güneş, tam yüzüme vururken uyanmama sebep olmuştu. gözlerimi kırpıştırmış ve biraz kendime gelmeyi beklemiştim. aklıma okul geldiğinde hızlıca yerimde doğrulmuş, telefonumu almış ve saati kontrol etmiştim. okul neredeyse bitecekti. bundan sonra gitsem de bir şey değişmezdi.
etrafa bakındığımda hajime'yi görmeyi planlamıştım fakat etrafta yoktu. yine bir şey denilmeden gitme korkusuyla başbaşa kalmışken yanı başımda duran telefonunu görmüştüm. gitmemişti, beni bırakmamıştı.
banyo kapısının açılmasıyla karşımda siyah saçlarını havluyla kurulayan bir hajime belirmişti. yüzümde koca gülümseyişle onu izlemeye başlamıştım. kendisi de gülümsemiş ve yanıma gelmişti.
"yüzünde güller açıyor, ne oldu?" yanıma otururken sormuştu. havluyu yanı başına koymuş ve tamamen bana dönmüştü.
"okula gitmemişsin, sevgilin merak etmez mi?" sorduğu soruyu cevaplamayarak kendi sorumu ortaya attım.
"sevgilim senin kuzenindi diye hatırlıyorum." düşünür gibi yaptığında göz devirmiştim. bayılıyordu bana takılmaya.
"sevgilim merak etti, sabahtan beri arıyor ve mesaj atıyor." hıhladım.
"o zaman arasana sevgilini, daha çok bekletme." sinirleniyordum çünkü kıskanıyordum. yataktan kalktım ve banyoya ilerlemeye başladım. şu an bütün vücudum açıktaydı ve hajime'nin bakışlarını üstümde hissedebiliyordum.
"o zaman sevgilimi arayıp kuzeniyle banyo yapacağımı söyleyeyim, daha cok merak etmesin." gözlerimi kocaman açmış ve ona dönmüştüm.
"ne, banyo mu?" sırıtarak yataktan kalkmış ve yanıma gelmişti.
"evet, banyo." beni belimden çekmiş ve banyoya sokmuştu. bu adam cidden arlanmazdı ama ben ona gün geçtikçe daha da çekiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the hills, kokonui
Fanfictionve ben de senin icin bos gunlerinde seni eglendiren oyuncaginim ys: torafuyu.