camera

3.5K 312 331
                                    

bebeklerim, merhaba.
nasılsınız, iyi misiniz? ben iyiyim ama işte koşuşturmacalar. daha sık odaklanmayı, yazmayı inanın bende çok istiyorum.
umarım bölümü beğenmişsinizdir ve yorumlarınızı okurken çok keyif alıyorum. yorumlarınızı eksik etmeyin kelebeklerim. 🦋

ilerdeki bölümden spoiler:

"sen kafayı sıyırmışsın! sen tanıdı-" karşıda ki esmerin ağır masaya attığı tekmeyle masanın kırılan bacağına şokla bakmıştı beyaz tenli.

"evet, sıyırdım! sıyırdım! ve bundan gram pişmanlık duymuyorum! şu kapıdan adımı attığın an olacak hiçbir şeyden sorumlu olmam jeongguk."

kitapta ki zaman:

sessizlik içinde, ormanın yakınlarındaki evde uyuyan beyaz tenli, derin uykusunda rüya bile görmüyor, uykusuna devam ediyordu.

büyük ormana bakan evi karanlığa gömülmüştü, şuan tüm kasaba karanlığa gömülmüştü. herkes uyuyor, kasabada ki tek uyanık olan canlılar baykuşlardı, sesleriyle ormanı ve kasabanın etrafını sarıyorlardı.
kasabayı aydınlatan sayılı sokak lambaları, sarı renkleriyle kasabayı uzaktan peri masallarında ki yerler gibi gösteriyordu.
kasabaya gittikçe yaklaşan araba sesleri ise sessizliği yavaş yavaş bozuyordu. kasabanın girişinden geçen iki tane büyük siyah arabanın hızları oldukça düşüktü. kimseye gözükmek değildi dertleri, aldıkları emir doğrultusunda görüşünü bile bilmedikleri beyaz tenliyi korkutmamaktı.

iki arabadan önde gidenin arka koltuğunda oturan esmer, avucunun içinde ki bardağı dikip dudaklarını yalamıştı. dudaklarında ki sigarayı arabaya ait küllüğe bastırırken dumanı dışarıya bıraktı. başını kaldırıp baktığında sol tarafına düşen çocuğunun evini görmüştü. evin tüm ışıkları kapalı, büyük ihtimalle de tüm kapı ve camları kilitliydi. sıkıntı yoktu, olmamalıydı.

arabalar asfalt yolda ilerleyip birkaç dakika sonra beyaz tenlinin evinin önünde durduğunda  adamlarından önce inen esmer, eve göz gezdirdi. kısaca süzdükten sonra adamlarından birisinin kapıya yaklaşıp elinde ki iki aletle açmasıyla taehyung kaşlarını çattı.

"kapı kilitli değil miydi?" adam ellerini önünde birleştirdi ve hafifçe eğildi.

"açıktı efendim." esmer hızlı adımlarını açılan kapıdan içeriye yöneltti ve beyaz tenlinin neden kapıyı kilitmediğini düşünürken unuttuğu ayakkabılarıyla jeon'un odasına adımladı. merdivenleri çıktığı gibi karşısında ki yatakta uyuyan çocuğu gördüğünde tuttuğu nefesi bıraktı. aşağıda, kapıda duran adamlarına dönüp fısıldadı.

"ayakkabılarınızı çıkarın, sessizce halledin. diego, kapıyı kapat." kapanan kapıyla esmer adamda ayakkabılarını çıkardı ve kenara koydu. ellerini sessizce çırpıp arka cebinde ki gazlı bezi ve küçük şişeyi çıkardı. sıvıyı mendile döktükten sonra şişeyi tekrar cebine koydu. şişede ki sıvıyı elinde ki mendile dökmeden önce, çocuğuna yapacağı için denettirmişti. bu yüzden içi rahat şekilde çocuğuna yaklaşıp yatağın kenarında yatan bedene arkadan yaklaştı. mendili sıkmadan burun hizasına koydu ve hafifçe yaklaştırarak bir dakikaya yakın süre mendili tuttu.

elini çektiğinde yatağın yanına çöktü ve çocuğun kokusuyla karışık derin bir nefes aldı. yasemin kokusunu ciğerlerine doldururken yüzünü beyaz tenlinin boynuna yaklaştırdı. kokusunu her içine çekişte gözlerini sıkıca kapatırken tebessüm etti. yüzünü uzaklaştırıp saçlarını okşadı, avucunda ki mendili sıkarak kalktığında tekrar yüzünü çocuğa çevirmiş birkaç dakika izledikten sonra sessiz adımlarla aşağı indi. bebeği artık uyanmazdı.

Unknown Case'tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin