SO RA'NIN AĞZINDAN
İşlemleri hızlandırmalıyız demişti Kyuhyun. Ve gerçekten de hızlı bir işlem olmuştu. O günün ertesinde nikah memurluguna başvuruya gittik. İkimizde ünlü olduğumuz için istediğim tarihi kolayca almıştık. Bir hafta sonra evlenecektik. Şimdi ise gelinlik bakmaya gidiyorduk. Ve Kyuhyun'a damatlık bakacaktık. Karnım çok hafif belli olduğu için prenses etek gelinlik alacaktım. Daha doğrusu çizecektim ve diktirecektim. Kyuhyun ise hazır almak istediğini söyledi. Ama ben ona bir süpriz yapıp çizecektim. İnşallah beğenir. Çok heyecanlıyım. Ama onun yüzü o kadar kötü ki korkuyorum. Benimle sadece bebek için evleneceğini düşünüyorum ki düşünmekle kalmayıp öyle olacağını biliyorum. Sonunda beklediğim gün gelmişti. Her ikimiz için çizdiğim kıyafetler gelmişti. Kyuhyun'u atölyeme çağırmıştım. Ona bir süprizim olduğunu söyleyip odama çıkardım ve gelinlik ve damatligin örtüsünü kaldırdım. Kyuhyun öylece bakıyordu. "Gerek yoktu. Hazır alırdık" dedi duygusuzca. "Ben sadece iyi olur diye düşünmüştüm" dedim. "Bazen düşünme bence" dedi. "Peki" diyebildim. Eğer daha fazla konuşmayı denersem hıçkırıklarımı tutamayacaktim. "Ben çıkıyorum" dedi ve gitti. Gitmişti...
1 HAFTA SONRA (So Ra'nın ağzından )
Evet sonunda düğün günümüz gelmişti. Çok heyecanlıydım. 1 hafta bir sürü işle uğramıştım. Yorulmuştum ama değmisti. Her yer güzel olmuştu. Galiba düğünüm için sevinen bir tek bendim. Erkenden kalktım ve duşumu aldım. Sonra da gelinligimi alıp kuaföre gittim. Saçlarım hafif topladın ve duvağım takıldı. Gelinligimi giydim ve Kyuhyun'u bekledim. Düğüne yarım saat kalana kadar kuaförde bekledim ama gelmemişti. Bende çıktım tarlatanımı çıkardım ve arabama bindim eve vardım. Çaktırmadan odama çıktım. Kyuhyun odadaydı. "Geldiğin için teşekkür ederim. En azından düğüne teşrif edebildin. Günümüzde kendini ağırlamak büyük bir onur olmalı" dedim. "Sadece gidelim" dedi. Odamdan çıktık herkes bizi bekliyordu. Kuyruğuma dikkat ederek aşağı indik. Nikahimiz yapılacaktı. "Bay Choi siz Bayan Han'ı kabul ediyor musunuz?" Dedi nikah memuru. Biraz düşündü etrafına bakındı. Kahkaha atarak "Tabiki de evet" dedi. İşlem bittikten sonra konularla ilgilenmeye başladık. Yorulmuştum. Ben oturdum. Dinleniyordum o sıra da yanıma Sj geldi. "Heenim oppam da gelmiş" dedim. Kalktım kocaman sarıldım. "Damat bey nerde?" dediler. "Konuklarla ilgileniyor"dedim ama ortada yoktu. "En iyisi ben ona bir bakayım"dedim. Nerdeyse her yere baktım ama yoktu. Bir tek arka Bahçede tarafı kalmıştı oraya gittim. Görünürde kimse yoktu ama sesler geliyordu. Biraz ilerledim Kyuhyun Sulliyi duvara dayamıştı ve konuşuyorlardı. Sulli beni gördü ve gülümsedi "Madem benimsin bana dökün.Beni ol" dedi. "Sana kıyamam" dedi Kyuhyun. "Bırak bu ayakları seni istiyorum" dedi Sulli. Kyuhyun dayanamadı ve öpmeye başladı. Kafasını boynuna gömdü. Sulli Kyuhyun'un kafasını boynuna bastırdı ve bana bakarak gülümsedi. Gördüklerim rüya olmalıydı. Bu kız buraya nasıl gelmişti. Ya daha demin olanlar... Arkamı döndüm karnıma bir sancı girdi dişlerimi sıktım ve bir iki adım daha attım. Gelinligimin kenarından tutmak için egildim ve gelinlikte yer yer kan lekeleri gördüm. Bir sancı daha saplandı çığlık attım ve yere çöktüm. "So Ra" dedi Kyuhyun. Sulli de yanındaydı ve şeytani bir şekilde gülümsüyordu. Büyük bir ağrı daha saplandı karnıma. Kyuhyun'a baktım ve tek yapabildigim "Bebeğim" diyen çığlığımı sonsuzluğa bırakmak oldu.
