Bir çocuk görünür kapının arasından

267 30 13
                                    

So Ra hala ameliyattaydi. Ağlamaktan mahvolmustum. Onu hep uzuyordum. Üstüne bir de Heenim hyung beni tehdit edip duruyo. "Ona bir şey olursa mahvederim seni" diye. Heenim hyungdan değil So Ra'ya bir şey olmasından korkuyorum. Ben bunları düşünürken doktor geldi ve "ameliyat başarıyla tamamlandı yalnız bayan Han artık tek böbrekle yaşayacak" dedi. "Ne diyosun sen" diye yakasına yapıştım. "Maalesef kaburgasindaki kırık bobregine batmış kurtaramadik böbreğini" dedi doktor. So'yu yogun bakıma almışlardı. Bünyesi zayıfladigi için oraya almışlardı ve melekler gibi uyuyordu. Ben onu izlerken yanıma bir çocuk geldi ve "Umudunu kaybetme uyandır" dedi ve cevap vermeme fırsat vermeden gitti. Kafamı So'ya çevirdiğimde parmaklarının kipirdadıgını gördüm. Hemen doktoru çağırdım gerekli kontrollerden sonra onu odaya aldılar. Bir süre sonra da kendine geldi. "Ne oldu bana?" diye sordu. O sıra da doktor içeri girdi "Merhaba Bayan Han nasıl hissediyorsunuz kendinizi" dedi. Doktora baktı ve gülümsedi sonra da "Vücudumdan bir parça eksilmiş gibi hissediyorum" dedi. "Evet Bayan Han kaburganızdaki kırıklardan biri bobreginize batmış artık tek böbrekle yaşayacaksiniz" dedi. So dolmuş gözlerini kirpti ve gözlerinden akan yaşı umursamadan gülümsedi "Olsun canım sağolsun da etkiye de idare ederim" dedi titrek bir sesle. "İyi günler fazla yormayın kendinizi "dedi ve çıktı doktor. Sesimi çıkaramıyordum. " Canın sağolsun Kyu-ssi bobregim sana feda olsun tekiyle de yaşarım ben" dedi bende dayanamadım çıktım odadan. Hastanenin bankalarından birine attım kendimi. Kendimi kötü hissediyordum. Bizim çocuklar beni açıkça görmezden gelerek So Ra'nın yanına gittiler.
SO RA'NIN ODASI VE SO RA'NIN ANLATIMI
Kyuhyun odadan çıkmıştı. 10 dakika sonra SJ gelmişti. Onlarla oturduk konuşmaya başladık. "Nasıl hissediyorsun" dedi Kangin oppa. "Eksik" dedim ve gülümsedim. "Kyuhyun'u dayaktan öldürmeliyim"dedi Sungmin oppa. O sırada kapı açıldı Kyu-ssi odaya kucağında bir çocukla geldi o çocuk çok özeldi. "Noona iyilesmissin" dedi o çocuk. Sen ne tatlı şeysin adın ne senin "dedi "Kook ama sen bana sadece sen Noona kookie diyebilirsin" dedi. Kyu'nun kucağından indi ve yanına geldi. Zorlukla yatağıma çıktı Beni öptü. İndi ve Sungmin oppanın elinden tuttu. "Hadi gel bak arkadaşlarımın yanına gidelim" dedi. Kyuhyun hariç tüm grup üyeleri çıkmıştı. "Yanıma gelsene" dedim. Tereddüt etti ama yatağın kenarına oturdu. Elimi yüzüne doğru uzattım. Elimin üstü acımıştı. Istemsizce hafif bir önleme döküldü dudaklarımın arasından. Kyu-ssi elimi tuttu ve öptü. "Bunların hepsi benim yüzümden sana hep zararım dokunuyor. Ve sen beni seviyorsun" dedi. Yüzüne dokundum acı bir şekilde gülümseyerek "Yazar veren şeyleri severim. Hele ki bu sensen daha da çok severim" dedim. "Ben bunu hakketmiyorum. Yani sevgini hakketmiyorum. Sana hep acı hep eziyet verdim ki muhtemelen böyle olmaya da devam edecek" dedi. Sadece gülümsedim. Ve zor da olsa Kyu'ya uzandım. Boynundan tuttum. "Bunu yapmaya bir daha cesaret edemeyebilirim" dedim. Usulca Kyuhyun'u öpmeye başladım.

Bu bölüm 21 Mart Dünya Down SendromlularGünü için yazılmıştır.

DOKUNMA BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin