teninin tenime çarpışı ve ikimizin de inlemeleri kocaman odada yankılanıyordu.
üstümdeki beden, kokonoi hajime, geldiğinde kendini üstüme bırakmıştı. onunla eş zamanlı olarak bende gelmiştim.
hızlı hızlı alıp verdiği nefesler boynuma çarpıyordu, bir süre daha üstüme yattıktan sonra üstümden kalktı ve terden alnına yapışmış saçlarını kulaklarının arkasına itekledi.
yüzüme bile bakmadan banyoya girdi. ben ise onun banyoya girmesiyle gözlerimi kapattım ve beyaz yorganı üzerime çektim.
zaten yüzüme bile bakmadan evden çekip gidecekti en azından uyursam bir bahanem olabilirdi. bana bir şey demeden gitti çünkü uyuyordum.
açılması ile kapanması bir olan su sesi ile gözlerimi sımsıkı kapadım. açılan kapı ile neden bu kadar hızlı çıktığını anlayamamıştım.
bir işi çıkmıştır, gider düşüncesiyle kendimi kapının kapanmasına hazırlamışken yanımda bir hareketlilik hissettim. gözlerimi açıp yanıma baktığımda hajime'nin yanıma yattığını ve bana baktığını gördüm.
"gitmeyecek misin?" şaşkınlığımla sordum.
"gitmemi mi isterdin?" kafamı olumsuz anlamda salladığımda güldü ve beni kendine çekti.
"iyiydin, teşekkür ederim." dudaklarıma bir öpücük kondurup elini belime attı ve gözlerini kapattı.
bugün kesinlikle hajime kokonoi'nin yumuşak tarafına denk gelmiştim. belki beni ilk öpüşü değildi ama yine de her zaman ilkmiş gibi kalbim hızlı hızlı çarpardı ve kızarırdım. üstelik bana sarılarak uyumaya çalışması da eklenince oldukça heyecanlanmıştım. belki de bir domatese bile dönüşmüş olabilirdim.
ardından bende zar zor gözlerimi kapamıştım ancak etraf aydınlanasıya kadar uyuyamamıştım. titreyen telefonuyla yanımdaki beden de uyanmış, üstünü giyinmiş ve yanağımı nazikçe öptükten sonra gitmişti.
ondan sonra yüzümü onun yattığı yastığa bastırıp kokusunu içime çekerek uyuyakalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the hills, kokonui
Fanfictionve ben de senin icin bos gunlerinde seni eglendiren oyuncaginim ys: torafuyu.