Çocuk Parkına Benziyorum

632 37 20
                                    

Rengarenk...
Her yer kapkaranlık ama renkleri var.
"Karanlık rengarenk..."
"Karanlık rengarenk..."
En az 10. sayıklayışımdı. Kafamı sağ duvardan sol duvara vuracak duruma gelmiştim.

Gene dövdü, saydırdı, elindeki şişe ile halıya sızdı kaldı.

İğreniyordum bu adamdan.

"Sus!" diyerek "Karanlık rengarenk..." dememi bastırmaya çalıştı. Susmadım.

"KARANLIK RENGARENK!" diyerek inadına daha çok bağırdım.

Kendimi halıdan kaldırarak odama ilerleyip uyumaya çalıştım. Dalıp sağ kolumun üstüne yatmam ile acı ile bağırmam bir oldu. Nefret ediyorum, hep nefret edeceğim..

~~~

"KALK!" demesi ile yerimden sıçradım sabah olmuştu.

"Kalk kahvaltıyı hazırla ve işe git."

"Hazırlamayacağım! Yeter, okula bile göndermiyorsun daha 14 yaşımdayım ben, 14.."

Yüzüme yediğim tokat ile ağzıma her zamanki gibi demirimsi kan tadı gelmişti.

"Ben seninle durdukça ölüyorum baba... Karanlığı rengarenk gösteriyorsun. Kafamı sıyırcak hale getiriyorsun. Saçlarımı yolasım geliyor, boğuluyorum. Lütfen, yalvarırım sokağa at beni..."

Kolumdan tutup sürükledi, morluklarıma bastırdı, sokağın ortasına getirip çöpmüşüm gibi fırlattı.. İnsanların acıyarak, kınayarak, iğrenerek, tiksinerek bakışlarını umursamadım. Bomboş koştum. Kendimi yetiştirme yurdunda buldum.

Harabe bir çocuk parkıyım, eğlenceli ama kırık dökük ve ben bu kırık dökükleri nasıl toplayacağım hakkında hiç bir fikrim yok.

Önümdeki koskocaman binaya baktım.

Girmeli miyim?

Girmezsem kendi ayaklarımın üstünde duramam. Daha 14 yaşımdayım. Hiç bir şeyi başaramayan biriyim. Kendi başıma sokağın ortasında hiç bir şey yapamazdım.

"Sen güçzüssün İklim."

Evet ben güçzüzüm. Ben kendi ayaklarım üzerinde duramam.

Çardak AcılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin