Harabeye Dönme

241 24 29
                                    

Demir Topraktar'dan bir yeni mesaj..
-Eve geldim.

Gelen mesaj ile gülümsemiştim. Hemen cevap verip telefonu bırakmıştım. Fatma abur cuburları masaya koyarken bende müzik seçmekle uğraşıyordum.

"Senin transfer işi ne oldu?" Demesi ile kafam ona döndü. Bir aydır transferlik teklifleri geliyordu ama üniversite bitmeden kabul etmemiştim.

"Üniversitenin bitmesini bekliyorum. Eğer beklemezsem de Ankara'dan iyi bir teklif geldi. 2. sezonda giriş yaparım oraya büyük ihtimalle."

Bugün hiç haber yayınlamadığım aklıma gelince e-posta adresime girip bakmıştım 3 farklı e-postadan aynı konu hakkında gmailler, konu başlığı ise "Demir Topraktar".

Kaşlarımı çatarak üçünü de okudum. Aynı konu başlığı? İlk gmaile hemen tıkladım. Düzenli olarak doğru bilgi aktaran birisiydi.

Demir Topraktar şirket başına geçmek yerine Ankara'ya Asker için gidebilir. Bunun en büyük faktörü ise eski sevgilisi Lara Güler. Bir kaç mesajlarının ssleri de var hemen gönderiyorum.

Demirtopraktar: Askerlik için Ankara'ya geleceğim.

Laraguler: Bekliyorum, kapım her zaman açık sana biliyorsun.

Demirtopraktar: Gelince iyice konuşalım ve eskileri tazeleyip, eski günleri ve hataları telafi edelim.

Laraguler: Tâbii.

~

Laraguler: Çok özledim Demir.

Demirtopraktar: Bende özledim Lara az sabret geleceğim.

~

Laraguler: O haberler doğru mu?

Demirtopraktar: Hayır Lara. Böyle bir şey yok aptal magazincinin uydurması. Kalktı zaten haber.

Laraguler: Evet, fark ettim.

Demirtopraktar: İşim çıktı seni seviyorum, öpüyorum.

Okuduğum ssler ile öylece kala kalmıştım. Sinirlenmiştim. Magazinciye hakaretten dava açma fikri bile geliyordu aklıma. Sakin ol İklim.. Acele ile çıkıp diğer iki mesaja da baktım ve aynısıydı.

Bütün beynim uyuşmuş gibiydi karman çormandı. Bir fotoğraf daha geldi ve görmez olaydım diye geçirdim ve sabır çekerek yüzümü sıvazladım. Lara ve Demir'in uygunsuz bir fotoğrafı. Fotoğraf'ın yeni olduğu çok net bir şekilde belli oluyordu. Çok derin bir şekilde oflayıp saçlarımı arkaya iteledim ve hiç düşünmeden haberi yayımladım.

Ben ona yaptığım haber ve dediklerimde yüzünden özür dileyeyim yanına gideyim, bana yakım davransın aynı zamanda da bu haltları yesin? Oldu paşam başka?

Ayrıca arkadaşım değil bir şeyim değil. Hatamı telafi etmiştim ve ayda birkez bile olsa bomba bir haber yayınlayıp kazancımı sağlamam gerek.

Anında bildirimler yağarken bilgisayarı ve telefonu kapatıp kenara koymuştum.

Tüm gece Fatma ile konuşup yiyip içip gülmüş ve ağlamıştık...

~~~~~~~~

"Fatma çek şu ayağını.."

Diye mırıldanırken ben bile sesimi zor duyuyordum. Fatma ayağını daha da kafama çıkarınca gözlerimi açtım ve tüm gücümle bağırdım.

"FATMA ÇEK ŞU AYAKLARINI!"

Fatma anında gözlerini açarak bir kaç dakika boş boş baktı. Sonra ise ayağını çekmeye çalışırken yere düştü.. Kahkaha atarak yatakta kalan ayağını da sertçe aşağı ittim.

Çardak AcılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin