289 19 12
                                    

Bu bolum biraz sey etkilenecekler bolumu okumasin.

----

"Senin yüzünden babamla aram bozuldu. Bilerek yaptın değil mi? Sana yaptıklarıma karşılık sen de bana bunu yaptın?"

Ağlamaktan kafayı sıyırmıştı. Aynı şeyleri tekrarlayıp duruyordu. Cevap vermekten sıkılmıştım cidden.

"Cevap versene orospu çocuğu!" Gözlerini bana dikti, dövecekmiş gibi bakıyordu.

"Jaemin, anlıyorum sinirlisin. Ama baban senin tek yakının, seni bırakacağını mı sanıyorsun? Lütfen bırak artık içmeyi." Sinirden güldü.

"Pekâlâ, o zaman hayatımızdan defolup git. Bir daha görmeyeceğim bir yere siktir olup git mümkünse." Dalga mı geçiyordu bu çocuk?

"Sorunun ben olduğunu düşünmen kırıcı..."

"Sorun sensin. Zekisin, yakışıklısın, başarılısın... Babam daha ne ister ki? Bulmuş seni niye kaçırsın ki? Annen de işin bahanesi ayrıca. Babamın o kadına aşık olduğu falan yok." Dediklerine göz devirdim.

"Çok yanlış düşünüyorsun..." Kadehteki içkiyi son damlasına kadar içtikten sonra ayağa kalktı. Elini uzattı, tutmam için. Wtf...

"Gel seni bi sikeyim, saçma düşüncelerinden kurtulursun." Yüzündeki utanmaz sırıtma midemi bulandırıyordu.

"Saçmalama. Gelmiycem. Git başkasını sik." Diyerek geldiğinden beri kestiği çocuğu işaret ettim.

"Sen bilirsin." Çocuğun yanına yürümeye başladı. Resmen bana inat başkasını rahatsız edecekti, bu çocuk niye böyle Tanrım...

_

Bir saat geçmişti, hâlâ çocukla flörtleşiyordu. Konuştukları konuyu duymak bile istemezdim ama arada yüksek sesle konuştukları için mecbur duyuyordum, 10 adım ilerisinden bahsediyorum. Kadehteki içkiyi bitirirken koltuğa birisinin oturduğunu fark ettim. Gördüklerim rüya olsun...

"Bu kardeşim Jeno." Eliyle göstermesine göz devirdim.

"Renjun ben, memnun oldum." Diyerek elini uzattı yanındaki çocuk.

"Ben de." Dedikten sonra onlardan biraz uzakta bir yere oturdum. Flörtleşmelerini görmek istemiyordum cidden, ama gözlerim buna izin vermiyor, kayıyordu sürekli. Jaemin de arada bakıyordu bana.

"Odaya geçelim mi tatlım?" Dedikten sonra Renjun gülmeye başladı.

"Olmaz. Kolay biri olmadığımı anlamış olman gerekti." Dediğinde sırıtmıştım. Jaemin de görmüş olsa gerek Renjun'i kucağına çekmişti.

"Kasıklarıma dokunmayı istemez misin?" Dediğinde güldüm. Salak. Onları izliyordum çünkü eğlenceliydi. Renjun bunun farkında olmasa da Jaemin kesinlikle farkındaydı. Tekrar bana dönüp Renjun'in çenesini tutarak kendi yüzüne yaklaştırdı. Bir şeyler fısıldadı ama duyamadım. İşin garip olanı ise Renjun anında geri çekilip Jaemin'in yanağına tokat atmıştı. Jaemin sırıtmakla yetinmişti.

"Ne dedin de tokat attı?" Merak etmiştim ama öğrenmeseydim de olurdu.

"Seni ilgilendirmez diye düşünüyorum." Göz devirişimi görmemişti çünkü benimle ilgilenmiyordu. Pantolonuna bakıp konuşmaya başladım.

"Bayağı yükselmişsin bakıyorum da?" Elini uzattığındaki gülüşü bu sefer ben yapmıştım. Arkasına geçip kulağına fısıldadım.

"Sen seme olamazsın Jaemin, bil istedim." Öfkesinin son durağındaydı. Her yeri titriyor, derin nefesler alıyordu. Vücudunu bana döndürüp gözlerime bakmaya başladı.

"303'e geç. Demek seme değilim, yalağa bak..." Gülmüştüm sadece. Bel çantasını aldıktan sonra kolumu sıkıca kavrayıp mekanın arka taraflarında bulunan odalarından birine girmeye zorladı.

"Bırak! İstemiyorum!" Ne kadar zorlasam da üstesinden gelememiştim, çoktan iç çamaşırlarımla bırakmıştı beni...

↬noćnik

takane no hana, nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin