30 ağustos
"heyecandan altıma yapacağım." chifuyu, ben ve chifuyu'nun annesi, midari teyze, chifuyular da toplanmıştık. bugün yaptığımız tercihler açıklanmıştı bu yüzden onlara bakacaktık.
"chifuyu hadi oğlum." midari teyze neredeyse dolan gözleriyle chifuyu'nun hesabı açmasını bekliyordu. ben de chifuyu'nun yanı başında pürdikkat bilgisayar ekranını izliyordum.
chifuyu ekranda tamam'a tıkladı ve tercihi sayfada açıldı. daha yakından bakabilmek için büyüttü. bu esnada oldukça yavaş davranıyordu, heyecandan dizleri yerinde durmuyor, sallıyordu.
"seishu ben bakamıyorum, sen bak!" bağırdığında kafamı salladım, ama o bunu görmedi çünkü elleriyle yüzünü çoktan kapamıştı, mouse'a uzandım ve sayfayı büyüttüm.
"chifuyu!!!" midari teyze bağırdığında ben de yerimden kalktım ve chifuyu'yu sarsmaya başladım.
"seishu neresi?" chifuyu ellerini yüzünden çekti ve kıstığı gözlerini bana odakladı.
"kendin bak çabuk."
"bakamam, bayılırım." dedi ağlamaklı sesle. aptal ya, bir görsen kazandığın yeri.
"lan kalk bak hemen." midari teyze de bağırdığında chifuyu kafasını ekrana çevirdi. yüz ifadesi anında değişirken bir an da ağlamaya ve yerinden kalkıp zıplamaya başladı.
"biliyordum, biliyordum. orayı kazanacağımı biliyordum. anne oğlun doktor oluyor alooo." chifuyu kendi kendine zıplarken annesi de sırtına birkaç kere aferin anlamında vurmuştu.
"seishu, oğlum, çabuk sen de bak." gülerek kafamı salladım ve bilgisayarın başına geri oturdum. büyük bir sakinlikle, aslında dıştan gözüken buydu içimi bir görseniz..., kendi bilgilerimi girerek hesaba giriş yaptım. derin bir nefes aldım ve tamam'a tıklayarak kazandığım üniversite'ye baktım. BinGo.
"seishu, bu gördüklerim doğru mudur?" chifuyu beni kolumdan çekip ayağı kalkmamı sağladı ve sımsıkı sarıldı bir yandan gözlerinden yaşlar geliyordu.
"yavrularım benim." midari teyze de sarılmamıza katılıp ikimizi de sarıp sarmaladı, bir yandan saçlarımızı öpüyordu.
bu arada size bu geçen zamanda neler oldu onları anlatayım.
annemden sonra chifuyu midari teyze'ye olanları haber verdi. midari teyze olanları duyunca yanıma geldi ve annemi aradı ancak annem açmamıştı bunun üstüne anneme benim onun çocuğu olduğumu, bana annemden bin kat daha iyi bakacağını, bir daha yanıma yaklaşmamasını ve iğrenç anneliği hakkında tonlarca mesaj gönderdi.
sonra son kez okula gidip yuzuha'yla konuşma yaptım.
konuşma flashback'i
"yuzuha öncelikle senden özür diliyorum. evet, sana karşı yapmış olduğum bu davranış tabirinizle iğrenç, kötü bir davranıştı. zaten bunun farkındayım ancak senin de benimle konuşmak yerine direkt anneme haber vermen benden aşağı kalır yanın olmadığını gösterdi. en azından benimle bir konuşmanı beklerdim, anneme haber verdin çünkü annemin ne kadar katı biri olduğunu biliyordun tek yanlışımda beni alıp götürürdü ve bu da senin elbette işine gelirdi. görmeye bile tenezzül edemediğin bu kuzeninin etrafında olmadığı sürece rahat olabilirdin. ama şansına küs istediğin olmadı, gitmedim ve burada kalmaya devam edeceğim." demiştim.
sonra da yuzuha'yla aramızda bir atışma olmuştu. bir daha da vaktimi çalan o okula gitmemiştim ve kendimi derslere vererek sınava kadar bol bol çalışmıştım.
sınav günü midari teyze ikimizi de güzelce doyurmuş, sınava getirip sınav bitimine kadar bizi beklemişti. bozuk olan moralimizi düzeltmek amacıyla da ikimizi yemeğe çıkarmıştı.
aslında midari teyze gerçekten annem olmuştu annemin iğrenç konuşmasını duymasından sonra, çünkü chifuyu kelimesi kelimesine anlatmıştı, beni daha bir sahiplenir olmuştu. beni asla chifuyu'dan ayırmıyordu.
kazutora ve chifuyu ikilisine gelirsek ikisi gerçekten çok güzel anlaşıyorlardı. birbirlerini o kadar seviyorlar ki bir gün dahi birbirlerini göremezlerse karalar bağlıyorlardı. midari teyze birkaç kez kazutora'yı yemeğe çağırmıştı ancak kazutora heyecan ve korkudan teklifleri reddetmişti.
hajime ise... hajime ile az görüşüyorduk. ben kendimi sınava öylesine odakladığım için o günden sonra üç kez falan ancak görüşmüştük. sınavdan sonra da öyle aman aman görüşmemiştik. aramız açıldı gibi olmuştu biraz.
yani kısaca olanlar bunlardı.
"chifuyu, seishu." birbirimizden ayrıldıktan sonra midari teyze ikimize de kızarmış gözleriyle tek tek baktı.
"sizin şu çocukları mı çağırsanız bu akşam? bence hep beraber bu güzel haberi kutlamalıyız." dedi büyük bir sevinçle.
chifuyu bana dönmüş ben de ona dönmüştüm. ikimiz de birbirimize boş boş bakıyorduk. kazutora belki ama hajime gelmezdi.
"tamam midari teyze, biz bir konuşalım." dedim en sonunda bizden cevap bekleyen kadına.
"ben gidiyorum, bir sürü güzel yemekler yapacağım." koştura koştura mutfağa gittiğinde elim cebime gitti. telefonumu çıkarıp mesajlar kısmına tıkladım.
"seishu kazutora gelmez ki abi, çok utanıyor o salak." chifuyu'ya baktığımda telefonuyla uğraşıyordu. büyük ihtimal kazutora'ya yazıyordu.
"sen de ikna etmeye çalış, bir lütfen desen şimdi burada olur bence."
"olmadı tehdit ederim." dediğinde güldüm ve hajime yazısının üstüne tıkladım. ellerim klavye de kendi kendine gezinmeye başladı.
seishu: acaba bu akşam
yemeğe gelir misin?ben bu kitabımı çok boşladım
taslaklarda bölüm kalmadı
büyük ihtimal haftaya bolum atamam
hem köye de gidiyorum 😢😢
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the hills, kokonui
Fanfictionve ben de senin icin bos gunlerinde seni eglendiren oyuncaginim ys: torafuyu.