Hatırlıyor musunuz? Her gün hayatından bıkan kız her gün herşeye itiraz eden kız şimdi bu şehirden gidiyor. Belki haftalarca, belki aylarca, belki yıllarca, belkide hiç gelemiyecektim doğduğum büyüdüğüm her anımın burada geçtiği bu şehiri şimdi geride bırakıp, terk ediyordum. Zor mu evet zor. Keşke o gün okulun olmadığını bilseydim keşke bir arkadaşım bana mesaj atıp bugün okulun olmadığını söyleseydi, keşke o lanet taksiye binmeseydik. Artık bu hayatta kaybetme gibi bir korkum kalmadı. Çünkü daha önce hiç kazanmadım...
Ben ve Emre sahilde otururken zaman baya çabuk geçmişti. Artık ailelerimizle vedalaşma vakti gelmişti. Emreyle baya konuştuktan sonra Emre,
"Galiba artık ailelerimizle vedalaşmalıyız."dedi
"Galiba evet o an geldi" diyip ayağa kalktım ve arabaya doğru ilerlerdik. İlk başta bizim eve gidecek sonra ise Emrelerin evine gidecektik. Arabaya bindik. İçimde deliler gibi bir korku vardı. Baya ilerledikten sonra bizim eve vardık.
"Hadi Emre sende benimle birlikte gel."diyip ikimiz birlikte arabadan çıktık ve binanın içine gidik evin kapısının önüne geldim ve kapıyı çaldım. Annem gözü dolu bir şekilde kapıyı açtı.
"Anne ne oldu iyimisin?" dedim. Korku içerisinde
"Merak etme kızım iyiyim. Sen gideceksin diye sabahtan beri benle baban üzülüyoruz. Hadi girin içeri."diyip içeri girdik. Oturma odasına doğru ilerleyip oturduk. Babamı oturma odasında gördüm. Ve yanına gidip babama sımsıkı sarıldım. Gözyaşlarımı tutamadım. Sonra babamdan ayrılıp koltuğa oturduk ben ve Emre. Kısa bir sessizlikten sonra babam konuşmaya başladı.
"Kızım annen bana herşeyi anlattı. Öncelikle ikinizede tebrikler. Az önce bana teklif edilen işi reddettiğimi söyledim. Senin mutluluğun benim için en önemlisi. Annenle ben uzun uzun konuştuk. İstediğin zaman canın ne zaman sıkılırsa beni arayıp gelip seni alacağım. Seninle veda etmek hiç istemiyorum. İyiki senin gibi böyle bir kızı dünyaya getirmişiz. Seninle gurur duyuyorum. En kısa zamanda gel yanımıza gel yanıza." dedi acı içinde belki onları son görüşüm bile olabilirdi.
"Geleceğim baba size söz veriyorum en yakın zamanda yanınıza geleceğim."dedim ağlayarak.
"Kızım valizlerini herşeyini hazırladım. Eksik birşey kalmadı. İnşallah Emre oğlumla daha iyi yerlere gelirsiniz."dedi annem gözyaşları içinde. Baya bir konuştuk. Babam ile Emre baya bir sohbete daldı. Babam Emre'yi çok sevmişe benzemişti. Sonra ben kötü an gelmişti. Gitmemiz gerekiyordu. Emre ile ben ayağa kalktık. Annem ile babama dakikalarca çok sıkı sarıldım. Ben ağlıyordum, annem ağlıyordu, babam ağlıyordu. Sonra birbirimizden ayrılıp kapıya doğru ilerdedik. Babam Emre'ye acı içinde bakarak,
"Kızım sana emanet oğlum."dedi.
"Merak etmeyin emin ellerde"
"Hadi yolunuz açık olsun güle güle."diyip annem son kez vedalaşıp kapı kapandı. Hayatımda hiç bu kadar kötü hissettiğimi hatırlamıyorum. Valizimi arabanın arka tarafına koyup arabaya bindik. Şimdi ise Emre'nin evine gidecektik. Arabayla baya bir ilerledik. Ne ben tek kelime ediyordum nede Emre. Sonra gözlerimi kapattım ve keşke bunların hepsinin bir hayal olasını diledim. Gözlerimi açınca herşeyin düzeleceğini diledim. Gözümü açtım ama herşey aynıydı derken araba durdu.
"Geldik mi?"
"Evet geldik."dedi Emre. Büyük bir sitenin önünde durduk. Emre arabayı park etti ve arabadan indik.
"Acaba ben gelmesemiydim?"
"Hayır sende gelecesin. Az önce senin bana ihtiyacın oldu ben seninle geldim şimdi ise benim sana ihtiyacım var."dedi yüzüme bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Durak
Teen FictionSadece buluştukları ilk duraktan sonra hayatının ne kadar değişeceği aklının ucuna bile gelmeyen ölümlerle dolu bir hikaye... Unutma mesafeler değil hisler uzaktır:)