Yorum sayısı 100 olmadan yeni bölüm atmayacağım paragraf arası yorumlara önem veriyorum.
"Ah," diye inledim sessizce. Parmaklarım arasındaki saçları çekerek onu uzaklaştırmaya çalışsam da bana izin vermedi.
"Jun-Jungkook... Boşalacağım, çekil."
Kasıklarımdaki tuhaf karıncalanma karnımda gittikçe büyüyen hisle birleşti ve derin bir inlemeyle, bacaklarım titremeye başlarken Bay Jeon'un ağzına boşaldım. Zevkli mırıltılar çıkararak ağzındaki her şeyi yuttu. Utançla gözlerimi kapattım.
Bundan nefret ediyordum.
Bay Jeon'la uyurken ıslak bir rüya görmüştüm ve uyandığımda gerçekten çok ama çok aciz hissediyordum. İşin kötü tarafı o benden önce uyanmıştı. Muhtemelen o rüyayı görürken sesime hakim olamadığım için de her şeyi kolaylıkla anlamış olmalıydı.
Bana yardım edeceğini söyleyerek pijama altımı indirmiş, beni ağzına almıştı. Yapmamasını söylememe rağmen beni dinlememişti işte.
Nefeslerimi düzene girmesini beklerken elim hâlâ onun saçları arasına duruyordu. Kasıklarıma öpücük kondurdu, ardından karnıma, göğsüme ve boynuma. Şortumu tek hamlede eski haline getirdi. Yutkunarak onun gözlerine baktım.
Çekingen bir sesle "Teşekkürler." diye homurdandığımda kıkırdadı. Saat henüz erken olmasına rağmen fazla mutluydu.
"Önemli değil. İhtiyacın olduğu zaman burdayım."
"Böyle konuşmayın. Biz... Seks partneri değiliz. Değiliz, değil mi?"
İstemsizce gözlerim dolduğunda yüzümü gizleme girişiminde bulunamadan beni yakaladı. Gözümün kenarına bıraktığı öpücüğün ardından "Değiliz." diye fısıldadı. "Kesinlikle değiliz. Aramızdaki şey saf arzu olsaydı kalbim böyle çarpmazdı, Kim."
Burnumu çektim. Orgazm sonrası çok hassas oluyordum. Tamamen ilgiye aç bir şeye dönüşüyordum ve bu biraz korkunçtu. Neyse ki Jungkook bunu asla sorgulamadan kabullenmiş, her yakınlaşma sonrası beni yatıştırma görevini üstlenmişti. Sanırım onun için bu bir sorumluluk değildi ama beni rahatsız eden bir özelliğim olduğu için onun da bıkabileceğini düşünüyordum.
"Tüm günümü sana ayıracağım. Yapmak istediğin şeyler vardır eminim."
Yanıma uzandığında üzerimden çekilmiş olduğu için utancımı bir kenara bırakarak derin bir nefes aldım. Ardından kafamı ona çevirmiştim.
Yapmak istediğim çok şey vardı kesinlikle. Hepsini bir güne sığdırabilir miydim emin değilim ama en çok istediklerimden başlarsak tüm gün çok eğlenirdik.
"Sigara içiyor musun?" diye sordum kafamı onun omzuna yaslarken. Bakışlarım odada geziniyordu. Perdeler kapalı olduğu için içeriye boğuk güneş ışığı zar zor giriyordu. Bu yüzden loş bir hava hakimdi.
"Bazen içiyorum ama sıklıkla aklıma gelmez. Kokusunu sevmiyorum."
"Ben de kokusundan nefret ediyorum. Ama sizinle smoke kiss yapmak istiyorum."
Kafasını onaylar anlamda sakladığını hissettim. İfadesini görmek için yüzüne baktığımda sırıtıyordu. Ona aynı şekilde karşılık verdim.
"Dışarı çıkmak istemiyor musun? Tüm günümüz var diyorum tek istediğin öpüşmek."
"Evde kalmak istiyorum." derken yan tarafa dönmüş ve bir kedi gibi göğsüne sokulmuştum. Kollarını bedenime sardı. Çenesini kafamın tepesine yasladı.
"Nasıl istersen." diye mırıldandığı sırada çıplak göğsüne değdirdim dudaklarımı.
Yatakta biraz daha vakit geçirdik. Evde yalnızca görevliler vardı ve Las Vegas'tan döndüğümüzden beri her anımıza tanık oldukları için artık bize alışmışlardı. Birkaç defa mutfakta ve salonda yakalanmıştık. Onlar tarafından basılmak, babamın bizi görmesinden daha utanç vericiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mr jeon
FanficKim Taehyung eğlenmeyi seven, hareketli, genç bir çocuktu. Dans etmeyi çok severdi. Özellikle de dans kulüplerinin sokakta sergilediği gösterilere katılır, izleyicileri dansa davet eder, kimseden çekinmezdi. Her zaman çok eğlenirdi, etrafındakileri...