mistake

2K 203 54
                                    

'Yaran o'dur ama ilacın da o'dur.'
-Geçen bölümün yorumundan aldım.
Çok mantıklı geldi.

   .

Harap olmuştuk.

Jeongguk nereden nasıl başlaması gerekiyor bilmiyordu ama karşısında ki eve bakarken tek hissettiği harap olmuşluktu.

Yıllarını geçirdiği ev, kendisinin özenerek boyadığı, her bir köşesinde dedesi ve kendisinin emeği olan, kasabanın kıskanılan evi haraptı.
O güzelim duvarlar ve camlar da kurşun izleri vardı artık. Bahçesi cam kırıklarıyla dolu, cam kırıkları yüzünden patlayan düzenekli bahçe hortumu sayesinde de bahçesi mahvolmuştu. Çiçekleri solmuştu, her yer çamur içindeydi. Birkaç metre öteden baktığı evi mahvolmuştu. Bu görüntü içinde bir yerleri kor gibi yakarken ağlamamak için dudaklarını büzdü, ısırdı, birbirine bastırdı, gözlerini etrafta gezdirdi ama kabul edemeyeceği bir şeydi. Kabullenmek istemiyordu.

Koluna dokunulduğunu hissettiğinde yerinden sıçrarken arkasını döndü. Gözleri kızarmış olan esmerin uzattığı suya bakış atıp almadan tekrar önüne dönerken arkasındaki adamın derin nefes aldığını işitti Jeongguk.

"Jeongguk...Bana gidelim. Şuan burası güvenli değil. Jimin'ler ve Namjoon arabada bizi bekliyor."

Kahkaha atmak istedi beyaz tenli.
Kahkaha atarken de bağıra bağıra ağlamak istedi. Gözlerini sıkıca kapatırken elinde tuttuğu, evinin anahtarını sıktı.

"Söylesene Taehyung, ben ne zaman güvende olacağım? Senin yanında, evinde mi güvende olacağım yoksa sen beni daha beter bir şeye mi sürüklüyorsun, ha?" Karşısında ki adama sinirini belli etmeyerek, sakin kalarak konuştuğunda Taehyung yutkundu. İlk defa yaptığı bir şeyden pişmanlık duyması bir yana, sevdiğinin gözleri önünde çürümesi cabasıydı.

"Ne diyeceksin? Hangi yalanı sıkmak istersin? Ben safım, aptalım! Her şeye inanırım ve birde üzerine seni sevdiğim için tam hazır lokmaydım değil mi? Basitti senin için!"

Taehyung, bilinçli olarak hayatı boyunca ilk defa ağlama isteğiyle cebelleşirken sıktığı vücudu yanından söylenerek geçen çocukla gözlerini kapattı.

"Beni üzen de, sevindiren de hayatımda ki tek insan."

.

"Jeongguk, aç mısın?" Taehyung'un evinde, herkes salonda oturmuş sessizce halıyı izleyen, pini çekilmiş bomba gibi patlamaya hazır beyaz tenliye bakıyordu. Jin'in konuşarak ortamdaki sessizliği bozduğunda beyaz tenli başını iki yana salladı.

"Bir şey istemiyorum, teşekkür ederim hyung." Jin başını anlayışla sallarken esmer sevgilisinin kendisine döndüğünü hissetti. Konuşmalılardı, haklıydı. Bebeğine hak veriyordu ama nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Onu tamamen kaybetmekten korkuyordu.
Yine de kulağına eğilip fısıldamaktan çekinmedi.

"Duş almak ister misin? Herkes kendi hâlinde takılıyor zaten." Beyaz tenli karşısındaki esmere bakıp bir şey demeden Jimin'e döndü.

"Sen ve bebek iyisiniz değil mi?" Jimin suçluluk dolu gözlerini kendisine çevirdi ve acıyan boğazıyla yutkundu. Elinde ki bardağı masaya bırakıp dolu gözlerini kırpıştırdı.

"Jeongguk, biz iyiyiz ama ben...çok özür dilerim. Evin bizim yüzümüzden mahvoldu, çok üzgünüm ama elim ayağıma dolaştı. Yemin ederim, yoksa sana ve evine zarar verdirmek istemezdim. Teşekkür ederim o dolaptan çıkmama izin vermediğin için." Jeongguk samimi bir gülümsemeyle yanındaki bedene sarıldı.

Unknown Case'tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin