0.7

2K 85 175
                                    

bölümümüz baştan sona +18 dir, bol yorum bekliyorum. 🧡

kıvırcık kız akşamüstü eve hiç uğramadan berk'e geçmişti. eve gitmediği için de üstünü değiştirme fırsatı olmamıştı, okul kıyafetleriyleydi hala. içinde bir heyecan vardı genç kızın. berk'in evine ilk gidişi olmamasına rağmen kalp atışının hızını kontrol edemiyordu asla.

evin kapısını çalmadan önce ilk defa nasıl göründüğüne bakmak için yanındaki el aynasını aldı eline. dudaklarına özenle sürdüğü parlatıcıya da gülümseyerek bakış attı ve kapıyı çaldı.

belki de gerçekten çocuğu öpmek istiyordu. o yüzden sürmüştü parlatıcıyı belki de. dudaklarına doymak istiyordu. ve tabi, daha fazlasına da.

kapı açılınca özgür bıraktığı kıvırcık saçlarını tek tarafa attığında boynunun açılan kısmına kaymıştı kızılın bakışları. aybike, berk'in de kendisi için aynı düşüncelerde olmasına gülümserken içeri girdi.

çantasını koltuğun üstüne bıraktıktan sonra su içmek için mutfağa geçmişti. arkasından kızılın geldiğini duyunca umursamamış gibi yapmayı seçti. tezgahta oyalanırken gittikçe arkasından yaklaşan çocuğun sırıttığını görmese de anlayabiliyordu.

berk, aybike'nin karşısından tabak almaya çalıştığında kızın kalçasına yaslanması kalp atışlarını on katına çıkarırken yanaklarının da kızarmasını sağlamıştı. çocuğu tam arkasında hissetmek genç kızı yeteri kadar heyecanlandırırken bir de az önce açılan boynunda fazla yakınlıklarından dolayı nefesini hissetmek gözlerinin kararmasına sebep oluyordu. berk için ise durum hiç farklı değildi. kızı etkilemek amaçlı yaptığı hamle, kendisinde de farklı duygular uyandırmamıştı.

berk bilerek yapar gibi kızın arkasından dolanmış ellerini tezgahta mümkün olabildiğince yavaş hareket ettirirken aybike, kalçasına gittikçe daha çok baskı uygulayan sertlik yüzünden bayılacağını düşündü. ikisinin de damarlarındaki kan akışı maksimumu bulurken de bu işkenceye son vermek için hızla önünü döndü.

önünü dönerken tabi gayet yakın mesafede oldukları için burun buruna gelecekleri ihtimalini hesaba katmamıştı o an.

berk yavaşça dudaklarına yaklaştığında da gözlerini kapattı. öpmesini bekliyordu çocuğun ama o bunu yapmamıştı. kızın önüne düşmüş saç tutamını boynundan usul usul çekerken bu küçük temasla bile kızın içinin ürperdiğinin farkındaydı. aybike gözlerini açtığında çocuğun alıştığı dudaklarını hissedememekle boşluğa düşmüştü.

kolları şimdi de tezgahın iki yanında, bedenini hapsetmiş bu kızıl çocuktan kopabilmenin bir yolunu düşünürken hemen aklına gelen ilk şeyi yaptı. sağ taraftaki çikolata kutusunu aldı eline yine. kızılın gözlerinin içine bakarak parmağıyla çikolatayı yerken çocuk da onu dikkatle izliyordu. etkilenmiyorum senden diyene bak, diye de geçirdi içinden.

çocuğu çıldırtmak için yaptığı hamle başarılı olmuş olacaktı ki aybike, berk'in gözlerinden kısa bir karaltı geçtiğine şahit oldu. dayanamamış olacaktı ki kızın elinden çikolata kutusunu alıp sertçe bıraktı kenara. gözleri büyük bir dikkatle kızın dudaklarını süzerken de konuştu.

"uslu bir kız olup lafımı dinlemişsin tatlım. parlatıcını sürmüşsün."

aybike onaylayarak kafasını sallayıp dilini dudaklarının üstünde gezdirdiğinde kızıl, artık bir hamle yapması gerektiğinin farkındaydı.

"çikolata kalmış. dudağında."

elini dudaklarına götürdüğünde genç kız, o gül kurusu dudaklara kaydırdı berk bakışlarını yeniden. çikolata falan kalmamıştı aslında, kıza mümkünmüş gibi daha çok yaklaştı.

hate n passion | ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin