Randevu

138 25 31
                                    

Ağlayarakta olsa Sungmin oppanın teklifine evet demiştim. Amacım sadece Kyuhyun'u kıskandırmaktı. Üzgünüm Sungmin oppa ben Kyuhyun'a aşığım. Oturduğum yerden kalktım ve otele doğru yürümeye başladım.
'Acaba yanlış mı yapıyorum diye düşünüyordum'
Bu zamana kadar böyle düşünüp düşündüklerimi uygulamaya koymadığım için kaybeden olmuştum.
Farkında olmadan otel odasının önüne geldim ceplerimi karıştırdım. Kartı buldum ve içeri girdim kiyafetlerimi çıkarmadan yatağa Kyuhyun'dan biraz uzağa uzandım.
Bana yaklaştı kafamı öptü ve kokumu içine çekti.
Sonra yavaşça geri çekildi. Gözyaşım hafifçe yastığa süzüldü.
"Biliyorum uyumuyosun. Ben tatil istemiyorum. Yarınki dönüşümüzü iptal etmedim geri dönelim."
Sözlerimi bitirir bitirmez arkamı döndüm ve gözlerimi sıkıca yumdum.
Gözlerim açılmak için diretirken göz kapaklarım acı çektiğimi biliyormuşçasına açılmayı reddediyordu. Göz kapaklarım verdiği savaşı kazandı ve uykuya daldım.
|Sabah|
"So Ra uyan artık"
Byul sen neden burdasın. Kyuhyun nerde?"
"Aşağıda kahvaltı yapıyor seni kaldırmamı da istedi pilot bekliyor hem"
"Hmm... Sağol Byul. Valizlerimi gönderdin mi?"
"Gönderdim So Ra. Kahvaltıya in hadi"
"Uçakta yerim bir şeyler"
Kalktım duşumu aldım. Hazirlandim aşağı indim. Kyuhyun beni lobi de bekliyordu. Yanına gittim elimden tuttu. Otelden çıktık.
Kısa süren bir yolculuktan sonra jetin bulunduğu alana vardık.
Jet emrimle kalkışa geçti. Kyuhyun'un yüzüne bakmıyordum. Byul yemek getirdi.
"Teşekkürederim Byul."
"Afiyet olsun Bayan Choi. Yemeginiz bitince bana haber verin ilaçlarınızı getireyim"
"Tamam Byul gidebilirsin"
Yemeğimi sessizce yedim. Byul ilaçlarımı getirdi içtim. Bana oldukça uzun gelen bir sürenin sonunda pilot inişe geçtiğimizi anons etti.
Kyuhyun'un yardımıyla uçaktan indim arabaya bindim.
Evden içeri girermez çantamı girişe attım.
"Ohh be evim evim güzel evim diye boşuna dememişler"
"Öyle bu rahatlik hiç bir yerde yok şimdiye kadar çok yer gezdik ev gibi rahatını bulamadık"
"Bende gezdim biliyorum"
"Peki ben bizim çocukların yanına gidiyorum. Gece geç gelirim bekleme uyu"
Dediğini kulak ardı ederek odama çıktım. Böyle bir evde iki yabancıyı oynamaktan nefret ediyorum. Ailelerimizden, bizi bu duruma düşüren herkesten nefret ediyorum. Ne olurdu normal iki yabancı gibi tanışsaydık. Hayat işte deyip geçiyorum sürekli benimde geleceğim bu iki çocukla sevmeyen bir kocayla yaşamak.
Hazirlandim. Sungmin oppaya mesaj attım. Bugün ilk randevumuzu gerçekleştirmeliydik.
Araba kullanacak durumum olmadığı için şoförle gideceğim yere yoladım.
|Kyuhyun(Sj'in evi)|
Çocukların yanına gittim. Tek tek görüştük 2 gün ayrı kaldık ama ailemi cidden özledim. Sungmin hyunga ne kadar mesafeli olsam bile çok onu da özlemiştim. Ta ki
"Çocuklar ben çıkıyorum. Hoş bir bayanla randevum var"
diyene kadar bütün özlemim o anda geçmişti çünkü So Ra'yla buluşacaklardı. O evden çıkar çıkmaz bende peşinden gittim. Arabama atladım ve onu takip ettim. Bir süre sonra küçük şirin bir kafenin önünde durdu ondan biraz geriye park edip içeri girmesin bekledim. Aynı zamanda da Sulliye mesaj attım ve peşinden bende girip onların beni göremeyecegi bir yere oturdum. Garsona siparişimi verip beklemeye başladım.
Uzun bir süre sonra Sulli geldi görüştük daha dogru bana yalancı bir samimiyetle yaklaştı öptü falan. Onunda siparişini bekledim v3 sipariş gelince direkt konuya girdim.
"Bak Sulli lafı uzatmadan direkt konuya gireceğim. Ben ayrılmak istiyorum"
"Ama neden?"
"Çünkü karıma aşık oldum"
"Sonunda aklını çeldi dimi? Aşkım kanma ona sen beni seviyorsun. "
" Yeter artık Sulli sevmiyorum seni bitti anla artık"
"Lanet olsun. Elbet bir gün bunu ödeyeceksin Choi Kyuhyun"
Ayağa kalktı çantasını aldı ve çıktı. So Raların olduğu masaya dönüp baktığımda Ra ayağa kalktı ve lavaboya yöneldi. Bende peşinden gidip tuvalete girmeden yakaladım.
" Ra Sulli'den ayrıldım. Seni seviyorum. Eve çabuk gel tamam mı? Seni bekliyor olacağım"
Ona bir şey demeye fırsat vermeden kasaya yöneldim parami ödedim ve çıktım.
|So Ra|
Kyuhyun'un dediklerini hazmettikten sonra Sungmin oppanın yanına geri döndüm. Bir süre onu dinliyormuş gibi yaptım.
"Hey yha sen oppanı dinlemiyor musun?"
"Üzgünüm oppa yapamam seninle sevgili olamam. Lütfen anla beni dost olalım."
Ayağa kalktım ve elimi uzattım. Zorla da olsa sıktı. Kendi hesabımı ödedim ve kafeden çıkıp evime doğru yola koyuldum. Evin önüne geldim arabamı garaja park ettim. Arabadan inip çantamı aldım arabayı kitledim ve üstümü düzeltip garajdan çıktım. Kafama sert bir cismin carpmasiyla gözlerimin önü karardı.
Bir süre sonra |So Ra|
Uyandığımda yatakta yatıyordum zorlukla dogruldum ve odayı incelemeye başladım en sonunda karşımdaki oturan kişiye baktım.
" Oppa sen... Neden? "
"Beni yok saymana göz yumamazdım So Ra. Sen benimsin"
"Sen delirmişsin"
"Evet delirdim sen ve o aptal kocanın yüzünden delirdim."
"Onun hakkında kötü konuşmaya hakkın yok"
"Ahahahahaha seni tatlı komik küçük kız. Bundan sonra Kyuhyun yok ben varım. Bunu o küçük aklına sok ve burası benim evim ve ben istediğimi yaparım. Şimdi kalk ve aşağı in yemek hazır karnındaki veletlerin ölmesini istemezsin dimi?"
Kapıyı çarptı ve çıktı.
Ağlamaya başladım ve sessiz bir fısıltı döküldü dudaklarımdan...
"Tam kavuşmuşken olamaz. Bu bir kabus olmalı. Kyuhyun aşkım nerdesin? Sana çok ihtiyacımız var"
Ellerimi karnıma koydum ve ağlamaya devam ettim.

DOKUNMA BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin