fading dreams

2.1K 193 49
                                    

Günün ikinci selamı bebekler.🙋‍♀️
Çok sövmediniz ama geldim.
Yorumlarınıza göre geliyor bölümler.😌

.

"Taehyung..."

Kalbin kırılmasının sözlük anlamı neydi?
Paramparça olmuş kalbini eline verdiği adam parçaları yapıştırmak yerine unufak etmeyi seçmişti ama başarmıştı.
Toz taneleri gibi olan kalbini eline geri aldığında hıçkırdı.
Neden o mutlu olamıyordu? Neyin günahını, cezasını çekiyordu?
Karşısında silahı kafasına tutan adam haftalar önce ki adamla aynı mıydı?

Karşısında ki sık sık nefes alan adamdan tek farkı, yaşadığı şok yüzünden nefes alamadığını hissediyordu. Sadece karşısında ki hayal kırıklığına bakıyordu.

"Beni dinlemeden hareket etmemelisin Jeongguk'um."

Sesi kulağına dolduğunda gözlerini kapatıp gözyaşlarının akmasını bekledi. Şuan, tam şuan ölmeyi diledi. Aşk gibi saf duyguları hissettiği adamdan böyle şeyler görmek, bunları yaptığını görmek kadar can sıkan bir şey olamazdı. Kalbi ağrıyordu, canı yanıyordu ama fiziksel olarak değildi bu, ruhu içi içine kanıyordu ve görebilecek tek kişi şuan kendisine silah doğrultuyordu.

"Ne anlatacaksın Taehyung? Sen bir katilsin. Beni hiç sevmedin mi? Nasıl bu kadar kolay başıma silahını koyarsın?" Hıçkırarak, kesile kesile konuşup dizlerinin kendisini taşıyamadığını hissediyordu.

Kafasında ki silah ve kolunda ki elin baskısı gittiğinde titreşerek açıldı göz kapakları. Taehyung kendisine kızarık gözleriyle bakıyor, bedenini kasıyordu.

"Jeongguk... yaptıklarımın telafisi yok evet ama ben, ben...sadece seni çok seviyorum, çok aşığım. Sensiz yapamam. Ne olu-"

"Taehyung!"

Arkadan gelen sesle ikiside başını oraya çevirirken önce kendilerine koşarak gelen Jimin'i ve arkasında ki Namjoon, Jin ve Yoongi'yi gördüler.
Jimin geldiği gibi Jeongguk'a sarılırken Jeon hâlâ Taehyung'a bakıyordu.

"Ne halt ediyorsunuz burada? Yolda adamları gördük ve burada olduğunuzu dediler, hırsız mı ne girmiş. İyi misiniz?" Namjoon konuştuktan sonra Jimin Jeongguk'un sırtını sıvazlamış ve ayrılmıştı.

"Çok korkmuş Jeongguk, baksana tepki bile veremiyor." Jimin dudağını büzdüğü sırada Yoongi gözleriyle silahı işaret ettiğinde Taehyung silahını beline koyup Jeongguk'un yanına ilerledi. Titreyen bedeni kolları arasına aldı ve diğerlerine döndü.

"Evet, Gguk çok korktu. Benim peşimden korkup o da geldi ama kaçmış her kimse. Neyse ki evden bir şey alamamış."

"İyi o zaman, hadi gidelim. Esmeye başladı hava."

Jeongguk önden ilerleyen insanlara bakmış ve Taehyung'dan uzaklaşmaya çalışmıştı.

"Bana bunu yapma." Fısıltıyla konuştuğunda Taehyung onu çekiştirdi.

"Onlarda biliyorlar, onlarda yapıyorlar. Desen bile faydası olmaz güzelim. Evde konuşalım bu-"

"Katilsin sen." Esmerin kahveleri kendi kahveleriyle kesiştiğinde Jeongguk dik duruşunu bozmamak için uğraştı.

"Lütfen sus."

"Hadi aşık kumrular, ben açım!" Diye bağıran Jimin ve onu çekiştiren adamla Jeongguk başını kaldırıp gökyüzüne baktı.

Ağaçların arasından gözüken bulutlara bakıp başını geri eğdi. Elinde ki sıkı tutuşla elini hızla çekip kollarını göğsünde bağladı.

Unknown Case'tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin