boş ver Çagla ya, bendekide heves
Çağla :
-Sana da akıl vermek olmuyor ha! Hemen boş veriyorsun. .Okul çıkışı bi taksiye atlayıp hastaneye gitdi. Egenin annesi uyanmıştı taburcu etdiler. Bu arada Yagmurda Egenin annesi Ayşe teyze yle tanışmıştı. Şimdilik her şey yolunda gidiyordu. Gıcık oldugu çocuga ısınmıştı Yagmur. Ama şimdilik. ...
ertesi gün Ege artık okula gelmişti. Her şey yerli yerinde , sessizlikti. Ama ne sessizlik! Şöyle bir söz vardır bilimirmisinz?
"FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK ". Evet, bu sessizlikte öyle bir sessizlikti , yakında kopaçAk fırtınanın sessizligiydi. 3cu ders bitmişti Nerdeyse her kes kantindeydi; Kaan, Yagmur, Çagla, Berk, Selim, Kaanın zuppe Sınıf arkadaşları, okulun diger ögrencileri bir sözle herkes! Selim le Ege bi masa seçmiş oturuyolardı az sonra Berkte yanlarına geldi. Sohbetin en koyu yerinde Kaan kantine girdi ve işte fırtınanın ruzgarları esmeye başlamıştı artık.Yagmur :
- yeni sevgilisi nerde bunun?
Çagla :
-Ayrılmışlar.
Bu haber Yagmurun suratına gülümsemeye neden oldu.Kantin çok büyüktü oturacak onca masa varken Kaan nedense Egegile en yakın masayı seçti. Yanındakı arkadaşları masaya kuruldular. masanın etrafında boş sandalye kalmadı. Kaan nedense başka boş masalardan sandalye çekmek yerine Egegilin oturudgu masaya yaklaştı. Tam Egenin karşısına dikilip kendinden emin bir şekilde züppe tonlamasıyla :
-Kalk bu sandalyeden
Ege :
- anlamadım?
Kaan :
- Kalk diyorum masada sandalye bitmiş . Oturucam
Ege :
- Gördügün gibi şu anda ben oturuyorum. Ayrıca Kantinde o kadar boş masa ve sandalye var. Seç begen güle güle otur.
Kaan
- Ben bu sandalyede oturucam. Hadi kalk ugraştırma beni.
Bu sırada Berk sohbete mudahale etmek ister :
- Kaan, ugraşma, Hadi ikile
Ege :
- Tamam abicigim ben halledicem.
Kaan
- Kalkıyomusun yoksa benmi kaldırayım?
Ege :
-Arkadaşım benim sabrımı zorlama git başımdan yoksa elimden bi kaza çikacaq.
Kaan
- Hadi ya çok korktum ama. Kalkıyomusun?
Ege :
- Kalkmıyorum.Kaan Egegilin oturudgu masayı devirince Ege sinirlerine hakim olamayıp Kaana kafayı geçirdi. Kaanın suratı kan revan içinde kaldı bir an içinde dunya Kaanın gözüne kıpkırmızı göründü. Kaanda boş durmayıp Egenin suratına yumruk atdı . Ama Egenin sadece dudagı Kanadı. Kavga fazla büyümeden tarfları ayırdılar. Ege sinirli bir şekilde kantinden dışarı çıktı. Tabii Yagmurda onun ardından.
Yagmur :
- Ege, Ege dururmusun lütfen.
Ikiside boş koridorun önünde durdularEge :
- Ne var?
Yagmur :
- Bu yaptıgın çok yanlış bi haraketdi Ege!
"YALNIŞ " lafın I duyunca sanki Egenin başından aşağı bi kova sıcak su döktüler.
Ege :
- Kimse bana "Yanlış " lafını söyleyemez! Çünki Hayatım boyunca kimse bana" yapma o yanlıştır" demedi. Ben yaptım," bu yaptıgın yanlıştır" dediler. O yüzden bi daha bana karşı o lafı kullanma!