Bütün medya olanları duymuştu. Herkes So Ra'ya acıyan yorumlarda bulunuyordu. Bense hastaneye yetisebilmesi için dua ediyordum. Babamsa olanların tümünü duymuştu ve odasında beni bekliyordu. Kendimi toparladim ve babamın odasına girdim. Kapıyı kapattım yanıma yaklaştı ve tokat attı. "Bebek benden baba. Senin torunun." dedim. "Bu nasıl olur ne ara oldu?" Dedi. "Nişan günü oldu" dedim. "Peki o kiz niye bebeği düşürdü" dedi. "Bizi arka bahçede Sulliyle uygunsuz bir biçimde yakaladı" dedim. Bir tokat daha attı. "İşin bittiyse hastaneye gidiyorum" dedim. Arkamı döndüm ve bağırışlarina aldirmadan odadan çıktım. Koşarak arabama atladım ve hastaneye doğru yola çıktım. Bir süre sonra hastanenin önüne gelmiştim. Bizim çocuklarda ordaydı. "Hangi odada Ra?"diye sordum. Sungmin kolumdan tuttu ve geri ittirdi. "Napiyosun sen ya" dedim. Heechul hyung ise "Sen hangi yüzle onun yanına gitmek istiyorsun" dedi ve bir yumrukta ondan yedim. "Yeter ya vurmayin pişmanım işte" dedim. "Hem suçlusun hem güçlü. Ya sen nasıl bir insansın. Sen insan mısın ya? Kızın önünde sevişmek nedir? Bu nasıl bir şerefsizliktir" dedi Sungmin. "Benim keyfim seni ilgilendirmez hyung" dedim. Ra sadece senin karin değil bizim kardeşimiz" dedi Yesung hyung. "Çok pişmanım" dedim ve kafamı önüme eğdim. Leeteuk hyung geldi sarıldı. "Git hadi "diye fısıldadı Leeteuk hyung. Yanlarından ayrıldım. Hastaneden içeri girdim hemşireye sordum hangi oda da kaldığını. Sonra odanın önüne geldim. Kendime çeki düzen verdim. O sıra da annesiyle babası geldi. "Özür dilerim oğlum böyle bir şey yaptığını bilmiyordum. Baban isterse ortaklığı bozabilir" dedi Ra'nın babası. "Çocuk benden efendim. Şimdi aptal ortaklığınız bozulmadiysa geri dönebilirsiniz Amerikaya" dedim. Bir süre kapıda bekledim. İçeri girmeye yüzüm yoktu. Bir süre sonra çocuklar geldi. "Nasıl iyi mi?" dedi Ryewook hyung. "Ben içeri giremedim"dedim. "Ya gir ya git" dedi Yesung hyung. Tüm cesaretimi topladım ve içeri girdim. Karşımda bir enkaz vardı o kiz bunu hakketmiyordu ama bende onu sevmiyordum. "Geldin mi?"dedi. Kafamı sallayabildim.
"Ben... ben öldüm. Ben orda ruhumu bıraktım. Sen beni orda öldürdün. Sana olan aşkım sevgim herseyim bitti. Sen Han So Ra'yı orda öldürdün. Choi So Ra var ama oda nefes alan bir ot. Benim için orda öldün.Beni bebeğimizi öldürecektin. Ben kendime acımıyorum. Bebeğim o olseydi bende kendimi bırakırdım. Artık evliyiz. Sulliyle ne yapmak istiyorsan yap onunla da yaşayabilirsin ama bebeğine baba ol" dedi. "Ben elimden geldiğince baba olacağım en iyisini yapmaya çalışacağım" dedim. "Umarım yaparsın. Choi Kyuhyun. Ya.... "dedi ve hıçkırıklara boguldu. "Ya bebeğimiz olseydi ne yapacaktın? Nasıl yüzüme bakacaktın?" dedi. "Ben özür dilerim. Bunları sana yaşattığım için. Ben bu kadar iyi birini hakketmiyorum " dedi. "Bu mu yani bununla kurtuluyo musun? Boktan bir özür herşeyi çözer mi? Bu kadar mısın? Benim ve bebeğimin çektiği acı ne olacak. Ya benim kalbimin kırıkları. Sana olan aşkımı sevgilinin bacaklarının arasında bıraktın. Bak Kyuhyun gözlerime bak bitirdin beni. Ben sana sadece aşıktım ne istedin ki?" Dedi. "Çok özür dilerim. Boyle olmamaliydi" dedim ve odadan çıktım. Kapıya yaslandim. İçerden Ra'nın hıçkırıkları duyuluyordu. Dizlerimin üzerine çöktüm. Bir süre sonra kalktım gittim. Dedikleri aklımdan çıkmıyodu. Hakketmistim. Eve döndüm duşumu aldım ve kendimi yatağa bıraktım.
SABAH (SULLİ'NİN AĞZINDAN)
Erkenden kalkmıştım. Hastaneye gitmeliydim. Şu kızla konuşmam lazımdı yerini bilmeliydi. Hazırlandım ve kahvaltıdan sonra evden çıktım. Hastaneye gelmek yarım saatimi almıştı. Danışmaya odasını sordum söylediler. Hafif toparlanıp odasına girdim. "Sen... Senin burda ne işin var. Sevgilin mi vardı yolladı yoksa" dedi. Konu sevgilime gelmişken al o veledini ve sevgilimden uzak dur" dedim. "Asıl sen uzak dur yoksa..." dedi. Lafını kestim. "Ne yaparsın?" Dedim. "Canım bilmiyor olabilirsin ama SM'in hisselerinin %55 i bana ait. İstersem seni ve grubunu küçük bir böcek gibi bu piyasadan silerim. Amberdı dimi erkeksi olan solo album çıkaracakti sanırım biraz ertelenebilir sanırım. İstersem sende gruba ara verirsin canım" dedi ve devam etti "Şimdi ne demiştin. Veledini al ve git demiştin dimi? Şimdi sen sevgilini al fa git bak arkanda" dedi. Kyuhyun arkamdaydı ve bana çıldırmış gibi bakıyordu. İşte şimdi gerçekten hapı yumustum çünkü bebeğine hakaret etmiştim. Kesin benim mahvedecekti. Ve bu benim işimi ondan önce bitirecek gibi görünüyordu. Basımı öne eğdim ve Özür diledim daha sonra ise kaçarcasina odadan çıktım.
KYUHYUN'DAN DEVAM
Her şeyi duymuştum. Sulli nin tehdit edişini ve Ra'nın büyük kozunu da öğrenmiştim. "Ikinizde coktunuz üstüme. Bi bitin artık ya" dedi. Ee başa gelen çekilir. O güzel kızın içindeki canavarı ben çıkarmıştım. Şimdi tek kelime edemiyordum. Basımı öne eğdim ve sustum sadece sustabildim. Ben buyum.
