takane no hana, nomin

①⑤

Gözlerimde bir çift el hissetmemle gülümsemeyi bırakmıştım.

"Doğum günün kutlu olsun Dünya Güzeli." Sesini duymamla gözlerimdeki elleri tutup arkamı döndüm. Gelmişti, Jeno gelmişti...

"Jeno... Çok özledim seni..." Deyip tuttuğum elleri bırakıp kollarımı boynuna dolayarak sarıldım. Kıkırdıyordu. Biraz sonra ellerini belimde hissettim.

"Ben de seni özledim." yumuşak sesinin etkisinde kalmıştım. Sarılmayı bırakarak ona döndüm.

"Seni seviyorum Jeno."

"Bu 432321. söyleyişin. Ve, ben de seni seviyorum." duyduğum şeyin şoku ile yere düşecektim Jeno kolumdan tutmasa.

"Ciddi misin?"

"Hiç olmadığım kadar." Gülümsedim.

"Bir daha gitmeyeceksin değil mi? Bırakma beni Jeno." Gülümsemesini yayarak konuştu.

"Sonra konuşuruz onu. Herkes sızmış bakıyorum da? Kim bunlar?"

"Arkadaşlarım." Az önce oturduğum yere tekrar oturup yanıma yer açıp elimle patpatladım. Oturduktan sonra yüzünü bana döndürmüştü.

"Annem ve baban ilişkimize karşı olacaktır Jaemin. Ne yapacağız?"

"Ahh doğru... Hiç düşünmemiştim. Ayrı bir eve çıksak?"

"Ayrı bir eve Kanada'da çıksak?" sorusuyla donup kalmıştım. Kanada mı? Ne işimiz vardı ki orada?

"Sonra düşünelim. Şunları kaldırıp bizim eve götürelim, yani Renjun'in evine."

"Pekala ama kimseyi tanımıyorum. Ben arabanın koltuğundaki eşyalarımı kaldırayım o zaman sen de uyandır hepsini."

"Tamamdır."

_

Eve geldiğimizde herkes salondaki koltuklara yatmıştı. Zaten çok fazla değiliz, yalnızca 11 kişiyiz. Ben, Jeno, Renjun, Shotaro, Lucas, Sungchan, Hyuck, Chenle, Jisung ve Jaehyun hyungla Taeyong hyung. O değil de Renjun hepimizi kesmese iyi, evin içki kokmasını geçirmek için bi 452341 yıl camları açık durdurur.

"Gel biz de odama geçelim." Diyerek Jeno'nun bileğini tuttuğum gibi odaya koşturdum. Tshirtümü çıkarttım, Jeno'nun odada olduğunu tamamen unutarak.

"J-jaemin..." Ona dönmem ile beni izlediğini fark ettim.

"Unutmuşum burada olduğunu, pardon."

"Üstünü giysen mi artık?" Dediğinde üstüme bakıp gülümsedim.

"Yoo, böyle uyuyacağım. Çok sıcak." Deyip kışkırtacaktım güya ama Jeno da tshirtünü çıkarmaya başladı. Benimkinin aksine onun karın kasları vardı. Bakışlarım kilitlenmişti, adeta yunan tanrısıydı.

"Bakmayı kes de yatalım hadi." Dediğinde ben ne yaparsam inatlaşacağını anladım. Ama bu benim yararıma olurdu, Jeno teması sevmezdi ama ben severdim çünkü.

↬noćnik