idefiks

2.9K 296 101
                                    

yarda olmak gerekirken dardayız arkadaşlar.

...

hava kararmış, şehre çoktan karanlık çökmüştü. binaların ışıkları dahi sönmüş, tek tük geçen araba farları, sokak lambaları ve bazı ışıkları yanan daireler. jungkook'un şuan gördükleri bundan ibaretti. evin yerden ısıtmalı zemini ayaklarını ısıtırken derin bir nefes aldı. tekrar dudaklarına giden elini fark ettiğinde bu, sanki tik gibi olmuş hareketine karşı başını iki yana salladı.

taehyung'un dolgun dudaklarının tadına bakmıştı, anlık bir heves değildi ama önceden de ayarlamamıştı. çok utanmıştı beyaz tenli, yanakları kırmızı kırmızı olmuş, gözleri büyümüş, nefesleri sıkılaşmıştı.
şuan oturduğu yatakta sırtı başlığa yaslı taehyung'u bekliyordu.

o nerede miydi?

bu saatte birisi gelmişti ve o gelen kişi yüzünden dudaklarının teması birbirinden ayrılmıştı. taehyung birkaç saniye sonra özür dileyerek kapıyı açmaya giderken jungkook uykusunun geldiğini hissetmiş ve ons gösterilen odaya çıkmıştı. salonda ne kadar oturdular bilmiyordu ama uyuyup, kaçmak istiyordu.

"jeongguk?" kapının hafif tıklanmasıyla dikleşirken ayağa kalktı. bu sırada sessizlikten dolayı içeri giren taehyung büyük ihtimal uyuduğunu düşünüyordu. gözleri kesiştiğinde esmer gülümsedi ve içeri tamamen girip, kapıyı kapattı.

"özür dilerim tekrardan, site yöneticisiymiş sanırım. sürekli gelmediğim için görünce bazı durumları anlattı." açıklaması jeongguk'un yüzünde tebessüm oluşmasını sağlarken yastığın ucuyla oynamaya başladı. "önemli değil, benim uykum geldi. yatsam olur mu? hem yarın işim var."

"hayır yok, olmasın lütfen. yarında gezelim, yine senin istediğin bir yere gideriz. cidden sıkılmazsın." taehyung'un ardarda hızlıca konuşup kaşlarını hafif çatmasıyla kıkırdadı çocuk. "ama taehyung, alışveriş yapm..." çocuğun gözüne çarpan ve duraksamasını sağlayan şey, karşısında ki adamın belinde olan silahın bir kısmıydı.

sürekli yanında mı taşıyordu? ama geçirdiği saatler boyunca hiç görmemişti.

kaşları çatılırken kaşlarını kaldırdı ve gözlerini adamın belinden çekmeden konuşmaya başladı.

"silahı neden yanında taşıyorsun? bu tehlikeli." esmer ise unuttuğu silahı hatırladığında yüzü solarken silahı tamamen arkasına gizledi. kapıyı açmaya giderken almış ama koymayı unutmuştu, harika.
"önemli değil jeongguk, güvenlik için. haklısın çok tehlikeli ve yanımda taşımamam lazım. özür dilerim seni korkuttuysam."

"hayır korkmadım, sadece taşıman garip geliyor ama bana düşmez...ne diyordum? hah, bilmiyorum yani işin yok mu?"

"yok tabiki, şimdi sen yat uyu sabah kahvaltıda konuşuruz. bir şey olursa, rahatsız hissedersen veya sadece istersen yan odadayım tamam mı? dolaptan istediğini giyebilirsin." esmerin yanına doğru geldiğini gören jeongguk yastığın kenarıyla oynamayı keserken karşısında dikilip alnını öpen adamın karşı karşıya kaldığı köprücük kemikleriyle bakıştı.

"iyi geceler güzelim, hediyelerin için teşekkür ederim." dudakları hâlâ alnına temas ederken kurulan cümleyle gamzeleri ortaya çıkarken çekilen bedene baktı.

"tatlı rüyalar." ve masum bir öpücüğün çocuk tarafından adamın yanağına konması.

.

"hayır jeongguk, saçmalama."

