çalan zil ile koşa koşa aşağıya inmiş ve kapıyı hızla açmıştım. karşımda duran hajime'yi dağılan ve önüme gelen saçlarımdan dolayı tam göremiyordum. hajime bana yaklaşıp saçlarımı geri attı ve dudaklarıma yapıştı.
"ne? siz şaka mı yapıyorsunuz? chifuyu burada ne oluyor abi?" ben şok içindeyken kazutora'nın bağıran sesi kulaklarımı dolduruyordu. chifuyu'nun da kahkahalar attığını duyuyordum.
hajime beni belimden tutarak içeri taşımış ve kapıyı ayağıyla kapatmıştı. hâlâ daha kazutora'nın bağırdığını duyabiliyordum. chifuyu elbet anlatırdı.
hajime nefessiz kaldığımızda geri çekilip yüzüme odaklanmıştı. yüzümün her bir detayını inceliyordu.
"özlemişim." diye mırıldandı. gülümsedim. ben de onu o kadar özlemiştim ki.
elini tutup merdivenlere yöneldim. şimdi odama gidiyorduk.
odama girdiğinde üstündeki siyah deri ceketi çıkarıp yine yere fırlatmıştı. ben de cekete basmadan üstünden geçmiştim. yanındaki yerime ilerlerken kolumdan çekmiş, yatağa düşmemi sağlamış ve üstümdeki yerini almıştı.
dudaklarımız yeniden birleşirken bu sefer büyük bir açlıkla öpüşüyorduk. ilerledikçe nefes alması ikimiz için de zorlaşıyordu. sonunda kolunu sıktığımda ayrılmıştı benden.
nefeslerimiz birbirine çarparken ikimiz de birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk. yüzünde belli belirsiz bir tebessüm vardı. benim ise gözlerimin içinin parladığına emindim.
elini yanağımı koyup okşamaya başlamıştı.
"kahretsin, çok güzelsin." dudağı hareket ederken dudağıma çarpıyordu. dudağımı yalayıp gülümsediğimde hajime yarım ağız sırıtmaya başlamış ve yeniden dudaklarımızı bileştirmişti.
o gece iki haftanın acısını hakkıyla çıkarmıştık. sabah olduğunda bile beraber duş almıştık. sonradan da ailesiyle ciddi bir konu hakkında konuşmak üzere eve gitmesi gerekiyordu ama mızmızlandığı için zorla göndermiştim.
o gittikten sonra yeniden kendimi yatağıma bıraktığımda elime telefonumu almıştım. chifuyu gerek sesli gerek görüntülü aramış, üstelik baya da bir mesaj atmıştı. son mesaj da ise beni utandıracak saçma salak bir şeyler yazmıştı.
önceki mesajlara baktığımda kazutora'nın nasıl şok olduğunu anlatıyordu.
kıkırdadım ve telefonumu yanıma attım. gözlerim kapanırken aklımda olan tek şey hajime'nin beni öpüşüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the hills, kokonui
Fanfictionve ben de senin icin bos gunlerinde seni eglendiren oyuncaginim ys: torafuyu.