[Daha gelmeden yoluma taş koydu!]
Elimde tuttuğum dondurma tabağını taşa koyarken bir yandan da elimdeki telefonla ilgileniyordum ki . Annemin sesini duyana kadar .
Yasemin: Tuana! Hadi artık gel şuraya !
Oflayarak telefonu cebime koyup adımlarımı hızlandırdım . Annem diye söylemiyorum gerçekten sesi gür bir kadındır . Hep dimdik başı ile bulunduğumuz cemiyette güzel bir yer edinmişti .
Salona girerken annem ve babamın koltuğa oturmuş beni bekliyor olduklarını görmemle umursamaz bir tavırla büyük ahşap olan tekli gri tonlarındaki koltuğa yerleştim .
Fehmi: kızım bi bize odaklan .
Dedi babam uyarıcı ses tonuyla elime aldığım telefonu tekrar sehbaya koyup babamlara döndüm .
Tuana: Dinliyorum babacım?
Dedim nazik olduğunu düşündüğüm bir dille . Annemle babam birbirine baktı sonra tekrar bana döndüler .
Annem yapay özenle maşalanan saçlarını geriye atarken üzerindeki açık pembe elbiseyi umursamadan bacak bacak üzerine attı .
Fehmi: Biliyosun ... Dayın ve yengen vafat etti .
Evet . Ne yazıkki biliyordum . Bir kere bile görmediğim almanyada yaşayan dayımlardan bahsediyorlardı .
Adam almanyada hayatını yaşarken hayatya işte bir yangın hayatlarını elinden almıştı . Yanlış hatırlamıyorsam ... iki tanede oğulları vardı .
Başımı hatırlıyorum anlamında onayladım babamı .
Kalın buklelerim omuzlarımdan önüme düşünce saçlarımı nazikçe karıştırarak yana attım .
Yasemin : Çocukları bizimle kalıcak artık .
Dedi benim onayımı almadıklarını anlayınca başımı salladım . Umrumdada değildi zaten .
Tuana: Zaten bana sormuyorsunuz . Okey .
Deyip salondan çıkıp üst kata çıktım kıvrımlı merdivenlerden . Tavan katına gelince odama girip kapıyı kapatırken bir yandan da leyanın görüntülü aramasını yanıtladım .
Tuana: Leyoşuuumm .
Dedim daha yeni bozulan moralimi bir kenara atarak heycanla yatağıma oturup telefonu dizlerime yasladım .
Leya benim 5 yıllık arkadaşımdı . Sette tanışmıştık . Belki bilirsiniz tozkoparan?
Ondan beri aramız hiç açılmamış gayet iyi arkadaştık . Tabi bu sene aramıza ülküde katılmıştı . Ülkü mü? Dizideki kötü karakter .
Leya: Aşkım! Napıyosuun?
Dedi benimle aynı neşe tonunda bir yandan da üzerine elbiseler tutup duruyordu . Tuttuğu elbiselerden yeşil dizlerinin altında olan gözüme çarpınca konuştum .
Tuana: İyiyim aşkım, yeşil olan güzel .
Dedim komidinimin üzerindeki çubuk krakerimden bir tane alıp ısırırken .
Leya gülümseyerek yeşil elbiseyi üzerine tekrar tuttu .
Leya: Ah saol tatlım ... Eee akşam geliyorsun değil mi?
Kaşlarımı çattım .
Tuana: Akşam ne var ki?
Dedim anlamayan bakışlarımla leya elbisenin altına tuttuğu ayakkabılara bakarken bende bir yandan ayakkabılara göz atıyordum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"ʏᴏᴜ ᴀʀᴇ ᴇᴠᴇʀʏᴡʜᴇʀᴇ !"
Teen Fictionx:tuana aşktan kaçabilir misin? tuana: Kaçabildiğim kadar . x:Çağan aşktan kaçabilir misin? çağan:Aşktan kaçmam. Kaçılabilceğinede inanmıyorum .