O günden sonra çok da konuşmamız olmamıştı Jeno'yla. Utanıyordu, kaçıyordu benden. Benden seme olmayacağını söylemekle hata etmişti. Onun da fena değildi performansı.
Gelen çağrı ile ekrana bakakalmıştım. Artık kaçma time'ı bitmiş miydi?
"Jeno?"
"Jaemin, az sonra atacağım konumda buluşabilir miyiz? Önemli."
"Senin için dersimi ekeceğim, kıymetimi bil." der demez telefonu suratıma kapatmıştı. Sesi de iyi gelmiyordu, kesin bir şey olmuştu...
_
Attığı konum, Pluvia Cafe'yi gösteriyordu. Bazen buraya gelirdik beraber, onunla ders çalışmam için. De neden çağırmıştı şimdi?
Elini kaldıran birini gördüğümde Jeno olduğunu anlamıştım. Sandalyeye yerleşirken bitirmiş olduğu kahvesine bakıp gülümsedim.
"Çok beklettiysem üzgünüm."
"Sorun değil." Ben de bir kahve söyledikten sonra Jeno'ya dönmüştüm.
"Önemli demiştin, bir şey mi oldu?" Soruma karşılık gözlerini yerde gezdirdi.
"Hani, demiştin ya, gitsen iyi olur diye. İşte, ben gidiyorum Jaemin. Kendine iyi bak demek için çağırmıştım." Ne yani? Gidiyor muydu? Böyle mi kaçıyordu benden?
"Saçmalama Jeno, otur oturduğun yerde."
"Çok geç. Uçak bileti, okulum... her şey tastamam." Demesiyle gözlerim dolmuştu. Beni, kardeşini bırakıp gidiyor muydu? Fark ettirmeden gözyaşlarımı silip tekrar konuşmaya başladım.
"Pekala, git o zaman. Hoşça kal..." Deyip cafeyi terk ettim.
Hiç beklemediğim bir şekilde ağlıyordum, hüngür hüngür... Kapşönümün kolu salya sümük olmuştu. Tamam, git dedim ama bir anda gitmesini beklemezdim. Kardeşini bırakıp gitmesi... Kardeşliğimizi sikeyim, aşığım ben aşık! Kıskançlığından sırılsıklam aşık olan birisiyim sadece... İnadından, nefretinden, kibirinden aşık olmuş biriyim işte. Berbat biriyim, berbat...
_
"Niye gitmesine engel olmadın baba? Neden durdurmadın?" Eskiden benim de yaşadığım evimizi basmış her yeri kırıp dökmüştüm.
"Jaemin sakinleş. Orada daha iyi imkanlarının olduğunu söyledi. Ben de araştırdım, gerçekten de çok güzel iş imkanları var. Neden gitmesin ki? Durması kabahat olurdu."
"Cehennemin dibinde mi? Allah'ın Kanada'sında ne işi var!?"
"Jaemin lütfen, yapma oğlum. 4 ay kaldı okulların bitmesine, yazın görürsün. Kardeşlik yapmak şimdi mi aklına geldi hem?"
"Evet şimdi geldi." Elimi saçlarımdan geçirdim. Sinirim, öfkem hala dinmemişti, dinmiyordu.
"4 aya kadar onu burada görmezsem bu evi başınıza yıkarım."
↬noćnik
ŞİMDİ OKUDUĞUN
takane no hana, nomin
Fanfiction"sensiz beni sevemedim. askin yalancisiyim iste ne bileyim?" ↬written by noćnik