"ʏᴏᴜ ᴀʀᴇ ᴇᴠᴇʀʏᴡʜᴇʀᴇ !"

Anneler günü'

[Anneler günün kutlu olsun tuana abla :)]

Üzerime giymem için verdikleri okul formasıyla durmuş oylece aynaya bakıyordum . Güzeldi aslında . Altımda kareleri kiloş siyah kırmızı kısa bir etek onun üstünde beyaz lakos ve üzerine giydiğim salaş beyaz sweatla bayada tatlı olmuştum . Ayağıma dizlerime kadar uzanan çorapları giyip beyaz spor ayakkabılarıda giydim . Saçlarımı düzleştirdiler sahne aslında bundan ibaretti .

Karavandan çıkıp çağan ülkü ege ve yağızın yanına ilerledim .

"Ee bu bana yakışmadıda tuanaya nasıl yakışıyor ya !" Dedi ülkü mızmızlanarak gülerek yanına gidip koluna girdim .

"Kim demiş yakışmadı diye ?" Deyince sinirle yağıza baktı . "İçinde kaybolmuşsun diyo!" Deyince güldüm .

"Uğraşmasana ülkümle yağız ?" Dememle yağız dudaklarını büzdü ."ağlarım bak..." ege sinirle yağızın koluna vururken kahkaha attım . "O benim hareketim!" Yağız gülerek egenin saçlarını karıştırınca etrafa bakındım .

"Başlamak için neyi bekliyoruz?" Dememle seda abla yanımıza geldi . "Leyanın hazırlanmasını tuanacım"

Gözlerimi devirip egeye baktım . "Hadi gel biz seninle karavana-" dememe kalmadan leya karavandan çıktı .

"Çok şükür !" Diyen seda ablaya güldüm . "Geldim abla geldim başlayabili- aa ege sendemi burdasın?"

Deyip dizlerini kırarak egeye bakarken ege elleriyle saçlarını savurdu . Gözlerini devirdi . "Yok evdeyim de sen hayal kuruyosun " deyince gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım .

Bu çocuğu gerçekten çok seviyorum!

Leya kızararak geri çekildi . "Napıyosun çağan, nasılsın?" Dedi birden bire çağanın yanına geçerek . Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım .

"Sananeyse..." diye mırıldandım kendi kendime .

"İyi leya sen?" Deyince leya gülümseyerek çağanın koluna girdi . Pardon koluna sarıldı .

Çağana bakıp ağır ağır gözlerimi koluna indirdim .

Ne ara tekrar bu kadar samimi olmuştu bunlar ?

"Fazla samimiyet tez ayrılık getirir diye bir cümle var leya bilirmisin?" Diyerek leyayla çağanın arasına girip çağanın koluna kendisi giren ülküye dudaklarımı ısırarak baktım .

"Sen beni hiçbir zaman görmeyeceksin değil mi?" Diyen yağıza döndü bütün bakışlar . Kötü görünüyordu .

Leya kaşlarını çattı . "Seni neden göreceğim yağız? Yanınıza çağan için geliyorum zaten?"

Gözlerimi devirip yağızın yanına gidip koluna girdim . "O zaman biz seni çağanla baş başa bırakalım " deyip yağızı alıp ilerlemeye başladım . Karavanın arka tarafına gelince derin bir nefes alıp büyük ağacın gövdesine oturunca bende yanına oturdum .

"Kafan ne için karışık?" Dedim direkt söze girmek istercesine . Yağızı biraz olsun çözmek istiyordum .

Başını bana çevirip bir süre baktı .

"Nasıl yani?" Deyince derin bir nefes aldım .

"Yani... Leya seni sevmiyor sevmez bunda netsin biliyorsun görebiliyorum ama ... Bu kafanın karışıklığı ülküye..-"

Dememle lafımı keserek yanımdan kalkıp ilerlemeye başlayınca arkasından gittim .

"Yağız? Sana yardım edebilirim?" Dedim başını yasladığı ağacın yanına gidip elimi koluna koyarak .