Patroniçe

13.3K 503 112
                                    

Hoş geldiniz,

Evet bu bölüm oy sınırımız 300 geçen bölüm 5 oy arkadaşlar iki haftada ancak geldi el insaf yani. Bakın hepsinden oy yorum sınırı kaldırırım ama tek bölümlük kurguları yazması zor bu kurgulardan kaldırmam. Bu arada yorum sınırı koymuyorum ama siz yorumda yapın olur mu burada işini gücünü bırakıp 10000 küsür kelime yazıyorum öyle boş geçmek ayıp yani haberiniz olsun.

Bu arada bu şarkıyı dinledikçe buradaki kadın başkarakter aklıma geldi. Bir bakın isterseniz.

Keyifli okumalar dilerim.

●●●

Yorgunlukla bahçedeki koltuğa kendini attı genç kız. Anneannesinin emrivakileri babası ve amcasının kalpazanlığından bıkmıştı artık. Rahmetli annesinin hatırası ve vasiyeti olmasaydı çıkıp gitmeyi başka bir hayat kurmayı bile düşünmüştü. Eline aldığı şarap kadehine getirdiği kırmızı şarabı döktü. Bardağı dairesel hareketlerle sallarken kırmızı sıvının dönüşünü izliyordu. Yorulmuştu. Yirmi iki yıldır çevresinde mücadele etmediği bir insan bile yoktu. Kulaklarında altı yaşındayken annesinin nefes nefese söylediği son cümleler hala yankılanıyordu.

İçeri giren küçük kız gözlerinde yaş annesinin solgun yüzüne bakıyordu. Az önce evin çalışanı onu gizlice babasına bile söylemeden buraya getirmişti. "Anneniz sizi istiyor ama söyledikleri aranız da kalacakmış. Onun ricası bu." Diyerek yanından ayrıldı. Küçük kızın bu kadının dediklerinden tek anladığı sır tutacağıydı. Ekin sır tutmayı bilirdi hem de çok iyi bilirdi. Küçük kuşunun uçup gittiğini kimseye söylememişti mesela. Onunla kuşunun arasında kalmıştı. Herkes onu Ekin'in odasında sanıyordu nasılsa. Kimsede sormamıştı.

"Gel kızım." Kadın elini uzatmıştı. Güzel yüzü beyazlamış dudakları solmuştu sanki. Birden gözleri doldu kızın. Eskiden oyun oynayıp beraber çiçekler diktiği annesi çok hastaydı. Hele son bir haftadır yataktan kalkmıyor hep yatıyordu.

"Hadi gel güzel kızım!" Diyen kadının sesi bakışları yumuşaktı. Yürümeye başladı küçük kız annesinin elinden tutana kadar. Elini tuttuğunda annesi kızın küçük elini öpmüştü şefkatle.

"Sana bir sır vereceğim ama kimseye söylemek yok. Tamam mı güzel kızım?"

Başını salladı kız.

"Baban benim mirasımı almak istiyor. Büyüdüğünde ona hiçbir şey vermeyeceksin. Söz mü?"

Annesinin ne demek istediğini anlayamayan kız itiraz etti. "Ama anne o benim babam. Ben ona her şey veririm."

RastgeleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin