"ʏᴏᴜ ᴀʀᴇ ᴇᴠᴇʀʏᴡʜᴇʀᴇ !"

Korkulan duygular

[Büyü...]

Gözlerimi açmadan üzerimdeki ağırlığın sebebini anlamaya çalışıyordum . Biri bana sarılıyordu ve kokusu tanıdık olmasına rağmen fazla ağır ve mide bulandırıcıydı .

Etrafta dünki aklıma kazınan kokudan eser yoktu .

Ellerimi gözüme koyarak ovdum ve yavaşça gözlerimi açtım .

Doğan:Günaydın sevgilim ...

Dedi doğan gülümseyerek . Sabahın köründe yatağımda ne aradığını anlamaya çalışırken kaşlarım istemsizce çatıldı .

Tuana:Sen ne arıyosun burda ?

Dedim kollarında biraz geri giderek . Kokusu fazla ağır geliyordu fakat bu her zaman sıktığı parfümdü .

Ben neden garipsiyordum anlamıyorum . Dünkü kokunun fazlasıyla etkisinde kalmıştım anlaşılan .

Sahi beni odama kadar taşıyan kimdi?çağan mı? Hiç sanmıyorum o odun böyle birşey yapmaz. Babam ? Babam parfüm kullanıyordu ve dünki koku kesinlikle bir parfüme ait değildi .

Düşünce havuzunda boğulmama ramak kala doğanın sesiyle kendime gelmiştim.

Doğan:Dün biraz kötüydüya aramız... sabah kahvaltıya geleyim gönlünü alayım dedim güzelim ...

Dudaklarımı birbirine bastırarak başımı salladım .

Doğan:Anlaşılan hala küsüz?

Küs mü?

Dün senden ayrılmamak için ne kadar çaba gösterdim ben .

Umursamaz bir şekilde omuz silktim .

Gülümseyerek yanağımı öperken içimdeki sıkıntının sebebini anlamakta oldukça zorlanıyordum . Sevdiğim çocuk yanımdayken benim derdim ne ?

Doğan:Seni seviyorum tuana ...

Deyip dudaklarıma odaklanmışken yutkundum .

İstemiyorum .

İlk öpücüğümü şuan vermek istemiyorum .

Ege:Tuana abla ?

Egenin sesini duymamla doğanı hızla üzerimden atıp doğrulurken gözlerim bir yatağın yanında bize bakan egeye bir kapının girişinde öylece donmuş kalmış çağana deyip duruyordu .

Dağılmış saçlarım gözümün önüne gelirken ellerimle geri itip egeyi ellerimle yanıma çağırdım . Birşey demeden yatağın köşesine korkarak otururken doğana ürkek bakışlar atıyordu .

Tuana:Ege bir şey mi oldu bebeğim?

Dedim ellerinden tutup kendime yaklaştırırken zorlanmadan yanıma gelip başını göğsüme koydu.

Ege:Yok ... kahvaltı hazırmış bizde abimle seni uyandırmaya gelmiştik ...

Dedi işaret parmağıyla kapının girişine yaslanmış ellerini önünde bağlamış bizi izleyen çağanı göstererek .

Çağana kısa bir bakış atıp egenin yanağını öptüm . Ve yüzünü daha net görmek için başımı eğdim .

Tuana:Kahvaltıya gideriz bebeğim ama ondan önce doğan abinin sana söylemek istediği bir şey varmış. 

Dedim doğana dönerek.

Tuana :Değil mi doğan ...?

Doğan oflayarak yüzünü buruşturup yalandan gülümsemesiyle egeye döndü .