EFSUNLU MELODİ*-*BÖLÜM15*-*YALAN
(HAVİN)
"Havin yüzüme bakar mısın?" onu dinlemedim. Bir kaç adım ilerimizdeki güvercinlere bakmaya devam ettim. Daha cazip görünüyorlardı. Onu dinlemek neyi değiştirecekti ki? Zaten biliyordum ne yapmaya çalıştığını.
Kolumu tutup kendine çevirdi beni. Şimdi yüz yüzeydik. Konuşmadım. Buz mavisine dönüşen gözlerini inceledim. Kızmış gibi görünüyordu. Kızması bile saçmaydı benim için. Kızgın olması gereken bendim burada! Sakin kalmam da kızmıyorum anlamına gelmiyordu sonuçta! Gücünü çağırmıştı. Sanki üzerimde büyüsünü kullanabilecekmiş gibi! Hissettiğim karıncalanmayla içim ürperdi. Biri senin yanında gücü çağırıyorsa böyle bir etkiye neden oluyordu. İçindeki gücün fıkırdamasına ve senden izinsiz hareketlenmesine de. Aynı durum benim içinde geçerliydi şu an. Gücüm Yoshi'den etkilenmişti ve ben çağırmadan yanıma gelmişti. "Bir şey söylemeyecek misin?"
"Ne söylememi istiyorsun?" dedim sessizce. İzlendiğimiz hissi garip bir karın ağrısı gibi birden belirivermişti. Bizden başka kimse yok gibi görünüyordu ama o his hala benimleydi.
"Bir açıklama." tek kaşı havada öylece baktı yüzüme. Açıklama mı?! Bunu onun yapması gerekmiyor muydu?!
"Ne için?" Sebebi merak etmiştim şimdi.
"Marchusla aranda ne var?"
Çalışmadığım yerdendi soru. Bende doğaçlama oynamaya karar verdim. "Oradan bakınca anlaşılmıyor mu? Yuuki ile aranızdaki ilişki ne ise bizimki de o."
"Yuuki benim kardeşim!!" diye patladı dayanamayıp. Biliyordum tabi ki. Ama bilmez gelmek daha iyi görünüyordu benim için. "Seni kıskandırmak istedim!" Ne kadar da çocukça bir fikir!
"Ama ters tepti." Kollarımı bağladım. "Ne sanıyordun? Kıskanınca peşinden koşacağımı mı? Seni reddetmiştim Yoshi. Hatırlatırım. Seninle olmaz demiştim."
"Benimle olmaz, ama Marchus denen züppeyle olur öylemi?!" Burnundan soluyordu. "Sana karşı neler hissettiğimi biliyorsun!"
"Ben hiç bir şey bilmiyorum Yoshi. Seni reddettikten bir kaç gün sonra Yuuki ile çıkıp geliyorsun. Dillendirmiyorsun ama sevgilinmiş gibi konuşuyorsun onunla. Neden böyle bir şey yaptığını anlayamıyorum." sakinlik rekorumu kırdığımı söyleyebilirim. Sesimde bir gram bile sinir yoktu. "Seni reddettim ben. Hayatıma o şekilde girmeni istemedim. İstemedim işte. Beni kıskandırmaya çalışman çocukça bir hareketti. Üstelik bu kız senin kardeşin. Nasıl bir mantıkla bunları yaptın anlayamıyorum."
"Çıldırmış bir mantıkla!" kolumu sıkarken beni iyice kendine çekmişti. "Neden reddettiğini bilmek istedim. Sebep aramaya çalışmaktan bıktım Havin! Sözlerinle gözlerinin söyledikleri birbirine uyuşmuyor!"
Kaşlarımı çattım. "Ne demek bu?" sanki arkamda biri vardı. Soğuk nefesi enseme çarpıyormuş gibiydi. Ürperticiydi! Ama arkamda biri olmadığından emindim. İzlenme hissinin oluşturduğu yoğun bir duyguydu. Her zamanki gibi değildi. Bu sefer daha fazlaydı. Karşımdaki buz mavisi gözlere odaklandım. Bunun ne olduğunu en kısa zamanda çözmem gerekiyordu.
"Hislerim karşılıksız değil demek! Sende beni seviyorsun demek! Gözlerinde gördüğüm şey bu. Ama sözlerin, tam tersi. Hangisine inanmalıyım? Doğruyu söyleyen hangisi? Ben cevabı biliyorum. Doğruyu söyleyen senin bu gümüş rengi gözlerin."
"Saçmalıyorsun." diyebilmiştim sadece. Bu kadar iyi bir gözlemci olduğunu bilmiyordum. Her ifademi sıkılmadan izliyor muydu yani?
"Asıl saçmalayan sensin!" omuzlarımdan sıkıca kavradı. Yüzlerimiz arasındaki mesafe sıfırdı. Burunlarımız birbirine değiyordu. "Kendince benim taktiğimi kullandın." dedi sakinleşen sesiyle. "Benim sana yapmaya çalıştığım şeyi sen yaptın. Ben başaramadım ama sen hedefi tam on ikiden vurdun!" sonlara doğru sesi yine hiddetlenmişti. "Neler hissettiğimi görüyorsun Havin. Artık bu oyuna son ver!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSUNLU MELODİ
FantasyBüyü gücünüzün olduğu fantastik ve bir o kadarda gizemli bir dünya düşünün. Hayal ettiklerinizi gerçekleştirebiliyorsunuz. Yaşantınıza onunla birlikte yaşamaya devam ediyorsunuz. Peki onca zaman boyunca ne ile besleniyor bu büyü? Bir karşılığı olm...