"ʏᴏᴜ ᴀʀᴇ ᴇᴠᴇʀʏᴡʜᴇʀᴇ !"

Delirteceksiniz beni

[İste benim kızım be ...]

Önüne geldiğim kafenin cam kapısında durup tekrar arkama baktım . Son kez .

Gelmeyecekti .

Derin bir nefes alıp cafeye girince içerisinin sıcaklığının bedenime değmesi bir olmuş ve biraz olsun gerilen bedenim gevşemişti .

Etrafta gözlerimi gezdirdim . Bana çıkma teklifi ettiği cafeye şimdi ayrı bir sekilde geliyordum .

Ama şundan da emindim . Ben doğana karşı nefret veya kin besleyemiycek kadar ondan uzaklaşmıştım .

Ve sorusu ne olursa olsun cevabım hayır olacaktı .

...

Çağan tuananın geldiği cafeye önceden gelmiş oturmuştu bile .

Üzünü gömdüğü menüyü hafifçe indirip arka masasına ilerleyen tuanayla göz göze gelmemek için hemen başını cama çevirip menüyü başına yaklaştırdı .

"Hoşgeldin ..."

Diyen doğanın sesiyle rahatlayıp menüyü indirdi .

"Ne istiyorsun ?"

Dedi tuana net bir şekilde hemen ne konuşulacaksa konuşulsun bitsin istiyordu .

"Tuana bak... Biliyorum ben eşşeklik ettim-"

"Doğan senin yüzünü kim dağıttı?"

Dedi tuana tek kaşını kaldırarak . Sorunun cevabı belliydi aslında . Sırıtan çağan herşeyi ortaya koyuyordu .

"Boşver ... Tuana ben özür dilerim ..."

Çağan sinirle dudaklarını dişledi .

"Sokacağım o özrü bir tarafına bekle sen ..."

Dedi çağan kendi kendine fısıldayarak tuananın histerik bir şekilde gülümsemesi duyuldu bütün cafede .

"Ya doğan bende seni çok seviyorum biliyordum pişman olacağını..."

Deyince çağanın gözleri irileşti sinirden ısırdığı dudakları patlayacak gibiydi sanki .

Doğan gülümseyerek tuananın elinin üzerine elini koydu .

"Seni çok se-"

Tuana yüzündeki gülümseyi birden silip elini tiksindiği çocuğun elinden hızla çekti .

"Dememi falan mı bekliyorsun sen?"

Deyince çağan sırıttı .

"Bencede güzelim bencede ..."

Diye mırıldandı yine .

Tuana önünde duran bardağa bakıp eline aldı . Bardağı sertçe yere fırlattı . Bardak bimbir parçaya bölünürken cafedeki herkesin gözü tuanaya döndü .

Tuana cafedekilere gülümseyip ellerini masaya koydu ve biraz öne eğildi . Eliyle bardağı gösterdi .

"Özür dile . "

Dedi net bir şekilde.

Doğan kaşlarını çatıp yerdeki cam parçalarına baktı .

"Nasıl yani?"

Deyince tuana dişlerini sıkarak nefretle doğana baktı .

"Özür dile birleşsin hadi parçaları!"