"ya, taehyung hani karışmayacaktın? sus."

"bak, ikincisine oynat şunu."

"hayır kurbağa istiyorum, çok istiyorsan sen oynat."

avm'de adam ve beyaz tenli oyuncak makinesinden süre dolmadan oyuncak seçip oynamaya çalışıyorlardı.

"hadi, hadi, ha- ahh! sana dedim onu alma diye." metal parçadan düşen kurbağayla somurtan jeongguk ceplerini karıştırmıştı.

"ama, of. tam oluyordu, kayganlığı yüzünden öyle oldu. yoksa kesin o potaya girmesi lazımdı." taehyung gülmüş ve çocuğun önüne geçip onun attığı parayla oynamaya başlamıştı. hemen ardından omzunda hissettiği ellerld gülümsemesi büyüdü.
jeongguk ayak uçlarına çıkmış, omuzlarından destek alırken taehyung'u kurbağayı olması için ikna etmeye çalışıyordu.

"taehyung, lütfen kurbağayı al." taehyung ise inadına gidip beyaz tavşanı alırken onunda düşmesiyle gözlerini kırpıştırdı.

"of, tae. çekil şuradan. paramı verir mi acaba geri? sonuçta kazanamadık. bence verir." para kısmına eğilecek olan jeongguk'un bileğinden nazikçe tutan taehyung yerde ki poşetleri almış, diğer eliyle jeongguk'u çekiştirmeye başlamıştı.

"ne uğraştık, şurada oyuncakcı var. gel gidelim." jeongguk heyecanını bastırmaya çalışırken adamın geniş omuzlarına baktı.
girdikleri oyuncakçıda taehyung jeongguk'un birkaç saniye bakıştığı peluş pandayı almış ve jeongguk'un söylenmelerini dinlemeye başlamıştı.

"taehyung, ne gerek vardı? sen niye almadın bir şey? bu aldığın çok pahalı, ne ara peluşlar bu kadar pahalandı?" taehyung ise tatlı tatlı gülmüş ve yabancı hissettiği duygularla elini pandayı tek koluyla tutmaya çalışan çocuğun eline uzatmıştı. onu hafifçe çekiştirirken  gördüğü fotoğraf çekme makinesiyle ona ilerlemişti. kabinin kapısında bıraktığı poşetlerle pandayla beraber içeri girmiş, perdeyi çekmişlerdi.

"hadi bakalım poz ver."

"fotoğraf çekinmeyeli uzun zaman oldu..." yanındaki çocuğun mırıldanışıyla gülümseyen taehyung geri sayımı başlattı. "uzun zaman sonra ilkini benle yaşayacaksın o zaman."

şuan 3tane fotoğraf çekinmişlerdi. ilkinde, taehyung kolunu jeongguk'un omzuna atmış gülümsüyorlardı. ikincisinde, taehyung jeongguk'a bakarken jeongguk ekrana otuz iki diş gülümsemişti. üçüncüsünde jeongguk taehyung'un ona baktığını fark ettiği için o da ona bakmış ve öyle çekinmişlerdi. dördüncü ve son fotoğraf için makine beşden geriye sayarken taehyung'un atak yapıp jeongguk'un dudağını öpüp çekilmesiyle gülüşü kabinde yakalandı. jeongguk hemen önüne dönüp kızarmış yanaklarıyla çıkan fotoğrafı almış ve elindekine bakmıştı.
taehyung da ona doğru kayıp fotoğrafa bakarken son fotoğrafda taehyung'un jeongguk'u öpüp geri çekilip gülüşü, jeongguk'un ise büyümüş gözleri kamerada çıkmıştı.

...
ay evettttt, bu ficimin mühürünü bozuyoruum.
sizi çok özledim ve yorumlarınız okumak beni nasıl mutlu ediyor bilemezsiniz kuzularım
işe başladım, yoğun bir tempodayım ve inanın kendimi yazmak için anca motive edebildim.
beklediğiniz için çok teşekkür ederim.
sizleri çok sevdiğim için ve şansa bırakmayıp sizi üzmemek adına sınır koymuyorum.
öpüldünüz.🌻

Unknown Case'tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin