tw3nty

678 82 11
                                    

time skiplerim için açıklama yapayım. eğer hep aynı günlerde kalırsam bu kitap 100 bölüme kadar uzanır ve sizde hep aynı şeyleri okumaktan sıkılırsınız diye zaman atlıyorum.

4 yıl sonra
26 kasım

"niye o adam sana yaklaşıyor, niye yanından ayrılmıyor, niye onu kendinden uzaklaştırmıyorsun?"

"neyim olaraktan bunu söylüyorsun?"

merhabalar!

o günden sonra tam olarak 4 yıl geçti, ben staj yapmaya ve hajime ile yaşamaya başladım.

hajime ise 4 senedir babasının işlerini yürütüyor ve hakkı var babasından daha güzel işler çıkarıyor.

fakat bizim ikimizin durumu hâlâ aynı. sevgili değiliz, ama birbirimizi seviyoruz. üstelik birkaç aydır sürekli olarak kavga ediyoruz, kıskançlık berbat bir durum. ama hem ben hem o, ikimiz de deliler gibi birbirimizi kıskanıyoruz.

"neyin olaraktan mı? beni delirtme seishu, seni sevdiğimi biliyorsun. biz beraberiz." hajime yatakta yanıma doğru gelirken ondan uzaklaştım.

"beraber miyiz, biz mi beraberiz? sen beni sevmiyorsun, senin için hâlâ lisedeki yatak arkadaşından başka bir şey değilim ben hajime." aramızda belirli bir mesafe vardı. o bana, ben ona bakıyordum.

aslında beni kıskandığı adam yanında staj yaptığım bir doktordu ve kıskanması yersizdi. çünkü adam buram buram hetero kokuyordu. bana yan gözle bakması olanaksızdı.

"hayır, hayır. ben seni seviyorum, çok seviyorum. biz sevgili değil miyiz?" o bana yaklaştıkça ben ondan uzaklaşıyordum ama yatakta biraz daha kaydığımda az kalsın yere yapışıyordum, tabi koko kolumdan tutmasaydı.

"sevgili değiliz biz. sen bana ne zaman sevgilim ol dedin? sevdiğinden bile süpheliyim zaten hajime." yalan söylüyordum. beni gerçekten çok seviyordu ama ikimiz de oturup sevgili olmaya karar falan vermemiştik.

"siktir inupi, sana olan sevgim asla yalan olmadı benim. nasıl böyle bir düşünceye kapılabilirsin?" bir şey demedim. kolumu bıraktı ve odadan çıkıp merdivenleri inmeye başladı. peşinden koştum ama arkasını bile dönmeden evden çıkıp gitti.

lanet olsun, yine içmeye gitmişti.

"ooof." merdivenlerin başına oturdum ve kafamı dizlerime gömdüm. 1-2 aydır aralıksız ettiğimiz kavgalar artık canımı çok acıtıyordu, chifuyu ile de paylaşamıyordum bunları. sanırım zamanla insan kendi içine daha çok kapanıyordu. gözyaşlarım eşofmanımı ıslatmaya başlamıştı ama umursamıyordum.

merdivenin başında ağlarken kendimden geçmiştim. öyle ki tanıdık bir ses ve bir elin beni dürtmesiyle kafamı kaldırdım.

hajime eve gelmişti ve tam yanıma oturmuştu.

"ağladın mı sen?" dedi. içki kokusu yüzüme çarpmıştı ama aldırmadım. ona sarıldım. madem sevgili değildik, ben diyecektim. sevgili olalım diyecektim ve böylede kavgalarımızda sen kimsin, sevgilim değilsin ve benzeri cümleler çıkmayacaktı.

belimdeki bir elini saçıma çıkardı ve okşamaya başladı. "özür dilerim." diye mırıldandı.

ondan ayrıldım ve ellerini ellerim arasına aldım. yüzlerimiz arasında santimler vardı.

"ben de özür dilerim. hajime, şimdi kesinleştirelim şu sevgilisi işini tamam mı, sevgilim olur musun?" diye bir çırpıda sordum. gülümsedi ve dudaklarıma öpücük kondurdu.

"zaten sevgiliyiz." dedi. tamam. an itibariyle sevgilim vardı VE BU KİŞİ HAJIMEYDİ.

"tanrım hep bu anı beklemiştim." diye mırıldandım ve ona yeniden sarıldım. birkaç dakika öylece durmuştuk. onun elleri belimi okşuyordu ben de yüzümü onun boynuna gömmüştüm. kokusunu içine çekiyordum ama içki kokuyordu. her neyse.

"seishu, uyuyalım mı?" diye mırıldandı kulağıma. ayrıldım ve kafamı salladım. ayağa kalkıp elini tuttum. beraber merdivenleri çıktık.

hajime içki içerdi ama sarhoş olmazdı. fakat bazen içki yüzünden bütün siniri ortaya çıkıyordu orası ayrı.

üstümüzü değiştirip yatağa girdik. bugün bu yatakta bir başka uyuyacaktık. ilk defa sevgili olarak uyuyacaktık!

sabah erkenden şirkete gidecekti, ben de hastaneye gidecektim. iş dünyasına atlamak iğrenç bir duyguydu.

"iyi geceler." dedi ve alnıma bir öpücük kondurdu. ben de onu öptüm ve "iyi geceler." dedim.

elleriyle her zaman yaptığı gibi beni sarıp sarmaladı ama bu seferki daha farklıydı sanki...

biz sevgili olmuştuk ve ben yavaştan kafayı sıyırmaya başlamıştım.

the hills, kokonuiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin