Nişan gecesi So Ra için mükemmel geçmişti. Sevdiği adamı doyasıya öpmüştü. O gece aslında ikisi içinde mükemmeldi. Tabi gecenin sonunda Sulli'den mesaj gelip So Ra'nın bu mesajı okumasıyla işler değişti.
Kurtul şu modacı bozuntusundan ve bana gel
Yatağım ısıtılmayı bekliyor
XOXO Sulli'n
So Ra'nın dünyası o mesajla yıkılmıştı. Ah ne bekliyordum ki diye geçirdi içinden sonra Kyuhyun geldi ve "Dönsek mi benim midem kotu oldu" dedi. So Ra "Ya tabi tabi eminim miden bozulmuştur. Sulli'ye git o düzeltir"diye mırıldandı. Bir süre sonra kıyıya vardılar. So Ra hızlıca yola çıktı önüne gelen ilk taksiye bindi. Kyuhyun ise onu arıyordu durmadan. Sonunda telefonunu açtı. "Nerdesin sen?" Diye bağıran sesle telefonu kendinden uzaklaştırmak zorunda kaldı. "Yoruldum yoldayım eve gidiyorum" dedi. "Beni neden beklemedin" dedi Kyuhyun. "Sen Sulli'nin yanına git yatağı ısıtılmayı bekliyormuş" dedi So Ra. "En kısa zamanda geleceğim" dedi Kyuhyun ve telefonu So Ra'nın suratına kapattı. Bir süre sonra So Ra eve vardı ve ailesinin sorularını cevaplamadan odasına gitti. Annesi yanına geldi. "Çık dışarı bunların hepsi sizin yüzünüzden"dedi. Kadın sessizce odadan çıktı.
KYUHYUN'UN AĞZINDAN
Taksiye atladım ve Sulli'nin evine gittim. Kapıyı çaldım açılmadı. Bende elimde olan anahtarla içeri girdim. Sulli yatağında en güzel iç çamaşırlarıyla duruyordu. Ben gelince kalktı ve dudaklarıma uzandı. Ama kafamı çevirdim. "Seks yok" dedim. "Neden" dedi. "Bu zamana kadar dokunmadım sana bundan sonra da dokunmam" dedim. "Senn.... Sen o kıza aşıksın" dedi. "Alakası yok ben buraya beni beklememen için geldim" dedim ve hızlıca çıktım gittim. Her zaman arkamda bir enkaz bırakırdım ben evil maknaeydım sevgi nedir bilmez sürekli kalp kırardım. Yurda geldim arabamı aldım ve So Ra'ların evine doğru yola koyuldum. Yolda ailesini aradım ve bizi yalnız bırakmalarını istedim. Bana da anahtar bırakmalarını söyledim. So Ra'ların evine sessizce vardım. Kapıda annesi bekliyordu. Anahtarı verdi ve gitti evde kimse yoktu So Ra'nın odasına doğru minik adımlarla yol aldım. Odanın kapısına geldim. Kapıyı açmamla yastığı yüzüme yemem bir oldu. "Gidin dememin neresini anlamadınız" diye bağırdı. "Ben de mi gideyim" dedim.
SO RA'NIN AĞZINDAN
"Sennn... Sulli'nin yanından bana mı geldin" dedim. "Onun yanına hiç gitmedim ki yurda gidince arabami alıp direkt senin yanına geldim" dedi. "Nedense hiçte inandırıcı değilsin" dedim. Yanıma geldi yatağa oturdu ve bir süre gözlerimin içine baktı. Daha sonra dudaklarıma yapıştı. "Bak dudaklarımda hala senin tadın var" dedi. Hafifçe geri çekilir gibi oldu boynundan tuttum ve dudaklarına yapıştım. Öpüşmemiz derinleşerek devam ediyordu. Sanki onun dudaklarında hayat buluyordum.
BİR SÜRE SONRA
Kyuhyun nefes nefese üstümden çekildi ve yanıma uzandı. "Neden söylemedin" dedi. "Ah kusura bakma öyle ulu orta bekaretimin bozulmadığını söyleyemem bunlar özel şeyler. Anlaman gerekirdi" dedim. "Her neyse uyumak istiyorum" dedi. Sarıldı ve uyuduk.
SABAH
Uyandığımda Kyuhyun yoktu. Yastığın üstüne küçük bir not bırakıp gitmişti. Yorgani kaldırıp kanı görünce hızlıca kalktım ve odamın kapısını kitledim. Yatağa geri döndüm. Notu elime aldım ve okumaya başladım.
Özür dilerim So Ra. Böyle olsun istemezdim. Saçma sapan bir şekilde yenildim. Lütfen hiç olmamış gibi davranalım.
Kyuhyun
Not elimden yere düştü. O sırada telefonuma bir mesaj geldi. Kendimi toparlayıp telefonu elime aldım. Mesajda şöyle yazıyordu:
Dün gece yanıma geldi. Bana dokunmaya kıyamadığını söyledi. Fazla heveslenme tatlım Kyuhyun beni seviyor. Sen sadece öylesine birisin onun için...
^^ Kyu'nun Sulli'si
Double darbe olmuştu benim. "Hani Sulli'ye gitmemiştin. Adi yalancı. Sırf canımı yakmak için yapiyosun bunları. Sen... Bir pisliksin Kyuhyun seni ömrümün sonuna kadar affetmeyecegim" diye bağırdım. Sonunda tuttuğum göz yaşları bile bana itaat etmeden akmaya başladı. Sonunda tutamadigim hıçkırıklardan biri boğazımdan kaçıp kendini uzayın derinliklerine bıraktı.
