5. Bölüm

2.3K 182 260
                                    

Bölüm şarkıları;

Vaktimiz Varken - Hani Bazen
Kalben - Yara
Nasıl Derler Bilirsin - Sevilmemişim

Bölüm şarkılarını burada açın diye belirtmedim... Siz nerede açacağınızı daha iyi bilirsiniz... <3

Oy sınırı: 80 yorum sınırı: 90
İyi okumalar.

🌊

Uyanmış duşa girmiş ayak üstü bir şeyler atıştırmıştım. Şu an ise misafir odasında kuaförlerle birlikteydim.

"Hayatım saçını topuz yapalım." demişti adını bile bilmediğim saçının yarısı kızıl yarısı siyah olan kadın. Kuaförler şehir dışından getirilmişti.

"Saçmalama. Saçını kesinlikle açık bırakıp su dalgası yapalım." demişti diğer kadın. Saçlarımı eline almış incelemeye başlamıştı. Tam konuşacaktım ki izin verilmemişti.

"Kesinlikle topuz!" demişti ilk kadın. Diğeri hızla başını olumsuz anlamda salladı.

"Su dalgası!" demişti sert bir şekilde.

"Bir dakika..." dediğimde sesin aralarında kaynamıştı. Beni duymuyorlardı. Umursamıyorlardı bile. Gözlerimi saniyelik kapatıp açtım. Odadaki herkesten sesler çıkıyordu. Kuaförlerin sesiyle birlikte Rojda ve Dila Hanım da gelmiş karışmaya başlamışlardı. Elimi sertçe masaya vurduğum anda odadaki ses anında dağıldı.

"Ben evleniyorum. Sizler değil! Benim istediğim olacak. Sizlerin değil!" demiştim. Kuaförler birbirine bakıp anında olumlu anlamda başını sallamışlardı. Rojda ve Dila Hanım ise bana gururla bakıyorlardı. Sert çıkışmam hoşlarına mı gitmişti? Naif oluruz sevmezler... Böyle mi olmamız lazım Deni...

Deni... Eftelya... Onu o kadar çok özlemiştim ki keşke şu an yanımda olsaydı. Keşke en başından Eftelya'ya anlatsaydım. Eftelya'yı istiyordum. Yarın ilk işim onu aramak ve buraya çağırmak olacaktı. Bu durum fazla uzamıştı ve ben burada ne olursa olsun yalnızdım.

"Saçlarım açık olsun. Yandan örgüler ve bir tutam saçım ise yanlarda olsun." demiştim onlar sormadan. Detaylı bir şekilde anlatmama gerek kalmadan direkt yapmaya başlamışlardı. Bu misafir odası tahmin ettiğimden daha büyüktü. Balkonun olmamasından kaynaklı olabilirdi çünkü şu anki kaldığım oda kadar genişti.

"Ay yenge!" diye bir bağırma sesi geldiğinde odanın kapısı aynı hızla açılmıştı. Daha önce hiç görmediğim genç bir kız bana bakıyordu. Yaşı tahminimce 22 falandı.

"Maşallah!" diye tekrardan bağırdı. Arkasından aynı yaşlarda başka bir kız daha girmişti. "Maşallah maşallah..." demişti o da onaylayarak.

"Baran abimin kuzenleriyiz biz. Anne tarafı." diye açıklama yapmıştı son gelen kız. İlk gelen, arkama geçti ve kuaförlere inat eğilerek yanağımı öptü. Bu samimiyet neydi?

"Ben Berrin. Kardeşim Berrak. Ablasıyım ben!" demişti göğsünü gererek.

"Yengeciğim sen Berrin'e aldırma. Üçüzüz biz. O ablam değil benim." demişti son gelen kız, yani Berrak. En sonunda bir tepki verdim ve sadece gülümsedim.

"Adı batsın bir de Batu'muz var." demişti Berrin burun kıvırarak. Berrak eğilip Berrin'in kafasına vurdu. "Kardeşimiz o bizim!" demişti sert bir şekilde. Berrin omuz silkmekle yetinmişti.

"Çift yumurta üçüzüsünüz yani..." demişti kuaförlerden biri. Hala isimlerini bilmiyordum. Ne onlar söyleme tenezzülünde bulunmuştu ne ben sorma.

BARAN AĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin