1.Bölüm

84 4 20
                                    

Sıradan başlayan bir aşkın felaketlerle sonlanan hikayesi bu... Zaten çoğunlukla öyle olmaz mı? Tatlı bir heyecanla başlar bütün aşklar ve belkide sadece çok güzel bakıyor diye bakarız onun gözlerine.... Geceleri başını yastığa koyunca, yarında onu görme isteği ile dalarsın uykuya ama asla anlamazsın onun senin içinde edindiği yeri... Zannedersin ki sadece tatlı bir hayaldir kurduğun, oysa bilemezsin senden alacaklarını ve senin ondan sonra bir daha asla eskisi gibi olamayacağını...

🍁

Evet sıkıcı bir günün daha sonuna geldik.
Hissettiğim tamda bu, tıpkı Kaya'nın okula gelmediği diğer günlerde de olduğu gibi. Bu çocuğun derdi ne anlamıyorum ki, okula gelmemek ne? Zaten okulun bitmesine ne kadar kaldı ki? Biz sınava hazırlanalım beyefendi keyfi istemiyor diye okula gelmesin! Adamdaki vurdum duymazlığa bak!

"Kızım önüne bak düşeceksin şimdi" diyerek koluma yapışan Okan'a döndüm. "Sağ ol" dedim düşmeme engel olduğu için. Diğer yanımda Fatoş'la birlikte okulun kapısındaki son basamağında indim. "İyice şapşallaştın sen! Aklın yine Kaya da mı senin?" Diyen Fatoş'un beni kınayan bakışları yüzümde dolaşıyordu. Okan da alaycı tavrından ödün vermeden "salak bu kız, o serserinin neyine aşıksa artık?" Derken bir yandanda koluma girip benimle yürümeye devam ediyordu.

Bir anda durup Okan' a döndüm. çok ciddi bir şey söyleyecekmiş gibi bakarken "sen hiç Kaya'ya bakmadın galiba, o tip bu okulda kimde var acaba?" Dememle Okan gözlerini devirdi.

"Her şey yakışıklı olmak mı?"

"Evet" dedik Fatoş'la aynı anda ve birbirimize bakıp kahkaha attık. Okan yüzünü buruşturarak baktı bize. "Bu nasıl bir duygusuzluktur arkadaş!"dedi. Ama bizim suçumuz değil ki, Kaya gerçekten çok yakışıklı.

Tamam her gün okula gelmez, biraz da serseri olabilir, bazı tehlikeli işlerde de parmağı olabilir, birkaç tanede piç arkadaşı var ama...

Lan!

Lan bu tam bir şerefsizmiş ya! Birde gülüşüm soldu. Okan kulağımın kenarından yüzüme gelen saçlarımı yeri itip "ne oldu? Dikkatli bakınca benim daha yakışıklı olduğumu anladın değil mi?" Deyince biz Fatoş'la daha fazla gülmeye başladım. "Sen çok mu tatlısın kıyam sana" dedi Fatoş kahkahalarının arasından yavru kedi sever gibi.

"Çek lan o elini"

Duyduğum sesle başımı kaldırıp okulun önündeki kaldırımda duran motoruna yaslanan Kaya'ya baktım. Okan'ın elini kolumdan itip koşar adımlarla Kaya'ın yanına gittim. Yaslandığı motordan doğrulup kolumdan tuttu, beni kendine çekti ve beni öpmek için eğildiğinde elimi göğsüne koyup geri ittim onu. "Ne yapıyorsun Kaya? Okulun önündeyiz" dedim bir yandanda etrafıma bakıyordum, sanki bütün okul durmuş bize bakıyormuş gibi bir utanç içine girdim.

Kaya her zamanki umursamaz tavırlarıyla "boş versene görürlerse görsünler" dedi beni biraz daha kendine çekerken.

"Of! Saçmalama Babamın kulağına giderse üç yıl hapis yerim valla" dedim bir yandanda Kaya'yı biraz uzaklaştırmaya çalıştım kendimden ama tamda adının hakkını vererek bir milim kıpırdamadı yerinden. Biraz daha eğilip dudaklarını boynuma bastırarak geri çekti. "Kayınbabamın başkomiser olması kötü oldu desene" dedi alayla. Yüzündeki çarpık gülüşe dayanamayıp elimi kaldırıp koluna vurdum. Yüzündeki gülümseme daha da büyüdü. "Gül sen, babam öğrenip bütün teşkilatı peşine takınca da böyle gülecek misin acaba!" Dedim.

Hiç umursamadan elini kaldırıp yanağımı hafifçe okşadı. "Eminim ki bu güzelliğin babası aşktan anlar" dedi. İçim gitti o böyle bakarken. Kendimi, kim olduğumu hatta babamın bu ilişkiyi duyunca yapacaklarını bile unuttum. Yüzümde kocaman bir gülümseme peydah oldu ve dünya tamda şu anda durdu sanki. Gözlerimi ayirsam onun gözlerinden baksam etrafıma bütün bu büyü bozulacak sanki.

UNUTULMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin